Ata’mızın aramızdan ayrılışının 79.  Yıldönümünde  Ulu Önderi  anma  törenlerinde bu yıl,  her  kesimden siyasi partilerce de  coşkulu bir tören yapıldığını gördük.  Bu anlamlı günde Araçlarda “ Yaşa Mustafa Kemal” marşının söylenmesi gerçekten mutluluk verici bir gelişme.

Bir ulusal yayın organında belirtildiği gibi Atatürk’ü anmak onun varlığını kabul etmek sadece 10 Kasım’la sınırlı kalmayacak son kasıma kadar devam edecek.

Tüm siyasi partilerin Ata sevgisinde ortak davranması  ‘eğer bu sevgi samimi ve içtense’ çok sevindiricidir.

Halkımız bu ortak noktada birleşirse, tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi önündeki tüm engelleri aşarız.

Özellikle gençlerin arasında Ata’ya karşı bağlılığın artması,  ilk ve orta öğretim okulu öğrencilerinin Edirne Belediyesindeki Atatürk odasını ziyaretleri, orada Ulu Önderin  heykeline sevgi ile yaklaşmaları, Türkiye’nin geleceği açısından umut verici. Bu görüntüler, böyle olumlu gelişmeler, Cumhuriyete ve Atatürk devrimlerine karşı olanlar için korkulu rüya   olacaktır.

Halkımızın ortak  sevgi  merkezinin  Mustafa Kemal’e olan bağlılıktan , onun eserlerine sahip çıkmaktan geçtiğini,  onun mirasına  karşı olanların da bunu idrak etmeleri bu ülkeyi seven herkesin arzuladığı görüntülerdir.

Bu yıl Cumhuriyet Bayramının coşku ile kutlanması, 10 Kasım’da Atatürk’ü anma törenlerinin görüntülerinde dikkati çeken bariz şekilde görünen Atatürk sevgisi, gerçekten Cumhuriyet kurucularının   sevgisinin kalıcı  vazgeçilmez bir sevgi olduğunu gösteriyor. Bu sevgi herkese yeter.

KALDIRIM İŞGALİNDEN ŞİKAYETLER VAR

Edirne’de yayaların geçeceği kaldırımların,  işyerleri ve araçlarla işgal edilmesinden şikâyetler bitmek bilmiyor. Bu konuda yakınmalarını dile getiren vatandaşlar, “ Yol kenarlarının iki yandan otoparka dönüşmesi yetmiyormuş gibi, bir de yayaların gelip geçeceği  yerler de araç otoparkına dönüşüyor.

Yol çevresinde bazı işyeri sahipleri kaldırımlara masa atarak  yayaların geçeceği yolları  kapatıyor. Belediye yetkililerinin sürekli ikazına rağmen, özellikle Kıyık ve Ayşekadın semtlerinde yaya  yol işgallerinin önüne bir türlü  geçilmiyor.

Yayalar halkın geçmesi için yapılmıştır. Oraların işgali, yaya yollarının kapanması buralardan geçecek vatandaşları zora sokuyor. Halk, kaldırımlar kapalı olunca yolda seyreden araçların arasından geçmek zorunda kalıyor.

Bu da hayatını riske atmak demektir. Kaldırımları işgal eden sorumsuz kişilere, onların anlayacağı şekilde uyarılmasını, yaya yollarının sadece yayaların geçeceği yerler konumuna getirilmesini bekliyoruz” uyarısında bulundular.

BUNUN BİR YAPTIRIMI YOK MU?

Edirne’de halkın büyük bir kesimi ekonomik şartlarını zorlayıp evlerine doğan tesisi döşetti.

Buna rağmen, başta Bin Evler semtinde Baca’daki toplu konutların bulunduğu yerler başta olmak üzere, daha önce kömürle ısıtma sistemi kuran  konutların  büyük bölümünün  doğal gaza dönüşmemesi  hava kirliliğinin azalmasına engel oluyor.

