Kongre Takviminin açıklanması ile hareketilik başladı tabii ki.
8 Kasım tarihinde başlayacak olan Delege seçimleri ile start alacak olan süreç Genel Başkan ve Parti Meclisinin seçildiği Kurultay ile sona erecek.
Delege dedim de geçtiğimiz gün bir söylenti çıktı ve İl Başkanlığını düşünen bir adayın arkadaşları ile birlikte Ankara'ya Genel Başkanla görüşmeye gideceği ve seçimlerin Delege bazında değil üye bazında yapılmasını isteyeceği ifade edildi.
Ama Tüzük değişikliği olmadan bunun mümkün olamayacağı Başkan tarafından açıklandı.Demek ki buna tevessül edenler veya edecekler bunu bilmiyorlar.Neyse önemli değil ve beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor ama keşke öyle olsa daha demokratik olmaz mı? Edirne de CHP yi ve Kılıçdaroğlunu temsil eden Başkanı 600 kişi seçeceğine 6 bin kişi seçse daha iyi olmaz mı?
Bu durum tüm partiler için geçerli aslında.
Hele hele atama ile yapılan görevlendirmeler hiç demokratik değil.
Bazı okurlarımdan birkaç ileti aldım ve CHP nin bu sürecine geçmişte taraf olduğum ve bu dönem bunu yapmamam istenmiş.
Bilhassa Belediye Başkanını partinin tek yetkilisi gibi gösterdiğim ve CHP ile ilgili tüm kararlarda öne çıkardığım ifade edilmiş.
Hatta;"bırak artık Recep Gürkan yazarlığını" gibi büyük bir kelam da etmiş.
Belediye Başkanını sevdiğim saydığım doğrudur ve bürokrasiden gelen biri olarak Bürokratların hele seçilmişlerin moral motivasyona ne kadar ihtiyaçları olduğunu bilen insanım.Ama benim onu yönlendirecek veya topluma lanse edecek gücüm olduğu varsayımı yanlıştır.
Onun buna ihtiyacı olmadığını da biliyorum.
Ben her zaman söylüyorum ve yazıyorum; "Recep Gürkan çok akıllı bir adam"
Benim bu çok zeki insana akıl verecek veya ona siyasi kazanç elde etmesini sağlayacak yönlendirmeye veya reklamına aklım yeterli gelmez bunu bilesiniz.
Aslında ben her zaman şunu söylerim;bir ildeki siyasi partilerin İl Başkanları o partinin temsilcisi ve en büyük yetkilisidir.
Bir anlamda o ilde Genel Başkanı temsil eden kişidir.
Dolayısıyla İl Başkanının Parti ile ilgili yetki ve sorumlulukları Belediye Başkanından fazladır ve üzerindedir.
İl Başkanları maddi anlamda Belediye Başkanına ihtiyaç duyduğu için ve siyasi anlamda da birçok konuyu daha kolay hallettiği için onun üstünlüğü buradan geliyor bana göre.
Belediye Başkanı partilileri işe almamış olsa ve onların delege seçilmesini sağlamamış olsa İl Başkanlığını kazanmak kolay mı?
Bu CHP li Belediyelerde de,Ak Partili Beleledilerde de hatta tüm partilere mensup Belediyelerde de böyledir ve böyle de devam eder gider.
Ben neden Belediye Başkanı istediğini İl Başkanı yapar ve mevcut Başkan Pekcanlı ile iyi ilişkileri nedeniyle yeniden seçilip 3.dönemini yaşayacak diyorum.
İşte bunun için şanslı görüyorum tabiiki.
Bunu yazmak taraf olmak mı?
Ha..bu seçimde işlerin bu kadar kolay olmayacağını,Merkez ilçe tamam da İl Başkanlığında Belediye Başkanının etkili olmasının zor olacağını yazanlar ve söyleyenler var.
Bazen öyle anlar ve olaylar olur ki;Muhalefete de şans verilmesinden yana düşünceye sahip olurum.
Ülke genelinde bir kere olsun CHP nin tek başına iktidar olup ülke yönetiminde ne kadar başarılı olabileceğini,muhalefette eleştirdikleri yönetim biçimi dışındaki bir uygulamayı nasıl hayata geçireceğini birçok kişi gibi görmek isterim mesela.
Keza,yıllardır Belediye Başkanlığında muhalefet olmuş Ak Parti Adayının bir dönem denenmesini arzularım.
Eleştirdikleri yönetiminin dışında nasıl bir Belediye Başkanlığı örneği sergileyeceğini görmek isterim.
Beğenmedin beş yıl sonra alaşağı ederek yeniden değiştirmek nasılsa Milletin elinde değil mi?
Neyse bu konulara devam edeceğiz elbette.
Bir de sitem eden ve yazdıkları eleştirileri köşeme taşımadığımı ifade ederek eleştiride bulunan okurlarıma her türlü ve her makam ile ilgili eleştirilerini yazmalarını ve bunların mutlaka köşemde değerlendirileceğini belirtmek isterim.
