1983 yılından bu yana çeşitli yayın organlarında köşe yazarlığı yaptım. Kendimce bölge sorunlarını yorumlama görevimi yerine getirdim. Bu merak Tekirdağ’da yayınlanan bölge gazetesi Olay ile başladı.Köşe yazılarımın ismi de bugün olduğu gibi ‘SÖZÜM ONA’ adıyla devam etti.
Bu ismi koymamdaki amaç yazılanların o konu ile ilgili olanları kapsadığını onun dışında bir amacın olmadığını ifade etmekti.
Gazetelerde hizmetim sonrası 7 yıl devam eden belki de bölgemiz televizyonu ETV’nin ilimiz hakkında en önemli sorunların gündeme getirildiği,çözümde katkı yapıldığı yılları içeren dönemde 7 yıl süre ile televizyonun haber müdürlüğü görevinde bulundum.
Bunlar afaki,boş iddialar değil .O günün arşivlerine bakanlar bunu görecektir.Bazı vatandaşlar bize bugün dahi o günlerde yapılan TV programlarına özlemini dile getiriyor.
Daha sonraki dönemde gazetelerde köşe yazı yazma özlemim devam etti. Bu alanda gereğinden fazla iddia sahibi kişilerden biri olmadım. Bugün ilerlemiş yaşıma rağmen köşe yazısı yazmayı bu alanda bölgenin ekonomik sosyal ve diğer sorunlarını kendi üslubumca hiç kimseyi hedef almadan sadece konuya odaklanarak yazmayı amaçlıyorum.
Tüm yayın organları İl Halk Kütüphanesi arşivlerinde var. Merak edenler orada görebilir.
Bu süre zarfındaki yazılarımda bölgemiz açısından bazı sosyal ve çevre siyasi sorunlarını gündeme taşıyıp çözüm bulunmasına katkı yapmam beni mutlu etti.
Burada o amaçlı bir konuya değinmek istiyorum.Eski İstanbul Caddesi dört yol ağzında çevre köylere gidecek vatandaşlarımız açık havada,soğuk,sıcak ortamda minibüs bekliyorlardı.Zamanın belediye başkanına defalarca başvurmalarına rağmen köşede uygun yer, yolcuları altına sığınabileceği bir kapalı yer yapılmasını başaramamışlardı.
Bu konuyu köşemde defalarca gündeme getirdim. Köylü vatandaşların her türlü hava koşullarında ,yağmur altında minibüs beklediklerini duyurdum.Sonunda burada köylü vatandaşlarımızın altına sığınabileceği bir kapalı yer yapıldı.
Oradan geçtiğimde bu hizmete katkı yapmam beni mutlu ediyor.
Son olarak bir örnek vermek istiyorum.Balkan Savaşında Şehit olan atalarımızın anısına yaptırılan Balkan Şehitliğini ziyaret ettiğimde çevresinde yapılan çeşmenin suyunun akmadığını gördüm.Köşemde bu konuyu dile getirdin.İki gün sonra çeşmeye su geldiğini öğrendim. Bunun gibi çok örnek var.Bunlar bazılarına göre küçük önemsiz şeyler olabilir.
Benim köşemde çok önemsediğim konular bunlar.
Köşe yazarlığının önemli görevlerinden birinin de bu konuları gündeme getirip çözüme katkı yapmak olmalı.Ben köşe yazarlığım süresince öyle onu bunu gereksiz yere suçlayıp bazılarına yaranma fayda sağlama gibi amacım olmadı.Kişilerle değil sorunlarla ve çözüm yolları ile ilgilendim.
Burada görevini layıkıyla yapan arkadaşlarımı tenzih ediyorum. Ben gücüm yettiği sürece bu yolda devam edeceğim.Mahalli basında esas amaç bölge sorunlarını gündeme getirip çözümüne katkı yapmak olmalı.Ben böyle başladım ve gücüm yettiğince böyle devam edeceğim.Bugüne kadar kendimle ilgili yazı yazmadım.
İnsan ömrü sınırlı eğer bir gün yaşama veda edersem bunlar arşivde kalsın diye gündeme getirdim.
Zira hatırda kalmaz satırda kalır diye bir ata sözümüz vardır. Onu dikkate alarak yazıyorum.Zaman kimin satırlarının bölgemizde derde deva olduğunu,kimin bu alanda ne kadar hizmet ettiğini gösterecektir.