Çarşı pazarda alışveriş yapan insanlarımız, özellikle dar gelirli olanlar alacakları ürünlerin fiyatlarını görüp, bir de cebindeki paraya baktığında alması gereken ,ihtiyacı olan malı almaktan vazgeçiyor. pazarlarda tüm ürünlerin fiyatları tıpkı akaryakıt fiyatları gibi otomatiğe bağlanmış durumda
Akaryakıt fiyatının zamlandığını haberdar alanlar bakıyorsun bu zammı sattığı ürünlere de anında uyguluyor.Bakıyoruz köylerde yaparak pazarda ekmek satışı yapanlar bir gün önce 15 liradan sattığı ekmeğe bir gün sonra bir lira zam yapıvermiş. Sorduğunuzda.buna gerekçe hazır “Akaryakıt zamlandı biz de zam yapmak zorunda kaldık” Böylece akaryakıta yapılan zam anında orada da yankı buluyor.Bir anda bakıyorsunuz etiketler değişmiş .Marketlerde görevli olanlar her gün etiket yenilemekle vakit geçiriyor.Siz siz olun birkaç gün önce aldığınız ürünün fiyatını dikkate alarak aynı fiyatta alacağınızı düşünmeyin.Fiyatlarda inme yerine daha da yükselme olacağını hesap edin ona göre önlem alın.Bu oynak ,denetimsiz piyasa ortamında olan her zaman olduğu gibi halkımıza oluyor.
---------------------
HER ŞEY GÜLLÜK GÜLŞTANLIK DİYENLER ÇARŞI PAZARI GEZSİN
Vekillerimiz çok çalışıp yoruldular, şimdi tatildeler,yorgunluk atıyorlar.Bazıları ise olası bir seçimde yeniden koltuğu kapmanın yolunu arıyor.
Bu sözde halkın temsilcileri.Bir gün çarşı pazarı dolaşsınlar.Halkın neler söylediğine tanık olsunlar.
Tabii onların tuzu kuru maaşlarına da okkalı zam aldılar.halkın ne sıkıntı çektiğini hissetmezle . Şurası bir gerçek ki, halkın bu pahalılık karşısında dayanma gücü tükenmek üzere.
Bu sorun en acil olarak çözümlenmesi gereken bir sorun olarak kabul edilip çözüm bulunmalı.Aksi halde geçim zorluğu çeken halk bunalıma girecek.
Siyasiler birbirine laf yetiştirme yerine hayat pahalılığına çare bulmalı.Emekliler için verilen zamlar daha ellerine geçmeden eridi gitti.Elektrik,doğalgaz faturasını görenler bunalım geçiriyor.Amacım burada kara mizah yapmak değil, bu konuda yakınması olan vatandaşların sorunlarını aktarmak.Bu mesele bütün kuruluşlarımızın siyasi partilerin ortak sorunu olmalı.Onu çözmeden ağzınızla kuş tutsanız halka inandıramazsınız
-----------------------
HERKES KULAĞININ ÜZERİNE YATMIŞ BEKLEMEDE
Bakıyorsunuz herkes hayat pahalılığından yakınıyor.İyi de, buna çare bulması veya seslerini duyurması gereken kurumlar ne yapıyor.? Bu pahalılık sadece ana tüketim ürünlerine yapılan zamdan mı kaynaklanıyor.? Yoksa bunu fırsata çevirmek isteyenler mi var.
Zam yapılan ürünle ilgisi olmayan pazarcılar da bakıyorsunuz anında sattığı mala zam yapmış.Bunları denetlemesi gereken kurumlar yok mu.? Meslek kurum temsilcilerimizin bu sıkıntıyı gündeme getirmeleri, halkın sorunun u sahiplenmeleri gerekmez mi?
Oda ve diğer meslek kurum temsilcileri sık sık yurt içi ve yurt dışı seyahatler yapıyor.Bir gün olsun bir araya gelip kentin sorunlarını masaya yatırıp ortak çara aramaları gerekmez mi?
Başka illerde bu tür toplantılar yapılıyor.Ben de tanık oldum.Bizde olduğu gibi her biri ayrı telden çalmıyor.Siyasi partiler de buna öncülük ediyor.İki ay tatilimi geçirdiğim Mersin ilinde bu tür birliktelik sağlanmış.Burası tüm siyasi partilerin,oda ve meslek odalarının güçlü olduğu bir il.
İlin menfaati söz konusu olduğunda siyasi hesaplar bir kenara bırakılıp şehrin çıkarına olacak konularda birlik ve bütünlük içinde oluyor. Bu oranda da üst makamlara seslerini duyurabiliyor.Bizde ne yazık ki böyle bir konsensüs sağlanamıyor.Sorunları sadece dedikodu ile geçiştiriyoruz.İnşallah bu olanlar hepimize ders olur,aklımız başımıza gelir.
------------------------
FIKRA
SON ARZU
İhtiyar Giritli, artık ömrünün sonunun yaklaştığını hissetmişti.karısına yanına çağırarak “Karıcığım bak her geçen dakika ölüme yaklaştığımı hissediyorum.” Dedi.
“ Sana şimdi bir şey soracağım sen de bana doğru cevap vereceksin.Biliyorsun, dört çocuğumuz oldu son çocuğumuzun benden olup olmadığını öğrenmek istiyorum.görüyorsun artık bu dünyadan göç ediyorum.”
Kadın biraz tereddüt ederek “İyi ama ya ölmezsen..”
