Yıllardır iktidar olma ve ülkeyi yönetme arzusunda olan,Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kendilerine yüklediği;ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma sorumluluğunu yerine getirmek için milletten yetki almaya çalışan Cumhuriyet Halk Partisi ne zaman ki,toplumda güçlü olmaya başladığını hissettiriyor işte o zamanlarda illaki bir hata yapıp umutların ertelenmesine neden oluyor bana göre.

Cumhuriyet Tarihinin siyasi anlamda en büyük başarısını yakalayarak oylarını artırıp üç dönem ülkeyi yönetmekte olan Ak Parti İktidarının zafiyet yaşadığını varsayarak arayış içinde olanların son zamanlarda yakınlaşma gösterdiği CHP ye karşı ilgi artmaya başlamıştı.

Biraz da ittikak yapılan Partilerin sempatizanlarının kendileri ile ilgili ön yargılarının değişmesi ve kendilerini CHP ye yakın hissettirip; "CHP hiçte korkulacak,çekinilecek bir parti değilmiş" söylemini benimsemeleri ülkemizin en eski ve köklü partisinin güçlenmesine katkı sağladı.

Saadet Parti,ülkücülerin çoğunlukta olduğu İYİ Parti,1960 ihtilalinin kin ve nefretini hala içinde taşıyan Demokrat Parti taraftarları CHP ye iyiden iyiye ısındılar bana göre.

Ama gelin görün ki; her zaman ki hastalık yine kendini göstererek kafaları karıştıran hareket ve söylemler ortaya çıkmaya başlayınca insanlar yine hüsran yaşamaktan korkmaya başladılar.

Genel Başkan Kılıçdaroğlunun zaman zaman üslup hatası olarak kabul edilen söylemleri,Parti teşkilatlarında yaşanan taciz olaylarının her gün gündemden düşmeyişine bir de basında çıkan aşağıdaki haber tuz biber ekti adeta.

İşte o haber;""Büyükşehir Belediyesi’nin düzenleyip “Evrensel Mevlânâ Âşıkları Vakfı-EMAV” isimli gruba yaptırttığı ve sadece ismi “Mevlevî mukabelesi” olan programda, Mevlevîliğin yediyüz küsur senelik bütün kuralları yerle bir edilmişti!

Büyükşehir Belediyesi’nin önceki gün düzenlediği mukabelede işte bütün bu kurallar yerle bir edilmişti! Naat ve âyin Türkçeleştirilmiş, Mevlânâ’nın naatı ve Hüseyin Fahreddin Dede’nin güzelim Acemaşiran Âyini tuhaf bir şekle büründürülmüştü, semâzenlerin ve “mutrıb” denen müzisyenlerin arasında kadınlar da vardı, yani meydanda kadın-erkek beraberdi ve üstüne üstlük Kur’an da Türkçe okundu!

Besmele çekmeyi, “Allahuekber” yahut “Lâ ilâhe illâllah” demeyi zül addedenler bu ibârelerin Türkçesini tercih ettiler; “Sadakallahulazîm”i de “Azîm olan Allah ne güzel, ne doğru söyledi” gibisinden bir garabete çevirdiler.Görüntüleri izleyenlerin aklına 88 yıl önce CHP tarafından uygulanan Türkçe ezan uygulaması geldi.

Başta İBB yönetimi olmak üzere CHP yönetimine tepkiler çığ gibi büyüdü."""

Kardeşim doğrudur yanlıştır demiyorum ama durduk yerde ve parti adına önemli olumluluklar yaşanırken Türk Milletinin en hassas olduğu konulardan biri olan Din konusunda eski bir yanlışlığı tekrarlamanın ne alemi vardı?

Bir Belediye Başkanı olarak sen ne kazandın,Partin ne kazandı bu uygulamadan?

İnat yaparcasına,özlem duyarcasına böyle bir mizanseni gündeme getirip elde edilen bu kazanımları kimsenin hemde hiç kimsenin yok etmeye hakkı olmadığını CHP Parti yöneticileri de,CHP li Belediye Başkanlarıda bilecek ve ona göre davranacaklar.

Yazık ki yazık....

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.