Bu yıl Cumhuriyetimizin 99.yılını kutluyoruz. Halkımız 99 yıldır Egemenliğini kullanıyor.

99 yıllık bir zaman dilimi insan yaşamında uzun kabul edilebilir ama Devlet yaşamında uzun bir süre değil.

Altı yüzyıl saltanat egemenliğinde yaşamış onun buyruğu ile hareket etmiş insanımızın çöken imparatorluk tebaasından Cumhuriyet Yurttaşlığına geçmesi tarihsel sıçramadır.

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Devrim yasaları çıkarılarak ULUS DEVLET’in yurttaşı olmanın bilinci topluma verilmeye çalışılmıştır.1923-1950 yılları genç Cumhuriyet yurttaşlarına bir arada yaşama iradesini aşılarken bir taraftan ülkenin kalkınması için iktisadi çalışmalara hız veriyordu.

O yıllarda  Dünya ölçeğinde 1929 ekonomik  krizi ve 2. Paylaşım savaşı yaşandı. Bu büyük olayların ülkemize olumsuz yansımaları olmasına rağmen, geçmişinde savaşlar nedeniyle gözyaşı dökmüş insanlarımız yokluğa ve kıtlığa katlanmış savaş denen büyük yıkımın dışında kalmayı başarabilmiştir.

1950’li yıllar 2.Paylaşım savaşının sona erdiği yıllardı. Savaşın yıkımlarını azaltmak için BM örgütü daha etkin hale getiriliyor. Dünya Barışı için dengeleyici örgütler Nato ve Varşova Paktı kuruluyordu.

 Türkiye bu yılarda Koreye asker göndermiş, karşılığında Natoya alınmıştı.

O zamanlar küçük bir çocuktum. ‘’Uçun kuşlar uçun Koreye doğru’’gibi söylenen melodilere bir anlam veremezdim. Yine o yıllarda  Marşal yardımları ile süt tozu, Amerikan yağı, peyniri gelmeye başladı. ABD’nin depolarında birikmiş bu gıdaları İlkokul sıralarında tüketerek ABD ile tanışmamız sağlanmıştı.

1950-1960 çok partili rejimle yönetilmeye başladığımız yıllardı. Cumhuriyetin kurucu partisi CHP iktidarı DP’ye devretmişti. Dünya savaşı sonrası üretim artmış, Küçük Amerika olma ve her mahallede milyoner yaratma sözlerine tanık olmuştuk.1960 yılının 27 Mayısında siyasi sistemimizdeki tıkanma nedeniyle Cumhuriyet tarihimizin ilk askeri müdahalesi ile karşılaştık.

1961 Yılında kabul edilen Anayasa Sosyal Devleti öne çıkaran bir yasa olması nedeniyle 60-70 arası sosyal kesimlerin  örgütlenme haklarını geliştirdikleri yıllar olmuştu. Ülkemiz gençliği Laik Cumhuriyeti Demokratikleştirmek için örgütleniyor. İşçiler Sendikalarına kavuşuyordu. Toplumsal bilinç ülkenin ekonomik bağımsızlığını geliştirmesi yolunda yükseliyordu.

1971 12 Martında bu elbisenin bize bol geldiği ne yazık ki 61 Anayasasının hazırlayıcılarından olan Anayasa Profesörü Nihat ERİM tarafından Başbakan sıfatıyla hatırlatılıyordu. Çünkü sosyal değişim Ekonomik değişimin önüne geçmişti.

1971-1980 arasında ülkemizde Gençlik ve çalışanların örgütlülükleri ülke siyasetinde etken oluyor, sol düşünce hız kazanıyordu. Provakasyona açık eylemler anarşik ortamı hızlandırıyordu. Ülke ekonomisi iyi gitmiyor.24 Ocak 1980 kararlarıyla çıkış aranıyordu. Ekonomik ve Sosyal çalkantı artış gösterince 12 Eylül 1980’de bir kez daha ordu müdahalesi ile karşılaşıyorduk.

 1980-2000 dönemi en önemli olaylarını; Solsuz bir Demokrasi için sola yapılan baskılar,  Etkin toplum yerine edilgen bir toplum yaratmak için dinsel motiflerin kullanılması,                                                                                                                      Bölücü terörün sosyal bünyemizi  sarması, Ekonomide küreselleşme sürecine giriş olarak özetleyebiliriz.

2000yıllara geldiğimizde 3 Kasım 2002 seçimlerinde %35 oy alan AKP’nin TBMM’nin %65 ni kapsayan 363 MV. ,CHP’nin %20 0yla  178 MV kazandığını,9 Bağımsız MV. Olduğu,Baraj altında kalan %40’lık seçmen oyunun Meclise yansımadığını görüyoruz.

Bu yılların hafızalarda kalacak en belirgin olayları Devletimizin kurumlarına sinsice giren FETÖ denen örgütün 15 Temmuz 2016’daki kalkışması.

Ayrıca paramızdan altı sıfır atılması ,Özelleştirme yoluyla kamu varlıklarının satılması,KÖİ(Kamu özel işbirliği yatırımları) ,Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçiş olduğunu söyleyebiliriz

 Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girmeye hazırlanan ülkemizin Ekonomik sorunlarının üstesinden gelebilecek iradeyi göstermesini, Çağdaş Demokrasinin tüm kurallarını içselleştirmiş bir toplum dileğimle  Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bizi Cumhuriyet yurttaşlığı ile onurlandıran  liderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere tüm kurucu kadroların ruhu şad olsun diyorum.

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.