Ülkemiz çok büyük yıkıma ve can kaybına neden olan bir deprem felaketi yaşadı.10 ilimizdeki binaların bir bölümü yerle bir oldu.acımız büyük.30 bini aşkın insanımız toprak altında kalıp yaşamını yitirdi.
Bu depremi yaşamamış olan bizler kendimizi o felaketin içinde olduğumuzu düşünüp onların acılarına ortak olmak zorundayız. Felaketin dışında olsak da bizler de depremzedelerin acılarını katlandıkları zorlukları paylaşmalıyız.
--------------------
ACILAR PAYLAŞMAKLA AZALIR
Halkımızın yardımlaşma,dayanışma geleneği her ne kadar depremzedelerimizin acılarını azaltsa da bu yeterli olamaz.
Deprem bölgesindeki binaların yıkım nedeni birkaç müteahhidin tutuklanması ile çözümlenecek bir sorun değildir.
Daha önce yaşadığımız Gölcük depremimizdeki müteahhit daha sonra tutuklandı.Bir süre cezasını çekip çıktı.Peki bundan ders alabildik mi?
Deprem sorununun çözümlenmesi için önlem alabildik mi?
Aynı anlayışın, depremin suçunu kişilere bağlama mantığı burada da devam ederse sorun örtbas edilmiş olmaz mi?
Bakıyoruz deprem bölgesinde bazı binalar yerle bir olmasına karşın bazıları sapa sağlam ayakta.Aynı darbeyi gören binaların bazılarını yıkılıp bazılarının ayakta kalmasının sebepleri tüm detayları ile araştırılmalı
Suçlu olan her kimlerse ayrım gözetmeksizin cezalandırılmalı ki bir daha böyle bir felaketle karşılaşmayalım.
İnsanlarımızın içinde mutlu huzurlu bir şekilde yaşayacağı mekanları deprem sonucu mezar oldu. Bu tür çürük binaların yapılmasının önüne geçmek için kalıcı radikal önlemler alınmalı.
Bakıyoruz Hatay’daki binalarda büyük hasar var. Buna karşın ilçesi olan Erzin’de ne ölen insan ne de yıkılan bina var.
Bu durum da gösteriyor ki, binaların yapımı denetlendiği zaman tahribat yıkım,can kaybı olmuyor.
Bugüne kadar defalarca deprem felaketi yaşamamıza rağmen bundan gerekli dersi alamadık.
Defalarca imar affı çıkarılmış.Bu felakete davetiye çıkarma olmuyor mu?
Hasarlı,yıkılması gereken binaları yok sayarak maddi imkanlar uğruna insanlarımızı feda ettik.
Şimdi ahlayıp sızlamak, suçlu una buna atmanın ne faydası var.
Allah esirgesin, benzer bir depremin bölgemizde olması durumunda bizim de aynı tehlikeyi yaşayıp yaşamayacağımızı kim garanti edebilir?
Deprem bölgesinde yaşanan aksaklıklar kayırmalar denetim eksiklikleri bölgemizdeki binalarda yok mu? Ülkemizin büyük bölümü deprem kuşlağında. Bölgemizde de deprem olamayacağını kim garanti edebilir? Yüz yıl önce meydana gelen deprem sonucu Edirne büyük zarar görmüş.
Ülkemizin her yöresinde yapılan binalar deprem olacak gibi dayanıklı olması gerekir.
Çünkü, tüm yaşamımızı bu binaların içinde geçiriyoruz.
Bazılarının menfaati için binaları çürük yapılmasına göz yumulmamalı.Konutları mezar hakine gelmesine izin verilmemeli.
Bölgemizde bugün günlük yaşantımıza devam eden bizler her an acı içinde kıvranan depremzedelerimizin acılarını paylaşmalı yüreklerimizde hissetmeliyiz
NOT: BİR SÜRE KÖŞE YAZILARIMA ARA VERMEK ZORUNDAYIM.