Büyük Atatürk’ün 21 Aralık 1930’da Edirne’ye gelişinin 88. Yıl dönümü Edirne’de bir dizi etkinliklerle kutlandı.
Benim, şu fani dünyada yaşarken görmek istediğim, daha doğrusu görmeyi çok arzuladığım en büyük değerdir Atatürk.
Onun yaşadığı yıllarda yaşamak ve onu yakından görmeyi, sesini duymayı çok isterdim.
Ancak tesellim şudur ki; rahmetli babacığımın annesi ninem Nefise Hanım, Atatürk’ü Selanik İstasyonunda gördüğünü söylerdi ve duygularını bizimle paylaşırdı.
Aynı şekilde rahmetli babacığım Kamil Efendi de Büyük Atatürk’ü iki kez gördüğünü, en büyük gurur anılarından birisi olarak bize anlatırdı.
Babacığım Kamil SANSI Atatürk’ü ilk kez Edirne’ye geldiği 21 Aralık 1930’da Edirne Belediyesinin önünde görmüştü. Rahmetli babacığım onu tarif ederken şöyle diyordu; “Gözlerinde sanki şimşekler çakıyordu. Bakışları keskin ve yakıcıydı. Sesi de hiç kimsede olmayan bir ses idi ve çok etkileyiciydi.”
Ben, Türkiye’yi Edirne’den Ardahan’a kadar Sinop’tan Adana’ya kadar, kuzeyden güneye batıdan doğuya gezmiş ve görmüş bir insanım. Ülkemin yedi coğrafyasında farklı kökenlerden gelen insanlarımızın çocuklarını okuttum. Oralarda da Atatürk’ü anlattım, sevdirmeye, saydırmaya çalıştım.
Bunca yılın ardından şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; hiçbir yerin Atatürk sevgisi Edirnelilerde olduğu kadar yüksek olmamıştır.
Ben de bir Edirne evladı olarak, hemşerilerimin bu derece yüksek Atatürk sevgisinden gurur ve onur duyuyorum.
Belediye Başkanımız Sn. Recep GÜRKAN’ın konuya ilişkin dünkü demecinin bir bölümü şöyleydi; “Sevgili Atam; bugün Edirne’ye son gelişinin ama hiç gitmeyişinin 88. Yılıdır izin, ışığın, vatan ve millet sevgin, demokrasi anlayışın, ilke ve devrimlerin emanetimizdir. Sonsuza kadar yaşatmaya devam edeceğiz.”
Sn. Belediye Başkanımızın bu sözlerinin her kelimesine aynen katılıyorum.
Bu vesile ile Büyük Atatürk’e bir kez daha saygı ve sevgilerimizi ifade ederek, onun aziz ruhuna en içten duygularımızla Fatihalar gönderiyorum.
