Son yıllarda şehirlerimiz, ilimiz de dahil hızlı nüfus artışı ve plansız programsızlık nedeniyle ciddi bir çarpık yapılaşma sorunu ile karşı karşıya. Bu sorun, sadece fiziksel çevremizi değil, aynı zamanda sosyal sağlıksal yaşamımızı da derinden etkiliyor. Artan yapılaşma, altyapı yetersizlikleri, sosyal donatı eksiklikleri ve çevresel sorunlarla birleşince, şehirlerimizde yaşamanın kalitesi giderek düşüyor.
-------------
PLANSIZ YAPILAŞMA
Ülkemizde hızla büyüyen şehirler, genellikle plansız bir yapılaşma sürecine kıskacında. İnşaat sektörünün ve siyasilerin talebini karşılamak amacıyla oluşturduğu bu hızlı yapılaşma, kamusal ve yeşil alanların azalmasına ve altyapı yetersizliklerine yol açıyor. Okul, hastane, park gibi sosyal donatılara olan ihtiyaç her geçen gün artarken, bu ihtiyaçlar karşılanmıyor. Sonuç olarak, aileler çocuklarını güvenli bir ortamda büyütmekte zorluk çekiyor.
-------------
MERALAR VE YEŞİL ALANLAR DARALIYOR
Çarpık yapılaşmanın bir diğer ciddi sonucu da çevresel sorunlar. Yeşil alanların azalması, hava kalitesinin düşmesine, su kaynaklarının kirlenmesine ve doğal yaşam alanlarının yok olmasına neden oluyor.
Şehir içinde giderek artan betonlaşmış alanlar, dünyada iklim değişikliği ve doğal afetlere karşı şehirlerimizi savunmasız hale getiriyor. Kuraklık, sel gibi doğal afetler, plansız yapılaşma yüzünden daha yıkıcı hale geliyor.
Çarpık yapılaşma, sosyal adaletsizliği de beraberinde getiriyor. Şehirlerin bazı bölgeleri hızla gelişirken, diğer bölgeleri yoksulluk içinde kalıyor. Bu durum, sosyal gerginliklere, ayrımcılığa ve toplumsal uyumsuzluğa yol açıyor.
İnsanlar arasındaki ekonomik eşitsizlik giderek belirginleşiyor ve bu durum, şehirdeki yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Bu olumsuzlukların üstesinden gelmek için, şehir planlaması ve yönetimi konusunda ciddi radikal adımlar atmak gerekiyor. Planlı, sürdürülebilir bir şehir gelişimi için yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının iş birliği yapması şart.
Yeşil alanların korunması, sosyal donatıların artırılması ve altyapının güçlendirilmesi için projeler geliştirilmelidir.Ayrıca, toplumsal katılımın sağlanması, yerel halkın ihtiyaçlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Çarpık yapılaşma, şehirlerimizin geleceğini tehdit eden en önemli sorunlardan biridir. Bu konuda hepimize düşen sorumluluklar vardır. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler, birlikte hareket ederek şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmek için çalışmalıyız.
Gelecekte sağlıklı, huzurlu ve sürdürülebilir şehirler yaratmak adına bilinçli adımlar atmamız elzemdir. Unutulmamalıdır ki, şehirler sadece binalardan oluşmaz; insan yaşamının kalitesini belirleyen dinamik ve karmaşık bir yapıdır.