Özellikle yeni yerleşim alanlarında bu durum söz konusu. Vatandaşların bazıları borca girerek konutlarını doğal gaza dönüştürmesine karşın, bazı toplu konutların  kömürle ısınmada ısrarcı olması ne anlama geliyor?

Bazı illerde konutların doğal gaza geçmesi için yaptırımlar uygulanıyormuş. Bu doğal gaza geçmede olumlu etki yaratıyormuş. Bizim ilimizde böyle bir uygulama olamaz mı?

Konutlarında doğal gaz olanlar kömürlü bacaların etrafa saçtığı kirli havayı  solumak zorunda mı?

Özellikle kaloriferlerin yandığı aylarda yeni yerleşim alanlarında  kirli hava daha çok hissediliyor. Kıyık istikametinden gelen Rüzgâr koridorlarının yüksek katlı konutlarla kaplanması nedeniyle bu semtler kirli hava merkezi haline geldi. Buna bir çözüm bulunmalı “

“ Ben sistemimi kurdum katı yakıtla ısınmak istiyorum “ gibi gerekçeler geçerli olduğu sürece bu semtlerde oturanlar kirli havayı teneffüs etmeye devam edecekler demektir. Bu doğal gaz alanları aptal yerine koymak anlamına gelmiyor mu?  

BAŞLAMA VE BİTİŞ

Bir ayakkabıcının oğlu olmasına karşın general rütbesine ulaşır.

Bir gün toplantıda bir başka generalin kendi babasını eleştirdiğini görünce anında cevap verir.

 “ Evet doğru söylüyorsunuz ben ayakkabıcının oğluyum. Bizim ailede soyluluk bende başlar, sizin ailede ise  soyluluk sende  biter”

ÖZLÜ SÖZ

Hiç kimse  başkasını taklit ederek büyük adam olamamıştır,

S.JOHNSON

     10 KASIM’A DEĞİL, SON KASIMA KADAR !

Ata’mızın aramızdan ayrılışının 79.  Yıldönümünde  Ulu Önderi  anma  törenlerinde bu yıl,  her  kesimden siyasi partilerce de  coşkulu bir tören yapıldığını gördük.  Bu anlamlı günde Araçlarda “ Yaşa Mustafa Kemal” marşının söylenmesi gerçekten mutluluk verici bir gelişme.

Bir ulusal yayın organında belirtildiği gibi Atatürk’ü anmak onun varlığını kabul etmek sadece 10 Kasım’la sınırlı kalmayacak son kasıma kadar devam edecek.

Tüm siyasi partilerin Ata sevgisinde ortak davranması  ‘eğer bu sevgi samimi ve içtense’ çok sevindiricidir.

Halkımız bu ortak noktada birleşirse, tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi önündeki tüm engelleri aşarız.

Özellikle gençlerin arasında Ata’ya karşı bağlılığın artması,  ilk ve orta öğretim okulu öğrencilerinin Edirne Belediyesindeki Atatürk odasını ziyaretleri, orada Ulu Önderin  heykeline sevgi ile yaklaşmaları, Türkiye’nin geleceği açısından umut verici. Bu görüntüler, böyle olumlu gelişmeler, Cumhuriyete ve Atatürk devrimlerine karşı olanlar için korkulu rüya   olacaktır.

Halkımızın ortak  sevgi  merkezinin  Mustafa Kemal’e olan bağlılıktan , onun eserlerine sahip çıkmaktan geçtiğini,  onun mirasına  karşı olanların da bunu idrak etmeleri bu ülkeyi seven herkesin arzuladığı görüntülerdir.

Bu yıl Cumhuriyet Bayramının coşku ile kutlanması, 10 Kasım’da Atatürk’ü anma törenlerinin görüntülerinde dikkati çeken bariz şekilde görünen Atatürk sevgisi, gerçekten Cumhuriyet kurucularının   sevgisinin kalıcı  vazgeçilmez bir sevgi olduğunu gösteriyor. Bu sevgi herkese yeter.

