Her ne hikmetse toplumumuzda bencillik görüşü, egoist yaklaşım her şeyi kendi yararına göre algılama yöntemi gittikçe yaygınlaşıyor. Bizim diye iddia ettiğimiz haklarda başkalarının da hakkı olduğunu hesap eden yok.
Bu bencil yaklaşım toplumun her kesimine yaygınlaşıyor. Böylece bizim yararlanamayacağımız fakat toplumun geniş kesiminin yararlanacağı meselelerde bu konuda söz sahibi olanlar toplum yararı yerine kendi çıkarlarını ön planda tutuyor.
Maalesef bu anlayışı ülkenin en büyük karar organı olan Meclisimizde de görüyoruz. Orada ülkemizin temsilcileri o denli bloklaşmışlar ki , kendisinin de yaralanabileceği kararlarda partileri karşı olduğu için olumsuz yaklaşarak karşı çıkılıyor. Karaların blok halinde alınması orada söz sahibi olanların bireysel yetkilerinin kısıtlı hatta imkansız olduğunu göstermez mi?
Toplantıların ardından “Ben aslında bu karara karşıydım fakat partimin kararına uymak zorunda kaldım” diyen kafa nasıl çağdaş bir insanın düşüncesi olur.? Ne yazık ki bu anlayış ülkenin her alanına sirayet etti.
Bakıyorsunuz belediye meclislerinde halkın bütününün faydalanacağı bir kararda sadece muhalif olsun partisinin kararına uyup geleceğini güvenceye alsın diye daha önceleri tamamen karşı olduğu bir kararına karşı tavır alanlara tanık oluyoruz.Böyle toplumu rencide edecek kararlarda etkili olanların günlük yaşamlarında hatta evlerinde huzurlu olduğunu sanmıyorum. Çevresinde, meseleye farklı yaklaşan kişilerden uyarı almak durumunda kaldıklarında acaba ne düşünürler.?
Bir parlamenter gerektiğinde kendi partisine karşı da tavır alabilen “yanlış yapıyorsunuz “ diyen milletvekillerine halkın özlemi her geçen gün artıyor.Halkımız sadece parmak kaldıran, hiçbir yetkisi bulunmayan temsilci istemiyor.Bu konuda ilkeli davrananları gördükçe onların özlemini çekiyor.
Öyle sanıyorum ki bu seçimde halkın en önemli talebi bu olacaktır kendilerine“ Siz orada bostan korkuluğu değilsiniz.haklarımızı daha kararlı bir şeklide savunun .Biz size onun için oy veriyoruz.
Bu hizmetler için bir işçini beş katı kadar ücret alıyorsunuz.Bunu hakkını verin” diyecektir.
Özellikle Trakya halkı parlamenter adaylarına bu ve buna benzer taleplerini yeni parlamenter adaylarına iletecektir.Bu konuda hevesli olanlar siyasi olarak çok donanımlı olmaları lazım.
Yeni parlamento öyle geçmişte olduğu gibi koltuklarda rahat oturulacak bir parlamento olmayacak.Yaşam koşullarındaki sıkıntılar temsilcileri de rahatsız edecek .Heveslilerin haberleri olsun.
------------------
FIKRA
O BİZDEN KİRLİ
Nasrettin Hoca ile karısı ırmak kenarına gitmişler .Karısı çamaşır yıkıyor.Hoca de çamaşırların kuruması için çevreye seriyormuş.Bu arada bir karga gelerek çamaşır sabununu kaparak uçup gitmiş.
Karısı:
“Hoca yetiş yetiş karga sabunu kaptı” diye bağırmaya başlamış.
Hoca ne yapsın?
Kanatlanıp uçacak değil ya.Bir süre karganın arkasından bakmış.Sonra karısına dönerek:
“Sabunu geri almayalım karıcığım baksana zavallının üstüne başına.Kir pas içinde .varsın sabunla yıkanıp temizlensin”