Aşkın kandilleri naz niyaz
Püf desen sönecek eskilere
Kalıcının küflü kılıcıyla adalet hanım
Can almak mendilinde kan
Kekeme bir sevda tuzaklarda
Cıbılhane dolaşır şaşkın sepet
Nü yaşamak ne denli çekici
Ne denli Freud çağrışımlı
At yarışına karışınca nal izi
Nereye çağırır gösteri duruşlu
Dağdan gelir sek sek sekerek
Bacak bacak üstünde duruşuma
Kuşları dallardan ürküten sevda
“Aynalı çarşı” boğaz manzaralı
Yatılı bir öğrenciyken ben
Kordon boyu iskele duruşlu
Yoktu gelecek ama yolcu beklerdik
O yılların dalları şimdilerde kırık dökük
Dönüvermiş ters yüz edilen cekete
Bir ben kaldım bir de ben özlem
Aklım o yıllarda yine Çanakkale’de
N. T
Yeni bir şiir kitabım çıktı. Adı:KIRIK KARANFİLLER Bu 14. Kitabım. Yukarıdaki şiirim bu kitapta yok. Çünkü bu şiirim son yazdıklarımdan Yani deyim yerindeyse; dumanı üstünde. Övünmek için değil amacım; gerçeği yansıtmak. Ortalama elli yıldır bu işin içindeyim. Neler gördüm neler yaşadım bir bilseniz. Bilmenizde elbet bir sakınca yok. Ancak bilmemeniz de sizin için kayıp sayılmaz.
Bu kez de 64 sayfa ve ellinin üzerinde şiir.
Bu son kitabım Alanya’da Baygenç yayıncılık tarafında ve ARSLAN Bayır öncülüğünde ortaya çıktı. Kitabıma önsöz de yazan Bayır’ı öncelikle ve içtenlikle kutluyorum. Önsözün arka kapaktaki bölümüne bir göz atalım, isterseniz.
En üstte fotoğrafım . Onun altında bir şiirimden bir bölüm alıntı:
Solgun bir güle dokunmaksa niyetin
Haberi olmalı Necatigil’in
Duvara dörtlük yazmaksa beklentin
Hatay lokantasında Cemal Süreya
---------
Alıntı: Şairin dizelerine bir bakıyorsunuz, Spartaküsten, Necatigil’e kadar şairler selamlanıyor. Sonrasında Ergene’den Istırancalara doğru bahar kokuyor dizeler.
Anlaşılır, yalın bir Türkçe her zaman şairlerin şiirlerinin bir yerde fazla okunmasına katkı sağlar. Bunu Necdet TEZCAN’ın şiirlerinde de görebiliyoruz. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın söylediği “Ses bayrağımız Türkçe” şairin öz sesidir. Fazla imgelerle şiiri de okuru da yormuyor.”
Baygenç Yayıncılık / Arslan BAYIR
BİR SORUM OLACAK? Çalışan Gazeteciler Günü Kutlandı, ben de kutlamıştım.
Sorum şu: Çalışmayan gazeteci olur mu? Bizim gibi konuk köşe yazarları için ne demek gerekiyor?