Masallarımız Bir varmış bir yokmuş sözleri ile başlar. Sonra da evvel zaman içinde kalbur saman içinde diye birbiri ile bağı olmayan sözcüklerle devam eder. Masallar her ne kadar gerçekle ilgisi olmasa da bazıları insanlara ders niteliği taşır. Onun için yıllardır toplumdan ilgi görür. İnsan yaşamı da böyle değil midir. Bugün bir varsınız her türlü imkanlara sahipsiniz, büyük dağları ben yarattım küçükler babamdan kaldı diye düşünürsünüz. Bir bakmışsın bir süre sonra o varlığın, imkanların elinden uçup gitmiş.
Bu benzetmeyi bugün birçok alana yorumlayabilirsiniz.
Ülkede olup bitenler böylesi olmaz dedirten türden olsa da olabiliyor. Bu olmaz olamaz kararlar her ne hikmetse halkımızın bir bölümünden destek görüyor.
Dün beyaz dediklerine bugün siyah diyenler makul karşılanıyor. İleri yaşta olanlar bugün yaşanan olayları hayretle izliyorlar. Halkın son sığınağı olan kurumların dejenere olması kullanılamaz hale gelmesi hayra alamet değil. Böyle sisli bir ortamda yaşam devam ediyor. Bakıyorsunuz kitaplarda okuduklarınız doğru yol gösterici olarak benimsediğiniz şeyler şimdi yok sayılıyor. Tüm ülkelerin geçmişlerinde böyle gerçeklerin ters yüz edildiği dönemler olmuştur. Öyle olsa da sonunda gerçekler ortaya çıkmıştır. Bugün haklıların haksız konumuna geldiği toplumun çok güven duyduğu kurallara şüphe ile yaklaşıldığı bir dönemi
Ne olduğu kuşkusu var, dileğimiz o ki bu güvensiz ortam son bulur. İnsanların bir birine şüphe ve ön yargı ile yaklaştığı bir dönem son bulur. Halkımız yine eskiden olduğu gibi birbiri ile barışık, dostlukların hakim olduğu, husumetin son bulduğu duruma gelir. Halkımızın büyük bölümü bu özlem içindedir. Bugün kendilerini çok yetkili sayanlar bunu dikkate almak zorundadır.
