Bir süre önce Hakan Özaydınlık adında bir yazarın yazdığı D’ANDERNE SARI VEDA adında 180 sayfalık kitap 2022 Edirne Yılı olarak piyasaya sürüldü.
Yazarın kitabının imza törenine Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da katıldı.
Kuşkusuz kentimizin tanıtımın sağlayan eserler desteklenmeli.
Bu kitabı ben iki kez okudum 100 sayfaya kadar olan bölümde Edirne’de Yahudilerle halkımız hakkında olumlu ilişkiler gündeme gelmiş.Bu gerçek.Zira İspanya ve faşizmin gelişip Musevileri tehdit ettiği Almanya’da Yahudilerin oraları terk ettiğinde en güvenli yeri Edirne olmuştu. Hepimiz 1970’li yollara kadar özellikle Kaleiçi’nde oturan Yahudilerle iyi komşuluk yaptık.Kitabın daha sonraki sayfalarında yazarın Amerika’daki bir Yahudi’de bulunan ,daha önce Edirne’de ikamet etmiş “Kırmızı Defter” kayıtlarını dikkate alarak yazılanların abartılı,Edirne’yi suçlayıcı satırlardan oluştuğunu gördüm.
------------
BUNLAR TOPLUMA MAL EDİLMEMELİ
Kuşkusuz 1930’lu yıllarda Avrupa’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de faşizmi andıran toplum arasında husumet yaratmak isteyen girişimler olmuştur.İlimizde de toplumun genelinde değil münferit olarak kaos yaratılmak istenmiştir.Bu olaylar Edirne geneline mal edilemez.Kitapta yazılanlara baktığımızda kentimizde o yıllarda Yahudi malları yağmalanmış,işyerleri tahrip edilmiş. Bu olaylar nedeniyle Edirne’yi terk etmek zorunda kalan Museviler malını emanet olarak bıraktıkları kişiler daha sonra“Ben bu malı satın aldım” diye mallarına el konulmuş.Yahudilere o yıllarda yaşam hakkı tanınmamış .İlde “Vatandaş Türkçe konuş” kampanyası başlamış.Musevilerin okula gitmesi engellenmiş.Sonunda bu kişiler evini terk etmek zorunda kalmış.Kitapta sadece o defterdeki notlara dayanarak Edirneliler’e ağır ithamlar var. Kitapta bunun belli bir belgeye dayanılarak yazıldığı belirtilmiyor:Tek kaynak Amerika’ya giden Yahudi’nin defterdeki notları.Bu kitapta yazılanlar Atatürk dönemini kapsıyor.Sözde bu olaylar kendine iletilmiş. Atatürk yurt gezisinde olduğu için kendine ulaşmamış.
Ayrıca malları zarar gören Yahudiler durumu bölgedeki üst düzey yetkililere iletmiş çözüm bulunamamış.Zamanın Başbakanı İsmet İnönü bu olaylara ilgisiz kalmış. Vali yapılan şikayeti dikkate almamış.Bunlar bence çok ağır ithamlar.Gerçekle ne kadar bağdaşıyor bilemem.Bunu tarihçilerimiz araştırıp kamuoyuna açıklamalı.Ülkenin bir dönemini üstelik Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanı olduğu bir zamanda Edirne’yi böyle tanımlamak o zamanın yönetimini eleştirenlere fırsat yaratmaz mı? Bu ülkemiz açısından da olumsuz bir propaganda aracı olmaz mı? Bu kitap İl genelinde dağıtıldığı gibi Bol miktarda İsrail’e de gönderildiği söyleniyor.Uluslararası sorunları yoğun olarak yaşadığı bir bu zamanda kitapta yazılanlar ilimiz için farklı amaç için kullanılamaz mı?
Bu arada Edirne belediye personeli arasında araştırma yaptım. Personele kitap ulaştığı halde yazılanlardan kimsenin haberi yok. Hiç kimse kitabı okuma gereğini duymamış.Kültür hizmeti bölümü dahil kitabın yazdıklarından haberi yok.Bu da bana ilginç geldi.bu konuda fikrimi açıkladım. Yorum okuyucularımın.