Amasra maden bölgesinde meydana gelen 41 vatandaşımızın ölümüne neden olan kaza tüm halkımızı yasa boğdu. Dileğimiz o ki, bir daha böyle elim kazalar olmasın, gerekli önlemler alınsın.
Ülkemizin başka yörelerinde de maden bölgeleri var.Oralarda da böyle kazalar oluyor.Son yıllarda çıkarılan yasalarla bu kazaların önüne kısmen de olsa geçilmiş oldu. Bu arada ilimizin de bazı yörelerinde linyit madeni çıkarılıyor.Bu madeni elde etmek için yer altına galeriler açılıyor,derin çukurlar açılıyor.Buralarda çalışan işçilerimizin de hayati tehlikeleri var .Onların yaşamları da dikkate alınmalı.
Bugüne kadar bölgemizde olan maden kazalarında göçük altında kalarak ölen işçilerimiz oldu.Bu gerekli tahkimatın yapılmamasından , uygun olmayan veya kapalı olan yerlerden kömür çıkarılmasından kaynaklandığı şeklinde geçiştirildi.
Bu son yaşadığımız felaket madenlerle ilgili daha etkin önlem alınması gerektiği iyice anlaşılmış olur.
------------------------
BİR BAŞKA TEHLİKE
Bölgemizdeki maden sahalarında insanların yaşam tehlikesi dışında bir de maden sahalarında doğanın katledildiği görüntüleri var .Ben köşe yazılarımda bunu defalarca gündeme getirdim.Doğanın katledilmemesi için önlem alınması talebinde bulundum.
Örnek vermek gerekirse. Uzunköprü ilçemizin Malkara ilçesi sınırına yakın köyleri olan Çavuşlu, Harmanlı, Süleymaniye ve çevredeki köylerinde uzun yıllardan bu yana linyit madeni çıkarılıyor:Böylece bölgenin yakıt ihtiyacı oradan karşılanıyor.Maden sahipler kömür elde ettikler yerlerde açılan çukurları yine eski haliyle düzleyerek teslim etmeleri yasa gereği olduğu halde buna dikkat etmiyorlar.
Maden sahaları savaş alanı gibi çukurlarla kaplı.Meralar, ormanlık alanlar yok oluyor.Yöre halkı bu konudan şikayetçi Köy halkının merada gezen hayvanları bu çukurlara düşerek telef oluyor. Bölgedeki sular kirleniyor.Kömür ocakları köyün yerleşim alanına iyice yaklaştı Yasa gereği,ancak iki kilometreye kadar yaklaşılması zorunlu olmasına rağmen açılan galerilerinin köy evlerine daha da yakın olduğu yolunda şikayetler var.
Yetkililer hem bu durumun hem de tahrip edilen mera konusunda köylülerin yakınmalarını dikkate alıp gerekli inceleme yapmaları yararlı olur.
Kıymetli vakitlerinden fedakarlık yaparak buralarda gerekli inceleme yapıldığında köylülerin şikayetlerinde ne kadar haklı olduğunu gözleri ile göreceklerdir.
-----------------
FIKRA
NASIL ŞÜKRETMEYEYİM?
Nasrettin Hoca bir gün eşeğini kaybetmiş.Eşeğini ararken bir yandan türkü mırıldanıyor, arada bir de “şükürler olsun ”diyormuş.
Bunu gören komşularından biri:
“neden ikide bir şükürler olsun diyorsun hoca” demiş.
Hoca:
“Nasıl şükretmeyeyim? Ya ben de eşeğin üstünde olsaydım?" Diye cevap vermiş.