İlimizde milletvekili adayları belli oldu. Bundan sonra partilerde milletvekili adayı olanlar halkın arasına katılıp seçim gününe kadar yapacakları hizmeti,projelerini ve partilerinin görüşünü anlatacaklar.Öyle esnaf ziyaretleri ile halkın siyasi eğilimi belli olmaz.
Bölge halkı çok saygılıdır.Söylemek istediğini politikacı olanların yüzüne söylemez.Keşke söyleseler.
Aslında, bu tür siyasi etkinliklerle toplumu etkilemek mümkün değil.Özellikle esnaflar kendi konumlarını dikkate alarak siyasi tavrını belli etmez.Hangi parti gelirse gelsin” Başarılar” deyip geçiştirir.Siyasiler bunu kendi lehine bir yaklaşım olarak değerlendirmemeli. Gönül isterdi ki, tüm adaylar televizyona çıkıp,kendilerini ve yapacaklarını anlatmaları olmalıydı. Bu, halkın temsilcilerini tanımada en etkili yol olurdu. Aslında halkın siyasi eğilimi, özellikle Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki tarafı belli:
CUMHURBAŞKANI OYU MİLLETVEKİLLERİNDEN ÇOK ÇIKABİLİR
Milletvekili adaylarının belli olmasından sonra halkın görüşünü dikkate aldığımızda hem İktidar kanadı hem de muhalefet bloğunda cumhurbaşkanı adayı oylarının milletvekili adayları oylarından farklı olabileceği, cumhurbaşkanı adına kullanılan oyların milletvekili oylarından fazla olabileceği görüşü halk arasında yaygın.
Milletvekili adaylarına tepki gösterenler veya cumhurbaşkanı adaylarına onay vermeyenler ile vekil adayları arasında farklı sonuçlar oluşabilir.Her seçim döneminde olduğu gibi bu seçimde de partililerin tamamını memnun edecek bir aday oluşmuyor.
Bundan önceki seçimlerde de siyasi partiler aynı sıkıntıyı yaşadı.
Öyle olmasına karşın, partisine bağlı kalanlar istemeyerek de olsa yine kendi partisine oy verme gereğini duyarlar.Bu seçimde de öyle sanıyorum ki,özellikle sosyal demokratlar arasında her zaman var olan hoşnutsuzluğa rağmen partililerin bir başka partiye oy vermeye eli varmaz.
Eğer, partide görülen bir eksiklik varsa onun hesaplaşmasını seçim sonrasına bırakır. Nitekim böyle bir beklentinin olduğu görülüyor.
Seçimin hayati önemi olduğunu dikkate alan partililer haksızlıkları sineye çekip partilerine sahip çıkama eğilimindeler.Bu parti içinde “ben istediğimi yaparım” alışkanlığında olanları yanıltmasın.Özellikle CHP’de mahalli seçim öncesi parti içi hesaplaşma olacak.Parti örgütlerinin eksikliği, parti yönetimi güveninin artması yöneticilerin dış etkenlerden etkilenmemesi gündeme gelecek.Seçim öncesi bu hesaplaşma ertelenmiş görülüyor.Bu olmazsa CHP’nin topluma saygınlığı,
güvenirliği zedelenir.
Bu arada partisi ile ilişkisi olmayıp şimdi ahkam kesenlere sormak gerek.
Sen partine sahip çıkmaz kafana göre siyaset yaparsan bugün olanlardan yakınmaya hakkın olamaz. Hani bir özdeyiş vardır “Koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denir” Bugün hariçten gazel okuyup eleştiren,başka partilere oy vereceğim tehdidi yapanlar oy vermeden önce bir kez daha düşünmeleri gerekir.