Uzunköprüsporun sahipsizliği konusunda bir yazı yazarak Belediye Başkanının bu konuda daha etkin rol alması gerektiğini ve çözümün kendisinde olduğunu anlatmaya çalışmıştım.Nitekim Başkan Becan'ın olaya müdahil olması neticesinde daha önce Uzunköprüsporda futbol oynamış futbolcular bir araya gelerek yeni bir yönetim oluşturmuşlar ve sorun çözülmüş.Tebrik ediyorum ve çok ama çok sevinçli olduğumu belirtmek istiyorum.

Demek ki istenirse oluyormuş.

Başkan Becan'a da yakışan buydu zaten.

Kutluyor ve teşekkür ediyorum.

Daha önceden duyurduğum gibi bu gün Uzunköprüspor için çok şey ifade eden Buzcu Hamdi ile ilgili köşe yazımı sizlerle paylaşacağım.

“HEY GİDİ BUZCULAR HEY…

Uzunköprüspor yönetici bulamadığı için zor ve sıkıntılı günler yaşayınca akla ilk gelen isim Buzcu Hamdi oluyor.

Onun içinde 3 Nisan 2008 tarihinde yazmış olduğum köşe yazımı yine paylaşıyorum.

Buzcular ve Buz yağ..

Uzunköprüsporun 16 yıl Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmış,2.Profosyonel Ligde oynamasını sağlamış,her zaman kulübün yanında olmuş bu insanı şu anda sahipsiz kalan takıma sahip çıkmayanlara geçmişi hatırlatmak adına bu yazımı bir kez daha paylaşmak istedim.

Uzunköprü için, Trakya için, hatta Türkiye için ne kadar önemli bir isim ve şirketti bu şirket.Buzcular Un Çeltik Yağ ve Yem Sanayii, sektöründe sadece Türkiye'nin değil Balkanların da en büyük işletmelerinden biriydi. Şirket “Lider Un”, “Platin Un”, “Buzyağ” gibi piyasada bilinen 11 markaya sahipti.

Buzcu Hamdi dediğiniz de, yer yerinden oynardı.

Hangi kurum ve kuruluş yardım için bir organizasyon gerçekleştirse, ilk akla gelen isim o olurdu. Vereceği destek önceden tahmin edildiği için, gelecek hanesine hemen büyükçe bir rakam yazılırdı.

Uzunköprüsporu yıllarca sırtında taşıyarak bu ilçenin ismini yurt çapında duyurmaya çalıştı.Her konuda olduğu gibi bu konuda da başarılı oldu ve uzun yıllar profesyonel ligde kalmasını sağladı bu güzide kulübün.

Kazanı kaynardı her gün.

Karnı acıkan ve misafiri olan burada karnını doyurur, hatta konuğunu burada ağırlardı.Kamu kurumlarının bir ihtiyacı olsa ilk başvurduğu yer ve kişi Buzcular ve Buzcu Hamdi olurdu.

İki yıl önce kendileri ile ilgili yazdığım bir yazım sonrasında İzmir Kemaraltı esnafı olduğunu ve Uzunköprüde askerlik yaparken her sabah koşularında bölük olarak Buzcular Fabrikasına saparak yemek yediklerini ve Buzcu Hamdinin bizzat yemeğe katılıp kendilerine moral yüklediğini yazmıştı ve minnet duygularını her zaman ifade ettiğini belirtmişti.

Okullar ve yardım kuruluşlarının birçok konudaki finans kaynağı da burasıydı çoğu kez. Hatta birçok basın kuruluşunun da destek gördüğü şirketti Buzcular AŞ.

Gazetelerin tümüne abone olduğu gibi,ilan ve reklâm konusunda da kendilerine büyük destekler sağladığını gazete sahip ve yetkililerinden duymuşumdur.

İşte böyle bir şirket, böyle bir aile bütün ihtişamı ve debdebesi ile sona eriyor.

Ve..Buzcular AŞ. İcra yoluyla satılıyor.

Belediye Refik Martin Salonunda yapılan satış sonunda ihaleyi İzmir de faaliyet gösteren Özcan Demir Tic. San. A.ş. şirketi 4 Milyon 351 Bin Lira bedelle Buzcular A. ş.’nin yeni sahibi oluyor.

2001 Yılında, Anayasa fırlatma macerasının Türkiye’ye yaşattığı o büyük krizin sarsıntısına bu büyük şirket ancak 7 yıl dayanabiliyor.

Çünkü büyümek adına bankadan alınan döviz kredisi bir gecede 3 kat artarak ticaret ile telafisi mümkün olmayan bir boyuta ulaşıyor.

Ve..Buzcular,yine onurlu ve kendine yakışır bir davranış sergileyerek tüm çalışanların tazminatlarını ödeyerek işten zorunlu olarak çıkarıyor.

Artık üretim yapmasına olanakta kalmadığı için Uzunköprü için büyük bir istihdam kaynağı olan 300 den fazla kişiye iş imkânı sağlayan bu şirket, icra dairesinin yapacağı satış ile banka ve özel borçlarını kapatmaya çalışacak.

Ama onun ismini duymayan, yaptıklarını bilmeyen olmadığı için ben de bu konuda bilgi sahibiyim elbette.

Buna dayanarak üzüntülerimi dile getiriyorum köşemde.

Umuyorum ki,40 bin nüfuslu Uzunköprü de bu duyguları taşıyan insan sayısı 4/3 lük bölümü geçer.

Bir anlamda Kasabalılarımın tercümanı oluyorum bu gün.

Ama şu bir gerçek ki, bu örnek yirmi yıl öncesinin Türkiye’sini hatırlatmak adına büyük bir ders oluyor sanırım.

Geçmişi ve yaşananları çok çabuk unutan toplum olduğumuz için, sanki bundan önce güllük gülistanlıkta yaşıyormuşuz gibi bağırıp çağırabiliyoruz ne yazık ki.

İşte koca Buzcular, bu karmaşık ve çalkantılı dönemin kurbanı oldu.

Doların bir gecede 4 kart arttığı, faizlerin bir gecede 100 puan arttığı, hatta en yetkili kişilerin dahi paralarını değerlendirmek adına usulsüzlüklere ve hatta yolsuzluklara tevessül ettiği o günleri ne çabuk unutuyoruz değil mi?

Ama her şey unutulsa da Buzcular örneği gerçek.

Çünkü Buzcular satılıyor.

Hem de icra yoluyla. Hiçte hak etmediği halde…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.