Seçimde istenilen sonucu elde edemeyen CHP şimdi partide değişim telaşına düştü.
O değişimin de nasıl olacağı, örgütlerde ne gibi değişikliğin yapılacağı da kesin değil.Bakıyoruz herkesin farklı değişim reçetesi var .Bazıları partililer arasında aktif- pasif üye yapılanmasından yana.Bunda da gerçek payı var.Bakıyoruz bazı kişiler parti üyesi görülüyor fakat partiyi en çok eleştiren,zarar veren onlar.Birilerinin önerisiyle partiye üye yapılmışlar.Bunların arasında CHP’li görünüp başka partilere oy verenlerin olduğunu iddia edenler var.
Bu durum rakipleri yerine kendi partisinden olanların eleştirenleri yoğunluğu bunun göstergesi değil mi?
Siz hiçbir AKP’li veya MHP’linin partisini olu orta eleştirdiğini gördünüz mü?
Diğer partilerde eleştiriler parti merkezlerinde oluyor.Her yerde partisini eleştirmek sadece CHP’ye mahsus.
Bunu demokrasi adına yapıldığını söyleyenler de var.Bu nasıl demokrasi anlayışı ki.Partini böyle zar dönemde koruyup kollayacağına sanki yenilginin tek suçlusu Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu gibi oklar ona yöneliyor.Bu yenilgide parti örgütlerinin,”Bu şartlarda partiye oy vermem” diyen sözde partili görülenlerin suçu yok mu?
-------
DELEGE KULİSLER BAŞLADI
Aslında bu partide delegelerden öte parti üyelerinin de gözden geçirilmesi lazım.Bu konuda partili olduğundan şüphe duyulanlar ortaya çıkmalı.Yarın bu kişilere siyasi çalışmalarda nasıl güven duyulacak.Bunların parti kararlarını dışarı sızdırmayacağını kim garanti edebilir.Aslında delege seçimlerini sağlıklı yapılması,gerçekten bu görevi hakkıyla yerine getirecek kişilerin delege olması CHP’ye hareketlilik getirebilir.
Delegeler sadece partinin yanında olmalı, onun bunun temsilcisi olmamalı.Bu sağlandığı zaman patinin örgütsel ağırlığı artacaktır.Geçmiş yıllarda buna tanık olduk.Örgüt etkinliğinin yeniden kazanılması gerek. Partililerin eleştirilerini ulu orta yapma yerine gelip partide yapmaları geleneği herkese benimsetilmeli.