KALDIRIM İŞGALİNDEN ŞİKAYETLER VAR

Edirne’de yayaların geçeceği kaldırımların,  işyerleri ve araçlarla işgal edilmesinden şikâyetler bitmek bilmiyor. Bu konuda yakınmalarını dile getiren vatandaşlar, “ Yol kenarlarının iki yandan otoparka dönüşmesi yetmiyormuş gibi, bir de yayaların gelip geçeceği  yerler de araç otoparkına dönüşüyor.

Yol çevresinde bazı işyeri sahipleri kaldırımlara masa atarak  yayaların geçeceği yolları  kapatıyor. Belediye yetkililerinin sürekli ikazına rağmen, özellikle Kıyık ve Ayşekadın semtlerinde yaya  yol işgallerinin önüne bir türlü  geçilmiyor.

Yayalar halkın geçmesi için yapılmıştır. Oraların işgali, yaya yollarının kapanması buralardan geçecek vatandaşları zora sokuyor. Halk, kaldırımlar kapalı olunca yolda seyreden araçların arasından geçmek zorunda kalıyor.

Bu da hayatını riske atmak demektir. Kaldırımları işgal eden sorumsuz kişilere, onların anlayacağı şekilde uyarılmasını, yaya yollarının sadece yayaların geçeceği yerler konumuna getirilmesini bekliyoruz” uyarısında bulundular.

BUNUN BİR YAPTIRIMI YOK MU?

Edirne’de halkın büyük bir kesimi ekonomik şartlarını zorlayıp evlerine doğan tesisi döşetti.

Buna rağmen, başta Bin Evler semtinde Baca’daki toplu konutların bulunduğu yerler başta olmak üzere, daha önce kömürle ısıtma sistemi kuran  konutların  büyük bölümünün  doğal gaza dönüşmemesi  hava kirliliğinin azalmasına engel oluyor.

Özellikle yeni yerleşim alanlarında bu durum söz konusu. Vatandaşların bazıları borca girerek konutlarını doğal gaza dönüştürmesine karşın, bazı toplu konutların  kömürle ısınmada ısrarcı olması ne anlama geliyor?

Bazı illerde konutların doğal gaza geçmesi için yaptırımlar uygulanıyormuş. Bu doğal gaza geçmede olumlu etki yaratıyormuş. Bizim ilimizde böyle bir uygulama olamaz mı?

Konutlarında doğal gaz olanlar kömürlü bacaların etrafa saçtığı kirli havayı  solumak zorunda mı?

Özellikle kaloriferlerin yandığı aylarda yeni yerleşim alanlarında  kirli hava daha çok hissediliyor. Kıyık istikametinden gelen Rüzgâr koridorlarının yüksek katlı konutlarla kaplanması nedeniyle bu semtler kirli hava merkezi haline geldi. Buna bir çözüm bulunmalı “

“ Ben sistemimi kurdum katı yakıtla ısınmak istiyorum “ gibi gerekçeler geçerli olduğu sürece bu semtlerde oturanlar kirli havayı teneffüs etmeye devam edecekler demektir. Bu doğal gaz alanları aptal yerine koymak anlamına gelmiyor mu?  

BAŞLAMA VE BİTİŞ

Bir ayakkabıcının oğlu olmasına karşın general rütbesine ulaşır.

Bir gün toplantıda bir başka generalin kendi babasını eleştirdiğini görünce anında cevap verir.

 “ Evet doğru söylüyorsunuz ben ayakkabıcının oğluyum. Bizim ailede soyluluk bende başlar, sizin ailede ise  soyluluk sende  biter”

ÖZLÜ SÖZ

Hiç kimse  başkasını taklit ederek büyük adam olamamıştır,

S.JOHNSON

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.