Bana ve birçok kişiye göre Cumhuriyet Halk Partisi ve 11 yıl önce büyük iddialarla Genel Başkanlık görevine getirilen Kılıçdaroğlu artık;"Ben Ana Muhalefet Partisi olarak yıllardan beri sürdürdüğümüz siyasi mücadeleyi İktidar olup ülkeyi yöneterek devam ettirmeliyim."demek zorundadır.

Bunu yapmak için de Türk halkından vize alma becerisini elde etmelidir.

"Parti sağa kaydı, solda yalpaladı" gibi serzenişler yerine,"Bu ülke yönetiminde söz sahibi olabilmek için ne gerekiyor ise onu yapmak zorundayız" söylemleri dile getirilmelidir.

CHP bunu anlamalı ve önemli bir görev kabul edip yerine getirmelidir.

Siyasi Partilerin tek amacı vardır oda iktidar olup Ülke yönetimine sahip olmak.

Atatürkün kurduğu ve Cumhuriyeti en iyi yönetim şekli olarak kabul ettiği bir Siyasi Parti olarak sadece lafla Atatürkçülük olmadığını ve ona göre çalışma ve gayret göstermek gerektiğini kabul etmelidir.

Her Genel Başkan gibi Kılıçdaroğluda bu söylemler ile göreve başlamasına rağmen 11 yıldır hala umutları yeşerten bir başarı yakalayamadı.

Aslında Genel Başkanlık görevine başladığı ilk yıllarda dikkat çeken ve Parti disiplininin artacağı izlenimi veren açıklamalar yapan ve " Başarı geliyor" diyen partilileri umutlandıran Kılıçdaroğlu bir türlü arzulanan ve beklenen başarının gelmesini sağlayamadı ne yazık ki.

11 Yıl geçmesine rağmen.

Bu günlerde yaptığı açıklamalar ile partililerini umutlandıran ve sürekli olarak İktidar olmaktan bahseden Kılıçdaroğlu neler söylemişti o yıllarda bir hatırlayalım isterseniz.

1-Ben rakı masalarında konuşan insan değil, çalışan insan istiyorum ve rakı sofralarında Türkiye’yi kurtaranlardan partiyi temizleyeceğim.

2-Milletvekili, Belediye Başkanı, Meclis üyesi, İl ve İlçe Başkanları, Kadın ve Gençlik Kolları; "Facebook ve Twitter’da günde iki mesaj, üç fotoğraf paylaşıyor adına ‘icraat’ diyorsunuz.Konuşma yaptığınız yerlerde CHP’lilerden başka partili olmadığından haberiniz yok.

3-Başka parti seçmen kitlesine gitmiyorsunuz.Gittiğiniz yerlerde de ‘sen ben bizim oğlan’ aynı kişilere konuşuyorsunuz.

4-Bilgi ve araştırmaya dayalı konuşmuyor, mantıklı yorumlar yapmıyorsunuz. Ne bir derinliğiniz, ne de bir mantıklı analiz yeteneğiniz var.

5-Artık yeniden seçilme hırsını, milletvekili olabilme gayretini bir kenara bırakın ülke için çalışın.Önseçim yapılır diye tribünlere oynamaktan vazgeçin.

6-Parti içinde herkes "Ben ne olacağım?” sorusunu soruyor.

Bazılarının derdi partiyi iktidar yapmak değil,partide koltuk kapmak peşinde!

7-Nasıl belediye başkanı, nasıl milletvekili olurum, derdinde!

8-CHP'nin acilen bir dava partisine dönüşmesi lazım.

9-Bize davasına inanan, her türlü saldırıya karşı koyacak ideolojik donanıma sahip, parti disiplininden kopmayacak inançlı dava adamı lazım.

Bunları göreve yeni başladığı yıllarda söylemişti.

Sonuç ve oldu,ne kadar bu istekler ve direktifler yerine geldi bilemem ama,partinin elde ettiği sonuçlara bakılırsa çok ta etkili olduğunu söylemek zor bana göre.

Sadece CHP ye ait bir durum da değil.

Tüm partilerde ve siyasilerdeki hastalık bunlar.

Bir siyasi yakınlaşmadan mutlaka bir çıkar elde etme beklentisi.

İstisnalar elbette var.

Ama aksi düşünenlerin çoğu göçtü bu dünyadan.

Eskidenmiş o parti aşkı.

Yeni nesilde beklenti hep menfaate dayalı ilişkileri doğuruyor ve de kalıcı olmuyor doğal olarak.

Veya hizmet etmek ve emek sarf etmek için girdiği partiye bir gram faydası da olmuyor tabiî ki.

Demek ki Genel Başkan'ın bu konuda ciddi tespitleri vardı ve bunları açık açık söyleme gereğini duymuştu.

Bir Genel Başkanın partisinde koltuk sevdalılarının fazla olduğunu söylemesi ve adeta isyan edercesine dile getirmesi düşündürücü bir durum.

Ve inşallah diğer partilerde ayni erdemliliği göstererek menfaate dayalı siyaset anlayışını yok edecek girişimleri başlatıp dava adamlarının çoğalmasını sağlamış olurlar.

Olur mu dersiniz?

Bana göre zor....

DAHA SONRAKİ YAZIMIZ YEREL DE CHP...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.