Geçtiğimiz yıl Edirne halkı adına yürütülen çalışmalar nedeniyle biraz zor geçti.
Malumunuz, alt yapı çalışmaları halen devam ediyor.
Kazılan-bozulan yollar, kesilen sular vs...
E haliyle halkın canı sıkılıyor bu işlere.
Kızmasına kızıyoruz fakat, bu ihtiyacın da bir şekilde yapılması gerekiyor.
'Çok zor yapmayalım', 'halk ne der yapmayalım', 'Ya oy kaybedersek' endişeleriyle bugünlere kadar ötelenen alt yapının şu an itibarıyla kanalizasyon bölümünün yüze 98'i, yağmur suyu toplama bölümünün ise yüzde 55'i bitmiş durumda.
Yani bu tamamlanan bölümler teknik olarak alt yapının en sıkıntılı, özellikle vatandaşı en çok yoran kısmıydı.
Vatandaşı bozuk yollar, belediye yönetimini ise neredeyse 5'e katlayan maliyetler bu süreçte çok yordu.
Nitekim Edirne Belediye Meclisi, kent merkezinde devam eden altyapı çalışmaları için İller Bankası’ndan 200 milyon TL kredi kullanılması için olağanüstü toplandı.
Zannediyorum bu miktar alınabilirse, işler biraz daha hızlanacak.
Bugün toprağın altına gömülen milyonları, halk sadece bozuk yollarla ve kesik sularla hatırlıyor.
Tamamlandığında ise bunların hiçbiri hatırlanmayacak.
Aslında pek gözle görünen bir şey olmadığı için, bu hizmette zaman içerisinde unutulacak.
Öyle ki; sorun olmayan yerde hatırlanmak zor oluyor.
Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın ilk döneminde çözüme kavuşturduğu çöplük sorunu gibi...
Hatırlayan var mı ?
Yıldırım Yemiimaret semtlerine çöken koku ve duman, bundan şikayetçi olan halk?
Zehir soluyoruz diye her gün ekranlarda görmeye alıştığımız haberler ?
Tabi ki olmasın, her yurttaşın sağlıklı yaşamak hakkı.
Ancak bu tür alt yapısal hizmetlerin böyle bir handikapı var. Sorun ortadan kalkınca, yapılan hizmet görünmezliğe bürünüyor.
Aynı şekilde Edirne'de biyolojik arıtma sisteminde de son noktaya gelindi.
Bugün yarın hizmete girmesi bekleniyor.
Bu da görünmeyen önemli hizmetlerden bir tanesi.
Edirne'nin evsel atıkları tarihini bilmediğimiz kadar uzun süredir Meriç ve Tunca Nehirleri'ne akıtılıyor.
Bana sorarsanız kirliliğin yanında taşkınlarda dahi bu evsel atıkların rolü var.
Dibe tutunan evsel atıklar, üzerinde normalden fazla kum tabakası birikmesine imkan veriyor.
Tabi ki, nehre arıtılmadan akıtılan evsel atıkların yarattığı sıkıntılar daha da büyük.
Demem o ki, gözle görülmeyen ancak faydası çok olan bu icraatlarda Edirne önemli mesafeler aldı.
Bunlar yapılırken hiç mi yanlış yapılmadı ?
Hiç mi eksik olmadı ?
Tabi ki oldu.
Bu yapılan yatırımlar sayesinde umarım önümüzdeki uzun yıllar kent halkımız daha sağlıklı, daha sorunsuz bir hayat süreceklerdir.
***
Neredeyse her yazımızda adını anar olduk.
'Bulgar turistler' !
Yılbaşından bu yana Edirne'den sıkılmış olacaklar ki, tek-tük geliyorlar. Ahım-Şahım bir kalabalık yok.
Esnaf kapıda yol gözlüyor.
Bazıları daha tahammülsüz çıktı, 'Neredeler Beya' diyerek isyan ediyor.
O da kendince haklı, ona göre mal aldı, çek kesti söz verdi.
Biz başından bu yana ne dedik ? Yol haritası önemli.
Nasılsa geliyorlar deyip kulak üzerine yatmak olmaz.
Kentin kurumları bu gidişatla ilgili toplanıp bir şeyler planladı mı ? Duymadım.
İş işten geçmeden söylemek gerek bize bir yol haritası gerek.
Bu da tüm kurumların hep birlikte ortak paydada buluşmasıyla olacaktır.
