Aday adaylığına başvurular oldukça yoğun .24 Haziran seçimlerine doğru gidişin dönüşü de var; ama kimin umurunda. Başvuru süresi yanılmıyorsam, sonlandı. Oysa benim de niyetim vardı bu kez. Yine olmadı.
Ben de Aday adaylığının adaylığına soyunurum, diye düşünmüştüm ama, öyle bi şey de literatürde yokmuş.
Duyduğum kadarıyla aday adaylığına baş vurmak da paralıymış. Paralı yol gibi galiba. Bastır parayı geç. Bastır parayı aday adayı ol. Yani önce o parayı edinmek gerek. Onunla kalsa yine iyi. Kendini tanıtmak için reklama, gereksinim var, gezmek tozmak gerek,ziyafetlere katılmak ve masrafı ödemek… O da gereklilerden.
Dahası da var elbet. İyi siyaset yapmak iskeleti de önemli. Eh, ben hak ediyor muyum diyen ve bunu düşünen de var mı? Olabilir mi?Kulaktan dolma bilgiler ve bağırıp çağırmakla olabilir mi? Onu da bilemem doğrusu. Hele dürüst olmak, olduğun gibi görünmek, pirim yapmalı ama nerde o günler. Takım tutar gibi parti tutmak varken ve gündemdeyken; kim kime dum duma.
Ben şimdi treni kaçırdım ya, ne yapsam diye düşünüyorum. Galiba ve en iyisi başımı kırılmayan taşlara vurmak. Desem ki; Yahu benim de meziyetlerim var. Bu ülkeye yüzlerce öğretmen yetiştirdim. Üstelik kitaplarım ve ödüllerim var?
Anlayan dinleyen olur mu? Yanıt, kesinlikle hayır. Adama, cüzdanın dolu mu? Kasanda birikenler ne kadar diye sormazlar mı? Bu yaştan sonra gidip yalakalık yapacak halimiz yok, sanıyorum.
O zaman sen de aday adayı bile olamazsın… Demezler mi adama. Üstelik hemen ipliğinizi pazara çıkarırlar. Adamı yer,in dibine batırırlar. Dedikodu sokaklarda kol gezen. Hem de iftira da bu karışımın içindedir.
Bu kez baş vurular da sayısal olarak çokmuş. Sana bana yer yokmuş… diyorlar.
Eee. Kim istemez ki vekil olmak. Hem forsu var, hem parası iyi. En önemli işleri de parmak. Avantası da önemsiz sayılmaz hani,.
Ancak bu seçime de süregelen tutarsızlıklarla gireceğiz
Örneğin:
Seçim sistemi yine değişmedi.
Baraj kalkmadı. İndirilmedi de.
Böylece benim verdiğim oy başka partinin işine yarayacak. Resmen ve göz göre haksızlık bu. adaletsizLİK…
Sonra, 6oo vekil bence çok fazla ve lüks. Bu sayı da indirilse de seçimler seçime benzese. O gün ışıklar da sönmese!..
Aday deyince Daday geldi aklıma. Ses benzerliği çağrışım yapmış olmalı.
Daday, Kastamonu’nun bir şirin ilçesi Yeşil bir dünyanın ve çam ormanlarının içinde bir yerleşim.O zamanlar dispanser vardı , ayrıca o bölgenin en güzel etli ekmeği oranın. Yolu düşenler bu nimetten yemeli, yemeden geçmemeli. Kastamonu’dan söz açılmışken Taşköprü’nün sarımsağını ve kuyu kebabını da anımsatmalıyım. Yalnız bir durum söz konusu. (Etli ekmek elle yenir) levhası.
Esmeray’a gelince. Yanık sesiyle söylediği bir şarkı vardı: “Gel teskere, gel teskere…”
Aday adayları beklemede ya; bu şarkı o süre içinde dinleseler ya da söyleseler sakinleşirler sanıyorum.
Annem sağlığında şu sözü çok söylerdi:
“Hayırlıysa ileri, hayırsızsa geri…” Bir kez de ben söylemiş olayım dedim. Listeler yeni bir değişiklik olmazsa tamam. Artık gün sayma dönemi başlar…
