Son günlerde kaçırılan, öldürülen, tecavüz edilen çocuklar…Gündemde.. Ne yazık ki belirtilen sayılar oldukça yüksek. Üstelik can sıkıcı, gönül yakıcı, yürek burkan vahşet…

Bu tür olayları duydukça insanlığımdan utanır, yüzüme bakamaz olurum.

Çocuk demek, can demek, çocuk demek geleceğimiz demek. Saf ve temiz yürekleriyle yaşantımıza renk katan bizim ürünlerimiz, bizim devamımız… Saf, yani tertemiz yürekleriyle evlerimizin neş’esi, mahallemizin cıvıltıları…

Zeynep Oral bu konuya değinmiş “Esintiler” köşesinde:

 “Çocuk istismarı,gökten zembille inmiş tekil bir şey değil ki! Bir bütünün, bir zihniyetin parçası! Eğitim sisteminin; hukuk sisteminin:

Ülkenizde 2018 yılının ilk altı ayında 206 kadının öldürülmesine…”

 “Son on yılda 482 bin 908 kız çocuğunun devletin izniyle evlendirilmesine…”

Bu konuda ceza olarak hadımlık, idam önerilerine de: “…İsterseniz tüm ülkeyi idam edin… Yine de bu kafayla bu sorun çözülmez!”

Evet, acı ama gerçek. Ben,çocuklara zarar verenlerin, hele onları öldürenleri insandan saymıyorum. Onlar, hayvandan da öte yaratıklar diye düşünmek istiyorum

SANAYİ ÇARŞISINDA ÇOCUKLAR şiirimden:

Sanayi çarşısında çocuklar

Yüreklerinde sevgi kuşu

Oyunlara özlemli

Ok çalışıp az yerler

Sanayi çarşısında çocuklar

Geleceklerinden habersizler

Sanayi çarşısında çocuklara

Kısacıktır geceler…

Kadınlara ve çocuklara uzanan eller elbette kırılmalıdır. Yaptırım ya da yaptırımlar da gereklidir ama akılcı ve bilimsel yollarla.

Bir başka şiirim:

Bir damla gözyaşında çocukların

Duyar gibi olurum sesini

Yıkılışların

Ve ayrıldığını yolların

İki damla gözyaşında çocukların

Yıkılır gelecek

Ve karanlık karışır aydınlığa

Duyulur korkunç sesleri

Atomların

N.T

Çocuklar yetişkinlere benzemez. Onların da kendilerine özgü dünyaları vardır. Bu dünya yetişkinlerin minyatürü değildir. Özge ve özgüdür. Tüm uğraşları oyunlardır. Bu yolla, oyun oynaya oynaya kendini topluma hazırlar. Kurallar, örnekler, yetişkinler onların örnekleridir. Öğrenirken taklit ve diğer öğrenme yolları da işin içine girer.

Onlara aşırı baskı yapmak ne denli zararlıysa, aşırı şımartmak da o denli yanlıştır.

Çocukların yetiştirilmesinde en yakın ailedir. Hani derler ya; “Ne ekersen, onu biçersin…” Bu önemi gözden ırak tutmamak gerek. Moda da onları ilgilendirmez. Başkaları ne der yaklaşımı bir yana itip oynamasın engellemeyecek giysilerle oyuna bırakmalıdır. Bir yudum fazla yedirmek için elinizde kaşık peşinden koşmayın.

Hele onları kaçırmak, onları kullanmak… konularında çok dikkatli ve özenli olmayı asla unutmayın, ve savsaklamayın…

Daha çok şey yazılabilir, söylenebilir. Emekli bir eğitimci olarak daha çok şeyler söyleyebilirim ama “bir kulağı pencere, bir kulağı tencere” olanlara değil…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.