İnsanlarımız çoğu zaman kendi görüşlerini en doğru olarak kabul ederler. Onun dışında olan fikirlere görüşlere itibar etmezler.Genellikle siyasiler tarafından empoze edilen bu fikirleri değiştirmek atomu parçalamak kadar güçtür.
Bu tür kimseler inandıklarına yanlış da olacağını dikkate alarak şüphe ile yaklaşmazlar.En doğrunun kendi fikirleri olduğu inancından vazgeçmezler.Bazen başka görüşleri kabul etmiş görülseler de kendi görüşlerinden asla vazgeçmezler.Bu ülkemizde demokrasinin yerinde saymasının en önemli nedeni.Özellikle bazı bölgelerimizde dini telkinlerle de bu sabit fikirler iyice pekişir.
Bu ülkemizde demokrasinin gelişmesine engel oluşturan en önemli unsurdur.fikirlerin doğru olabileceği gibi yanlış ta olabileceğini kabullenmeyen anlayış bazen bu fikirde ısrarcı olan kişilerin kendi fikirlerini kabul ettirmek için zor kullanmalarına, kendilerine karşı fikirde olanların ülke huzurunu bozucu görüşler olduğunu ısrarla topluma inandırmak isterler.Geçmiş yıllarda bu görüşte insanların bu yaklaşımlarını toplumu galeyana getirdikleri bunun sonunda bugün hatırlamak dahi istemediğimiz olaylara neden olduklarına tanık olduk.Toplumda hoşgörüyü sevgiyi ,karşı fikirlere saygıyı yok edersek bunu faturası hepimize çıkar.Gönül istiyor ki, ulusaL bayram ve dini bayram günleri toplum içindeki birlik ve beraberliğin sağlanmasına katkı yapsın Yanlışlıklarımıza özeleştiri yapmamıza vesile olsun:Bu konuda en önemli görev siyasilerimize düşüyor.SİYASİLERİN Her gün halka empoze ettikleri toplumun birbirine husumeti körükleyen, kutuplaşmaya neden olan konuşmaların topluma fayda yerine zarar verdiğini böyle kutsal günlerin hürmetine hatırlamış olsunlar.
Böyle sokak ağzıyla konuşmalar bizim halkımızın temsilcilerine yakışmıyor.Halkımız bu tür konuşmaları onaylamıyor.Kendilerine koşulsuz bağlı olan kişileri dikkate alıp bu tür suçlayıcı konuşmaları faturası son unda kendilerine çıkabilir.
------------------------
EDİRNE’YE ZARAR VERECEK DAVRANIŞLARDAN KAÇINALIM
Kentimizin çağdaş ve turizm kenti olmasında hepimize görevler düşüyor.Özellikle başka illerden,ülkelerden gelenlere kentimizin tanıtmada yardımcı olmalıyız.Kentimize kötü imaj yaratılmasına izin vermemeliyiz.Her birimiz bu kentin tanıtımında birer fahri görev üstlenmeliyiz .Unutmayalım ki,bu alanda yapılacak kentimize zarar verebilecek hataların faturası hepimize çıkacaktır.Ne acıdır ki, bu güzel kentte huzur içinde yaşayıp buranın güzelliklerini içine sindiremeyenlerimiz var. Bunların kentimizi olumsuz tanıtmalarına izin vermemeliyiz. Başka illerde yakınları olup emekli olduğunda bu kentte yaşama devam edenlerin yüksek oranda olması Edirne’nin nasıl güvenli ve çağdaş bir kent olduğunu gösteriyor. Bu güzelliğe leke sürmeye kimsenin hakkı olamaz.
------------------
FIKRA
UÇSA DA YÜRÜSE DE KEÇİ
Biri inatçı mı inatçı kendi fikirlerinde başka görüş tanımayan bir avcı ile onun tamamen aksi görüşü savunan iki arkadaş avcı varmış.
Bir gün iki arkadaş ava çıkmışlar.Avları sırasında dağın eteğinde bir karaltı görmüşler.İnatçı olan avcı arkadaşına bunun keçi olduğunu söylemiş.Arkadaşı ise, keçinin oralara çıkamayacağını onun olsa olsa kartal olacağını savunmuş.Sonunda gördükleri karaltının ne olduğunu anlamak için biri silahını ateşlemiş.Silah sesini duyan kartal oradan uçarak uzaklaşmış. Gördüğünün kartal olduğunu savunan avcı” Bak gördün mü uçtuğuna göre kartalmış” demiş.
İnatçı olan arkadaşı ise “vallahi bence uçsa da yürüse de keçi “diye fikrinde ısrar etmiş.
Kıssadan hisse.Toplumumuzda bu yapıda insanlar yanlışları da ısrarla savunanlar yok mu?