Başbakan Binali Yıldırım, partisinin 6. Olağan il kongresine katıldı ve orada bir konuşma yaptı. Kongreye Trakya’nın dört bir yanından gelen partililerle ilgi büyüktü.
Bu toplantıda partililer gibi tüm vatandaşların Başbakan’dan beklentileri vardı.
Daha önceleri verdiği sözleri yerine getirmesi konusunda verdiği sözünü yerine getirmesini bekliyorlardı.
Onların başında ise Başbakan’ın “ çiftçilere mazot deposunun yarısı bizden” sözüydü.
Bunu muhalefet gibi kendi partisinden olanlar da bekledi. Zira akaryakıta yapılan zamlarla çiftçiler tarlalarını ekemeyecek duruma gelmişti.
Başbakan Yıldırım’ın bu öneriye yanıtı hiç de inandırıcı olmadı.
Başbakan konuşmasında muhalefetin bu önerisine karşılık” Önce onlar belediyelerin su paralarını indirsinler” yanıtını verdi. Su paralarının düşürülmesiyle Başbakan’ın mazot vaadi arasında ne gibi bir irtibat var onu partililer dahi göremedi.
Çünkü Başbakan , en yetkili kişi olarak üreticileri mazot desteği sözü vermişti. Buna cevabı havada kaldı
Başbakan konuşmasının bir yerinde Edirne’ye hızlı tren müjdesi verdi . Başbakan’ın bu vaadi toplantıya katılanlarca yoğun alkış aldı. Peki hızı tren ne zaman Edirne’ye gelecek ? belli değil.
Başbakan Yıldırım 2018 yılında hızlı tren yapımı için kazmanın vurulacağını söylüyor.
Hazlı tren gibi altyapısı zor olan bir işin gerçekleşmesi kaç yıl sürecek. Bu konuda kesin bir yanıt yok.
Gelecek yıl kazma vurulacak bir işin tamamlanması en azından beş yılı alır. Bu arada Edirne Tren İstasyonunda bulanan milyonlarca dolara mal olan vagonlar çürümeye terk edilmiş durumda. Halka hızlı trenin bir müjde gibi sunulup kısa sürede geleceğini söylemek gerçekçi değildir. Bu uzmanların ve bu kurumda çalışanların fikri.
Aslında Başbakan’dan beklenen; Edirne ekonomisine katkı yapabilecek, işsizliği önleyecek ve sınır kapılarından bölgeye yararlı olabilecek vaatlerin yapılmasıydı.
Ne yazık ki konuşmasında bu konuda sözler duymadık. Kentimizin en önemli sorunu işsizlik buna çare bulunmalı iktidarı, muhalefeti ile bu konuda muzdarip.
Bölgede işsizlik sorunu giderilmediği takdirde Edirne nüfusu azalacak. İşin olmadığı yerde insanların yaşama şansının olamayacağı gerçeğini kabul etmeliyiz.
Türkiye’nin hemen hemen tüm illerinde havaalanı var. Edirne gibi Avrupa kapısı ve turizm kentinde hava alanı bulunmuyor. Daha önceleri bu konuda yapılan harcamalar boşa gitti.
Edirne’de havaalanı konusu da henüz netlik kazanmadı. Yine bir başka konu,uzun yılların sorunu Ergene kirliliği . Nehrin temizlenmesi konusu belirsizliğini koruyor. Bazı akıllılar kirli suyun temizlenip nehir yatağına atılması yerine Marmara Denizine deşarj edileceğini söylüyor.
Çeyrek asırdan bu yana Ergene sanayi artıklarından temizlenmeyi bekliyor.
Bölgemizin acil sorunları bunlar diğerleri ise uzun vadeli o zamana kadar kim öle kim kala….
ÖNERİLERİNDE HAKSİZ SAYILMAZ
Emekli eski bir trafik yetkilisi kentin bazı kavşakları konusunda açıklama yaptı . Özellikle sabah ve akşam trafiğin yoğunlaştığı saatlerde, bazı kavşaklarda trafik iyice kilitleniyor. Eski trafik görevlisinin ifadesine göre Ayçiçeği figürlerinin bulunduğ kavşak çevresinde taşların bulunduğu alandan yararlanılarak kısmen de olsa çözüme kavuşturulabilir. Alan genişletilerek trafik akışı sağlanabilir.
Yine aynı muhitte trafiğin sıkıştığı Atatürk ve İnönü’nün heykellerinin olduğu kavşak göbeğinin geniş tutulması nedeniyle büyük araçlar bu kavşaktan dönüş yapamıyor.
Kavşak daraltılmalı. Emekli Trafik Komiserinin açıklamasına göre Karaağaç’ta yeni yapılan köprü trafik açısından tehlike arz ediyor. Bunlara çözüm bulunmalı. Ayrıca şehir merkezindeki trafik sıkışıklığı mümkün olduğunca set boyundaki alternatif yola sevki sağlanmalı. Bu yolda da gerekli altyapı işlemleri tamamlanmalı.
Bir başka konu döner kavşaklarda hangi istikametten geleceklere öncelik tanınmalı konusu ve yaya geçitlerinde yayalara öncelik verilmesi konusunda araç sürücüleri gerekli duyarlılığı göstermiyor” bunlar trafikte önemli görevlerde bulunmuş bir baş komiserin fikirleri……
AYNAYA BAKINCA NE GÖRMÜŞ
Temel bir iş için kasabaya inmiş dönüşte karısı Fadime’ye hediye olarak bir ayna almış.
Eve geldiğinde , daha önceleri hiç ayna görmeyen Fadime’ye hediye aldığı aynayı vermiş. Fadime aynaya bakınca ağlayarak annesine koşmuş- “ Anne bak Temel’in yaptığına . bunca yıldan sonra üzerime kuma getirmiş”
Annesi aynaya bakmış;
-“ Tüü gözün kör olmasın damat. Kuma aldığın karı hem yaşlı hem de çirkin” demiş
kolaybet - liderbahis - makrobet - maksibet - mariobet
