Edirne’nin merkezi yerlerinde enkaz halindeki tarihi, yapılar kentimizin güzelliğini engelliyor.
Eski borsa binasının yerinde yapılan kazıda tarihi kalıntılar çıktı.Temelleri öylece bırakıldı.Şimdi orası çöplük halinde . Şehrin en işlek ana caddesi Saraçlar Caddesi kenarında. Bu ören yeri tarihi kalıntılar öyle mi, kalacak.?
Buradan her gün binlerce insan gelip geçiyor.Özellikle yabancılar bunu gördüklerinde ne düşünürler.
Tarihi dokuya sahip çıkmak gerekir. Fakat bu yerlerin böyle harabe halinde olması .buralara ne yapılacağı gündemde olmaması ne anlama geliyor.
Sit alanı yoğun olan kentlerin ortak derdi bu.Bu tarihi kalıntılar sürekli öyle mi kalacak? Bunun için bir çözüm gerekmiyor mu?
Vakıf yerleri için getirilen bu katı kurallar ,çözümsüzlük yaratıyor günün koşulları da dikkate alınarak çözüm yolu bulunamaz mı?
Kaleiçi’nde yine harabe halindeki tarihi binalar kaderine terk edilmiş durumda.
İlimize gelen turistler buralarını da ziyaret ediyor.Bu çirkinlikleri gördüğünde ilimiz ve ülkemiz hakkında ne düşünürler.Kaleiçi’nin düzenli yapılaşmasını gördükçe şimdiki yapılaşmadan kentin yeni yerleşim alanlarındaki görüntüsünden utanıyor insan .Bir sokağa giriyorsun .Bakmışsın önünde yol kapanıyor.Her gelen mahalli yönetici kendine göre şehir planı uygulamış.
Edirne’nin şehir içi yollarında bir düzen olduğunu kim iddia edebilir.
Yapılaşmada bu çarpıklık yine devam ediyor.Bazı illerin düzenli şehir yapılaşması,özellikle Kaleiçinin görüntüsünden ibret almamız gerekmez mi?
Eski tarihi binalar için de bir çözüm bulunmalı .Aralarında bazılarının restore edilmesi ne kadar güzel .Bu yaygınlaşmalı.Bir zamanlar buradaki tarihi binaların başka iller tarafından onarılması gündeme gelmişti.Binaları onaran iller buralarda kendilerini tanıtma imkanı bulacaklardı.Bu bir çözüm olarak düşünülemez mi?
Kaleiçini ve şehrin diğer semtlerindeki tarihi kalıntılara bakıldığında Edirne için üzüntü duymamak mümkün mü?
Turizm kenti modern bir şehir olarak övünüyoruz.Acaba öyle mi?
Çöplük durumuna gelen,mikrop saçan ,akşamcıların mekanı bu harabe binalar hep böyle mi kalacak.? Hiç olmazsa çevresi sarılarak çirkinlikler gizlenemez mi?
İnsanlar bu binaların çevresinde geçmeye çekiniyor.Çocuklar buralarda oynuyor.Bu görüntüler kimseyi rahatsız etmiyor mu?
Kentin merkezini güzelleştirmek yetmez Bu şehrin tarihi binaları için de çözüm bulunmalı .Kenar semtler de güzelliklerden nasibini almalı.
--------
FIKRA
KALEM VAR İDİ
Bir inşaat çökmüş çok kişi yaralanmış.Rizeli inşaat ustasının kulağı kopmuş.Arkadaşları anında ustayı hastaneye götürmüşler.
Doktorlar:
-“Merak etmeyin kuşlağınızı yerine dikeriz” demişler.
Usta tutturmuş:
-“O kulak benim değil, ben bu kulağı istemem” demeye başlamış.
En sonunda doktorlardan biri.
-“Saatlerdir inat edip duruyorsun,peki kulağını sen nereden tanıyorsun?”
-“Nasıl tanımam penim kulağımda kalem var idi,bunda yok ondan tanıyorum ”der.