Önce şiir:
YOKSULUN DİREKSİYONU
Sonranın şimdiki zamanı yörüngesiz meteor
Derekayalar’ın orda geçmişin çocuksu gölgeleri
Uzar durur tarihin derinliklerinde höyüklenir
Yoksulun direksiyonu ya rampada ya virajda
Suları bol, rüzgarı serin bir kışa eleder
Ak düşer kuru dallara bir pembe gamzededen
Hıdırellez’de meşe yeşerip sürgün verince evler
Bir ömrün hazineleri hurda yıkındı şimdi, ören
Hay huy huy hay … aşka zaman yine kalmadı
Zamanı sarhoş etsen , başka nakit yok
Tünel tünel raylanınca uzak tuzaklar
İstasyonlarda unutulmuş uyaksız uygarlıklar
N.T
Kıyamet yaygarası da bir günde eskimiş anılar mezarlığına yolcu edildi. Şimdi başka , bambaşka kıyametler gündemi toplantıda. Bakalım ne yumurtası önümüze sürülecek. Bence bu kez kaz yumurtası olasılığı çok belirgin. Çünkü “Nato kafa nato mermer”lere akıl ve bilim yoluna kolay kolay sapmaz. Yobazlık kitabını kulaktan dolma duyumlar da ararlar. Statü elde etmenin bir yolu da bu olmalı. Başkalarının kusurları üzerinden kendini kanıtlama… sanırım sorun bu.
Kendi takvimimi (cantez takvimi) inceledim bu arada. Bir görseniz, neler neler, sanki maydanozlu köfteler derken “inecek var “sesleri.
Ve, “Ayva sarı, nar kırmızı, nerden çıktı bu cenaze, ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar…”akla hemen geliveren dizeler.
Nerdeyim falan derken , baktım uyanmışım. Rüya görmüş gibiyim sanki Kendimi kaz kafalılar cennetinde sandım sanal olarak-tan.
Bu arada günlük gazeteler geçiyor elime.
Nihayet sonlanan Ergenekon “son gelişmeler” olarak yine ekranlarda , “bitmeyen senfoni gibi sanki!..
Ne zamandı o;Uzaya ne fırlattığımıza göz attım. Uyduymuş, yörüngesine girmiş. Ötmeye ve fotoğraflar göndermeye başlamış bile. Tam fırlatılırken olaylar…
Ülkemiz için, elbette onur ve umut verici de!...
Çin’den fırlatılması biraz onur kırıcı gibi. Bizim ülkemizden, bizim topraklarımızdan fırlatılsaydı daha şık olmaz mıydı?
Çin deyince nedense aklıma hep çin çin mısırı gelir. “Aklımda desem de nedense taaa oralardan duyulmuyor. Yani Çin malı, çin çin malı! Dünyanın en uzun seddini de şimdi bir işe yaramasa da onlar icat etmiş Çok da görkemli imiş hani!
Suriye ve Ortadoğu yine kaynayan kazan.
Nasıl dik kafalı böcekse, girmediği delik kalmadı. Birilerinin görünmez elleri olmalı işin için içinde.Yer altında neler oluyor göremezsin ki, duyamazsın ki!.. Casus böceklerin girmediği yer, dinlemediği kimse kalmadı, anlaşılan
ODTÜ olayları da son gündeme damgasını vurdu. İr çok şey söylendi, yazıldı
Kim haklı ya da kim haksız? Ben nerden bileyim nesli tükenen dostum. Bana kalırsa bir bilen kaldıysa ona sormak; en hayırlısı!..
Paylaşım bakalım ne zaman netleşecek?..
