Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde CHP’nin merkez ilçe kongresi yapıldı. Delegelerin dışında muhalif liste ile delege seçimine katılıp kaybedenler kongreye katılmadı.
Gönül isterdi ki onlar da kongreye katılıp partinin yapısın görme imkanı bulsunlar.Edirne Belediye Başkanı,Recep Gürkan eski ve yeni milletvekilleri meslek kurum yöneticileri salonun ön sıralarında her zamanki yerini aldılar.Aralarında kucaklaşıp selamlaşarak protokol için ayrılan ön sırada oturanlar arasında yerini aldılar.Gönül isterdi ki bu muhteremler solunu dolduran diğer vatandaşlar arasına gidip hatırlarını ve sorunları olup olmadığını sorsunlar.Onlar ise sadece protokolde yer alanlarla sohbetle yetindiler.Ben birkaç sıra arkada genel kurulu izledim.Yanımda oturan Edirne’nin köylerinden olduğunu söyleyen bir vatandaşın bir ara kendi kendine söylendiğini duydum .
Merak ederek “niye mırıldandığını” sordum.bana aynen şunları söyledi.”CHP’liler bu huyundan vazgeçmiyor. Dikkat ettiniz mi bilmem burada yüzlerce insan toplanmış.Bu gelen meslek kurum yöneticileri burada toplanan halkın arasına girmese de hiç olmazsa eli ile bir selam veremezler miydi?
Onlar sadece birbirleri ile kucaklaşmakla yetindiler.Bakınız biraz önce gelenlere su dağıtıldı.Dikkat ettiniz mi? Sadece ön sırada protokol sırasında olanlara su servisi yapıldı.
Bu yaklaşımla bu kafa ile halkın partisi olunmaz.
Ben de bu partiliyim .Partimin başarısını isterim.Yalnız bu iki örnek dahi halk arasında hoş karşılanmaz.Biz bu anlayışta olduğumuz sürece halka güven veremiyoruz.”
Gerçekten bu vatandaşımızın söyledikler doğru idi.Ön sırada oturanlar sanki kendilerini ayrıcalıklı bir sınıf gibi görüyorlardı.Arkadaşı dediği gibi sadece ön sırada oturanlara su servisi yapılması bir ayrıcalık olmuyor mu?.Bu durum diğer vatandaşların da tepkisi ile karşılandı.
Cengiz Dağdevir adındaki bir köylü parti üyesinin son seçimlerle ve partinin durumu ile ilgili konuşmasında CHP yönetimini eleştirmesi, seçim sonrası özeleştiri yapılmamasını kınaması,bölgede tarlaların satılmasına kimsenin karşı çıkmadığını gündeme getirmesine bazı partililerin tepki göstermesinin nedenini anlamadım .Bu arkadaşın söyledikleri tamamen doğruydu.Hatta daha fazlası da vardı.
----------
CHP BAŞARISIZLIĞI HAKKINDA ÖZELEŞTİRİ YAPMALI
Partide yapılan konuşmaların geneline bakıldığında CHP’nin başarısızlığının vurgulanması bir yana başarılı gibi gösterilmek isteniyor.Cumhurbaşkanlığı seçiminde Edirne’den %67.77 oy aldığı belirtilirken milletvekili oylarının düştüğü hatırlanmıyor. CHP seçimdeki başarısızlığı için adata kılıf arıyor.Genel Merkezin henüz net bir tavrı olmadığı halde Edirne’de CHP’nin tek başına mahalli seçime katıldığında başarılı olacağı söyleniyor.
Bir de Z kuşağı denilen gençlerin gelecekte, ,iş bulamama endişesi ile CHP’ye oy vermediği söyleniyor. Peki bunun çözümü nasıl olacak ?.O konuda yanıt yok. Bu partide sadece Divana heyetine seçilen kadınlarla onlara ilgi olmaz.Tüm meslek kuruluşlarında kadınlara öncelik tanınmalı.
------------
ESNAF TEMSİLCİLERİMİZDEN TIK YOK
Divan başkanlığına getirilen Belediye Başkanı Recep Gürkan meslek kuruluş yöneticilerinden “Söz almak isteyen var mı?”diye defalarca sordu.Ön sırada yerini alan yöneticiler bu denli geniş katılımlı bir toplantıda meslek mensuplarının sorunlarını dile getirmeye gerek duymadılar.
Merkez ilçede yarı yarıya kadınların yer almış.Dilerim kadınlarımız orada başarılı olurlar,kendilerine öncelik tanınır.Toplantıda çarşaf liste ile seçim konusu öylesine geçiştirildi.Aslında bir Sosyal Demokrat partide tek liste ile seçim olmamalı .Diğer partiler bu konuda daha katılımcı, hiç olmazsa eğilim yoklaması yapılıyor.
CHP’de böyle tek yanlı tepeden inme siyaset sürdüğü müddetçe başarılı olması mümkün görülmüyor.Kimse kendini atlatmasın,Ham hayal peşinde koşarak bir yere varmaları mümkün değil.
Partideki esas sorunlara inmeden bir avuç şakşakçı ile seçim kazanılmaz.
CHP en kısa zamanda kendine çeki düzen verip hatalarını düzeltmezse buradan iddia ediyorum mahalli seçimleri kazanması hayal olur.
-----------
KISSADAN HİSSE
Timur Nasrettin hocanın köyünü ziyarete gelir.Köylüler Timur’u öyle ağırlar ki,bunun mükafatı olarak köye bir fil hediye eder.
Bir süre sonra fil ,tarla,bağ, bahçe her şeyi talan eder.Köylüler ne yapacaklarını şaşırır.Hoca’ya danışırlar.
-“Hocam perişan olduk bu fil köyde bağ bahçe bırakmadı,bizi kurtar ”diye yalvarırlar.
Hoca:
“Benimle gelin Timur’a durumu anlatalım” der. Beraber Timur’a gitmek için yola çıkarlar.
Hoca önde köylüler arkada Timur’un huzuruna çıkarlar.
Timur:
“Hayrola Hoca niye geldin .Bizim fil nasıl?”der.
Hoca tam bunları anlatacağı sırada arkasına bakar ve kimsenin olmadığını görür.
Hoca:
“Padişahım bizim köylü fili çok sevdi,ama hayvan yalnız kalıyor.yanına bir fil daha istiyoruz .” der
