Halk arasında gerçekle bağdaşmayan başkalarını itham edici sözler için uyarıcı olarak “Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?” uyarısı yapılır. Bu yanlış konuşuyorsun dikkatli ol anlamına gelir. Bakıyoruz ülke yönetiminin çeşitli demelerinde görev alan topluma karşı sorumluğu olan bazı kişiler yaptıkları gafları ile böyle bir uyarıyı hak ediyor.
Söyledikleri sözlerin nereye varacağını ,bunu toplumun nasıl karşılayacağından habersiz olan bu kişiler toplumun tepkisini dikkate aldıkları yok.
Her zaman arkasını dayandıkları kişi ve çevrelerin kendilerini her koşulda koruyacağına inanıyorlar.
Onun için toplum rencide edilecekmiş, gibi sorumlulukları olmuyor.
Aslında herkesin topluma karşı sorumluluğunu yasalarımız belirlemiştir.
Onu aşmaya konumu ne olursa olsun kimsenin hakkı olmamalı. Toplum içinde nizam ve düzeni sağlayan bir Anayasamız var .Hepimiz o sınırlar içinde hareket etmek zorundayız. “ben yasa masa tanımam” demeye kimsenin hakkı olmamalı.
Ülkede birliğin ,düzenin kalıcı olarak sağlanması ancak yasalara uymakla mümkün olabilir.
Medeni ülkelerde ,demokrasinin hakim olduğu milletlerde barış ve huzur ancak öyle sağlanıyor. Bizim hürriyetimizin bittiği yerde başkalarının hürriyetinin başlayacağını dikkate almak zorundayız.
Herkesin bir başkasının hakkını çiğneme girişiminin olduğu yerde barış ve huzur olamaz.
Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı yıllarında en güç koşullarda dahi halkın temsilcilerinin oyunu alarak görev yapmıştır. O dönemi kapsayan meclis tutanaklarını okuduğunuzda Atatürk’ ün ne güçlüklerle karşılaştığını anlarsınız. Tüm bu zorluklara karşın Ulu Önder her zaman halkın temsilcilerini dikkate almıştır.
Ülkenin olağanüstü koşullarında bu gerçekleştiğine göre günümüzde bu hakların daha kapsamlı olarak uygulanması gerekmez mi.?
Demokrasilerde iktidarlar gelip geçicidir. Görevde olanlar muhalefette kalacakları zamanın sorumluluğu içinde olmalı. Özellikle böyle ekonomik sorunların ve çevremizde savaş tehlikesinin yaşadığımız bir dönemde siyasilerimiz iktidar,muhalefeti ile söylemlerinde daha duyarlı olmak zorunda. Halkın can derdinde olduğu bir dönemde kasap et derdinde anlayışı bugünlerde geçerli olmamalı.
