Bakıyorsunuz biri haksızlığa uğramış  sorunu var kamuoyuna duyurmak istiyor  ve kendi ifadesine göre de  haklı nedenleri  de var.

Bunu kendi adına basında yer almasının yararlı olmasını  istediğinizde.”Aman benim adım geçmesin doğru olmaz” sözleriyle sık sık karşılaşıyoruz.

İnsanlarımızın kendi sorunlarını çözmek için basını devreye sokma onu maşa gibi kullanma alışkanlığımız var:Kendi  sorununu duyurma cesaretini göremeyen,haklarını savunmada aciz olanların olduğu bir toplumda nasıl hak aranacak.? Hakkını aramaya cesareti olmayanlar,bunu başkaları kanalı ile yapmak isteyenler bunun sonuçlarına da katlanmak zorunda.

Avrupa halkı yasal haklarına sahip çıkarak demokrasilerini kalıcı hale getirdi.

Bizde olduğu gibi haksızlığa , yasa dışı uygulamalara “bana ne,beni ilgilendirmez” diye yasalara ilgisiz kalarak  bir yere varamayız.

---------------

TARIM KESİMİNİN SORUNLARI BÜYÜK

Bugün tarım kesiminde çalışanlarımızın büyük sorunları var.Girdi fiyatlarının yüksek olması nedeniyle  tarlalarını ekemiyorlar.Mazot fiyatı aldı başını gidiyor.Çiftçi kuruluşlarının çabaları bu konuda  yeterli değil.Ülke ekonomisi için bu kadar önemli kesimin  parlamentoda temsilcisi yok.

Siz bakmayın  çiftçileri  savunur görünenlere .Onlar bir yere kadar siyasi ikballerini düşünerek çiftçi dostu olurlar.Ne yazık ki, bugüne kadar tarım  kesimi ,çiftçilerimiz  yasal haklarını savunmada kendileri yerine başkalarına havale etmişler.

Başka meslek grupları mecliste temsil edilip haklarına  sonuna kadar sahip çıkarken , çiftçilerden ancak toprak ağaları o makama gelmiştir.Bu makama gelmede maddi, imkanların ön olanda olması, tarım kesiminin kendi gücüne güven duymaması,  çiftçileri bugüne kadar sorunları ile baş başa bıraktı.

Yıllar öncesi:Uzunköprü Eski Köyden ,rahmetli Aziz Şişik Ağabeyimiz sevilen  biriydi Bir partiden milletvekili adaylığını koydu.Kesin seçilecek diyorlardı.Kendi köylülerinin oy vermemesi sonucu çok az bir oyla seçimi kaybetti.

Onun önemli bir sözü vardı “Bizim köylülerimiz aynada  kendi görüşlerini görmeye alışmadığı sürece seslerini duyuramaz”  diyordu.

Aradan yarım asırlık zaman  geçti bugün dahi bu söz geçerliliğini koruyor.

Köylüler parlamentoda kendi temsilcilerini göndermediği sürece  ağlama ,sızlamaları sona eremez.Başkalarını kendi haklarını savunmada yeterli olmadığını anlamaları  gerekir.Uzun yıllar el atılmayan Köy Yasalarının günün koşullarına göre düzenlenmesi ancak köylülerin kendi haklarına sahip çıkması ile mümkün olabilir.

-------------

KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR YAZILARI SİLİNDİ

Mustafa Kemal Atatürk’ün köylülere güvenini belirten  bugüne kadar köylü kurumları önünde yazılı olan “Köylü milletin Efendisidir” sözlerinin yerine  millete efendi gerekmez hizmet eden efendidir mealinde sözler yazılıyor:Köylülerimizin ve tarım kuruluşlarının Atatürk’ün  kendilerine değer veren sözlerinin kaldırılmasını görmezden geldiler ..Çok yazık….

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.