Ulu Önder Atatürk,Avrupa’da dahi kadın haklarına değer verilmediği,haklarının yok sayıldığı seçme seçilme hakkının olmadığı bir zamanda kadınların hiçbir hakkı bulunmayan,miras hakkından yoksun,şahitliği kabul edilmeyen,eşinin “boş ol” dediğinde eşinden boşlanılan, okuma yazması yok denecek kadar az olan kadınların seçme ve seçilmede oy hakkı bulunmayan bir İmparatorluğun ardından kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı tanıdı .
Daha sonraki yıllarda kadınların erkeklerle eşit haklara kavuşması için çok büyük çaba harcadı.Tutucu,kadınların hakkını içine sindiremeyen çevrelerin karşı çıkmasına rağmen Kurtuluş Savaşı önderleri bu hakları kabul ettirdi.5 Aralık 1934 yılında kadınımız milletvekili olarak parlamentoya girdi.Daha sonraki yıllarda kadınlarımız siyasetin her alanında temsil edilme hakkı uğruna mücadele verdi.
Muhtar,belediye başkanı belediye ve il genel meclisi üyesi ve siyasetin diğer alanlarında kadınlarımızı temsil ettiler.Bugün bazı işyerlerinde meslek gruplarında kadınların sayısı erkeklere eşit ve bazı alanlarda da onlardan fazla .Kadınlarımız demokratik haklara daha kararlı İnandıkları dava uğruna haklarını elde etmek için yılmadan mücadele ediyor.
Son yıllarda demokratik hakların kazanımında erkeklerden çok meydanlarda kadınlarımızı görüyoruz Ülkemizde kadınların bu haklarını içine sindiremeyen,onları eskiden olduğu gibi evlere kapatmak isteyen çevreler var.Bunları sesleri artık fazla çıkmıyor,onlar da kadınlarımızın bu haklarını içine sindirmiş durumdalar.Kadınlarımız tüm bu engelleri aştı.Daha çok hakları elde etme peşindeler.
Mecliste bugünkü sayılarını yeterli görmüyor,daha çok sayıda temsil edilmek istiyorlar.Siyasi kadrolarda daha fazla temsil edilmeden yana kararlılıkla çabalarını sürdürüyor.
Kadınlarımıza bu kararlı tavırlarına ışık tutan. Önderimiz Atatürk’ün ne büyük ve ileriyi gören bir lider olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz.Ruhu şad olsun..
Dünyada da son yüzyılda demokratik hakların kazanımında her zaman kadınlar ön planda olmuş,Haklarını elde etmek için büyük fedakarlıkta bulunmuşlardır.
Kadın haklarının yeterli olmadığı her ülkede kadınlarımızın özgürlük mücadelelerini kararlılıkla sürdürdüklerini görürsünüz.Haklarını elde etmek için canları pahasına sokaklara çıkıp seslerini duyurmak istiyorlar.
Son yıllarda Afganistan ve İranlı kadınlar hakları uğruna yüzlerce kurban verdiler .Buna rağmen direnmekten vazgeçmediler.Özellikle erkek egemenliğini hakim olduğu İslam ülkelerinde bu hakları savunmak büyük özveri inanç ve direnç ister.
Devletin ve eşlerinin baskısına aldırmayan kadınlar yılmadan canlarını vererek,işkencelere katlanarak haklarını almada kararlı olduklarını meydanlarda savunmaya devam ediyor.
----------------
FIKRA
DAMIZLIK BEKTAŞİ
Osmanlı Padişahı 2. Mahmut Yeniçeri Ocağını kaldırdıktan sonra,Alevi,Bektaşiler kesimi üzerinde terör estirmiş.Kimisini öldürmüş,bazılarını da sürdürmüş.İstanbul’da hiçbir Bektaşi sokağa çıkamaz olmuş.Padişah bir gün Bahçekapı’dan geçerken korkmadan göğsünü gere gere dolaşan bir Bektaşi babasını görmüş.Adamın böyle rahat tavırları padişahı etkilemiş.Çağırılmasını buyurmuş.
Bektaşi babası huzuruna gelince şöyle demiş:
“Sizlerin tümü bir kıyıya saklandı veya kaçtı.Sen ise burada tek başına dolaşıyorsun.?
Bektaşi çekinmeden cevap vermiş:
-“Sultanım onlar gittiler beni damızlık bıraktılar”