Anlı Şanlı Kırkpınarı yapıyoruz.
Boy boy afişler bastırıp Halkımızı Kırkpınar’a davet ediyoruz.
Bunlar güzel şeyler.
Ancak gelen ve gelecek olan misafirlerimizi ağırlamak için biz Edirne’liler olarak hazır mıyız?
Otellerimizin şimdiden dolu olduğunu cümle aleme ilan ettik. Ancak biliyoruz ki Kırkpınar’ın seyircileri sadece otellerde kalanlar değildir. Kendi imkanlarıyla gelip arabasının bagajında, cami avlusunda ve bazen de Sarayiçi’nde ağaçlar altında çadır kurup idare edenler de vardır.
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin her dönem yeterli sayıda seyircisi mutlaka olmuştur. Her yıl özellikle final güreşlerinin yapıldığı pazar günlerinde Er Meydanı’nı çevreleyen tribünler daima dolmuştur. O tribünler ki 25 bin Kırkpınar seyircisini ağırlamaktadır.
Tabi ki Kırkpınar’ın müdavimleri sadece yağlı güreş sevdalıları değildir.
Kırkpınar müdavimleri içinde sadece Sarayiçi’ne gelip o muhteşem havayı koklamak ve artık Kırkpınar ile özdeşleşmiş olan kuzu çevirmecisinde nefis bir çevirme yemek ve belki de yanında bir bira ya da bir kadeh rakı içmek için gelenler vardır.
Sözü şuraya getirmek istiyorum: Yağlı güreşlerin finalinden sonra Sarayiçi’nden yurttaşların çıkması gündeme geliyor.
Binlerce insan bir anda Tarihi ve de daracık Kanuni Köprüsü’nden geçmesi, bir problem olmaktadır.
Geçtiğimiz ay yaşadığımız Kakava-Hıdralez Şenliğinde gördük ki; bu köprüde büyük bir izdiham yaşanmaktadır.
Allah etmesin o izdihamda küçücük bir telaş can kayıplarına dahi yol açabilirdi.
Bu nedenle Ben, geçtiğimiz yıllardan bu yana yaptığım öneriyi tekrarlıyorum:
Sayın Edirne’yi yönetenlerimiz; sözünü ettiğimiz bu yere bir portatif köprü kurmak bu kadar mı zor, ya da imkansız ?..
Umuyorum; bu seferki önerimiz değerlendirmeye alınacak ve Kanuni Köprüsü’nün hemen bitişine bir portatif köprü geçici süre için konulacaktır.
Bekleyelim görelim.
