Yıllarca adeta Edirne spor ile yatıp kalkmış ifadesi kullanacak kişilerden biriyim sanırım.
2.ve 3.Profesyonel Liglerde mücadele ettiği yıllarda yöneticilik yapmış, spor ile iç içe olan bir kişi olarak müsabakalarını hiç kaçırmadan izlemiş bir seyirci ve taraftar olarak başarıları ile mutluluk, başarısızlıkları ile mutsuzluk yaşamış biriyim.
Aslında Sporun her türlüsünün hayranı ve takipçisiyim ama Futbol ve Edirne spor başka tabiî ki.
Edirne sporun 2.Ligden düştüğü yıl görevde olan Şükrü Cıravoğlu yönetiminde bende vardım
Ligin başında benimde aralarında bulunduğum Mehmet Yalçın Başkanlığındaki yönetim Edirne ve çevre İllerden futbolcular ile oluşturduğumuz takım başarılı bir şekilde lige başlamış ve iyi neticeler alıyorken, Belediye Başkanının isteği ile istifa ederek yerini Ciravoğlu yönetimine bırakmıştı ve eski yönetimden sadece ben yeni yönetimde görev almıştım. Amaç ta eski yönetim ile ilgili bazı esiklikleri veya bilgileri yeni yönetime aktarmak ve denge kurmaktı.
Başkanın desteği ile yeni transferler yapıldı ve eski yönetimin almış olduğu ve oynattığı birçok futbolcu ya ayrıldı ya da yedek listesine bile giremeyerek şans bekledi.
Ama olmadı benimde araların da bulunduğum ve eski ve tecrübeli yöneticilerden kurulu Yönetim Kurulu iddialı bir şekilde devraldığı Edirne sporu 3.lige düşürme şanssızlığı yaşayan yönetim oldu.
Daha sonra 3.ligde yine görev aldığım yönetimlerle mücadele eden Edirne spor son yılında benim istifa ederek ayrılmam sonrasında 3.ligden de küme düşerek Amatörlük formasını giydi.
İşte o gün bu gündür devam eden Profesyonel lige yükselme mücadelesi maalesef “O SENE BU SENE” savsatası ile devam edip gidiyor.
Dönemin Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi Ayşekadın sporun kendini fesh etmesi ile EDİRNESPOR GENÇLİK adlı bir takım kurdu ve Bal liginde mücadeleye başladı.
Oğlunun Kulüp Başkanı olması nedeniyle her türlü yardım ve desteği alabilen Takım maalesef onun döneminde de üç yıl bu başarıyı yakalayamadı ve seçimi de kaybetmesi ile mücadele yeni Başkan Recep Gürkan’a kaldı.
2014 yılında Tekirdağ’daki yükselme maçında yalnız kalan takıma sahip çıkan Gürkan yeni bir yönetim oluşturarak Edirnelilerin umutlarını yeşertti.
Önce Hasan Yürek daha sonra da Savaş Üner Başkanlığında kurulan Yönetimler beş yıldan bu yana maalesef o seneyi bu sene yapamamanın üzüntüsünü yaşamaya devam ediyorlar.
Bu seneye gelecek olursak; bu yıl geçen yılın Hocası Adnan Toros kulübe bir jest ve kıyak yaparak 2 Milyon gibi büyük bir parayı yardım olarak temin ediyor ve bir anlamda Belediyenin yükünü almış oluyor.
İç saha maçlarını izledim ve Adnan Hoca ile de her maç öncesi ETV adına röportajlar yaparak eksik ve aksak yönleri gerek kendimin gerekse de Sporseverlerin görüşü olarak aktarmaya çalıştım ama değişen bir durumun olmadığını gördüğüm için de üzüldüm şahsen.
Kamuoyunda dolaşan hoş olmayan bazı söylemlere de üzülüyor insan.
Adnan Hoca kendinden başka kimsenin müdahalesini kabul etmiyormuş hatta Başkan Savaş Üner’in dahi Futbolcular ile birlikte deplasmana gitmesine veya soyunma odasında bir şey söylemesine izin vermiyormuş.
Savaş Üner’in zaten Hocaya bu konuda akıl verecek veya işine karışacak durumu yok ama Başkan olarak futbolcularını motive etmek adına onlarla sohbet etme, onlarla yolculuk etme gibi hakları var tabiî ki.
Hocanın böyle bir şey düşüneceğine ihtimal vermiyorum ama kamuoyunda Parayı Hoca bulduğu için de söz sahibi kişi olarak kendini görüyormuş.
Dedikoduda olabilir tabiî ki ama öyle bile olsa üzücü.
Bu hafta oynanacak olan müsabakada başarılar diliyorum ve galibiyetinde geleceğine inanıyorum.
Çünkü bu takım iyi bir takım ve kaliteli oyunculardan kurulu bir ekip.
Gerisi Hocaya kalıyor….
