Her yıl bu önemli günde Çanakkale’de olmayı ve bu zaferin yıldönümünde yapılan kutlamaları ve etkinlikleri orada görmeyi, o duyguları orada yaşamayı arzu eder ve gelecek yıl mutlaka gideceğim derim.

Ama olmaz bir türlü ve gidemem.

Bu yıl olduğu gibi.

Aslında bu yılki kutlamaları taçlandıran,4 bin 608 metre uzunluğu ile dünyanın en uzun orta açıklıklı köprüsü olan 1915 Çanakkale Köprüsünün Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan tarafında açılması, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107. yıl dönümüne ayrı bir anlam ve zenginlik kattı.

Köprüden ücretsiz geçmek ve o anları da ölümsüzleştirmek isteyen vatandaşlar köprüye akın etti.

Ailesi ve arkadaşlarıyla köprü viyadüğünde duran vatandaşlar, araçlarından inerek hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Asya’dan Avrupa’ya geçiş tarafında yoğun araç kuyrukları oluştu.

Kalp rahatsızlığım ile ilgili olumsuzlukların artması bırakın bu anlamlı açılışa ve kutlamalar katılmayı evden dışarıya dahi çıkmamı engelliyor maalesef.

Kısmet ve nasip değil demek ki.

İçimde bir uhdedir ama.

Yaz aylarındaki tatil sürecinde Güneye indiğimiz için kısa süreli tatil dönüşlerinde ve Güredeki Hattuşa Termal devre-mülk sürecinde Eceabat ve Çanakkale’de yaşanan atmosferi görme ve yaşama şansımız oluyor elbette ama ayni gün oradaki kutlamalarda bulunmak ve abideleri ve şehit kabirlerini gezmek dua okumak sanırım bir başkadır.

Bu yıl ki kutlamalarda Köprününde açılması ile Çanakkelede adeta izdiham yaşanmış.

Yakın şehirlerden gelenler başta olmak üzere yurdun dört bir yanından insanlar bu anamlı günü yaşamak için Çanakkeleyi doldurmuşlar.

Gidip o atmosteri yaşayanlara ne mutlu.

Hayırlı olsun.

Belediyeler, okullar ve dernekler aracılığı ile gelen araçlardaki insanların tek hedefi benim arzuladığım gibi bu tarihi yerleri ve savaşın cereyan ettiği alanları gezmek.

Aslında defalarca oralara gidip o kahramanların cansiperhane mücadeleler verdikleri yerleri gezdim ve dualar ettim.

Ama 18 Mart günü başka olmalı Çanakkale.

Buralardaki kutlama ve anmalardan farklı olmalı.

Subaylarının emriyle ellerini gökyüzüne açarak dua eden ve bu duanın son dua olduğunu bildiği halde düşmanın üzerine korkusuzca saldıran, en ufak bir tereddüt dahi yaşamadan Büyük kurtarıcının; "Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum?" sözüne uyan o emsalsiz kahramanların sembolik mezar taşlarını, anılarının yer aldığı kahramanlık destanlarını o günde Çanakkale’de okumak galiba çok ama çok farklı duygulara gark eder insanı.

İşte bunun için arzuluyorum bu günde orada olmayı.

İnşallah bir gün nasip olur.

Elbette Çanakkale’de şehit olan 250 bin vatan evladının yanı sıra tüm şehitlerimizin ruhlarını da şad ediyoruz bu vesileyle.

Çünkü bu ülke, bu topraklar bu kahramanlarımız tarafından böyle savunuldu ve düşmana teslim edilmedi.

Gittiğinizde gördüğünüz şehir isimleri bu vatanı kurtarmak ve düşmana teslim etmemek için canlarını veren şehitlerin, Türkiye’nin dört bir tarafından olduğunu fark eder ve bu gün yaşanan bazı ayrımcılık çabalarının ne kadar yersiz ve mesnetsiz olduğunu da anlatır bize.

Kürdü, lazı, çerkezi, abazası, tatarı, gürcüsü ve romanı ile bu topraklar için mücadele verilirken şehit olan bu kahramanların ruhlarını sızlatanların buraları mutlaka gezerek o "Mehmetlerin" tabelalarına bakmaları gerekir.

Mehmet-Edirne Mehmet-Kars Mehmet-Diyarbakır Mehmet-Adıyaman Mehmet-Çorum Mehmet-Mardin Mehmet-Bingöl Mehmet-Maraş Mehmet-Erzurum Mehmet-Antep yazılı mermer tabelalar sanırım çok şey anlatır insanlara.

Rahmetle ve minnetle anıyorum şehitlerimizi ve bu şehitler sayesinde elde edilen Çanakkale Deniz zaferini kutluyorum.

Ruhları şad olsun.

Ve her zaman aklımızdan çıkarmamamız gereken şu sözü de yazmayı uygun buluyorum; "Anafartalar kahramanları;sizi andıkça, sizi anladıkça, sizi anlattıkça layık olacağız bu topraklara"

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.