İlimizde bugüne kadar gerek basın yoluyla gerekse şifahen veya telefon ederek belediye hizmetleri konusundaki uyarılar ne yazık ki, fazla dikkate alınmadı.
Belediye hizmetleri konusunda bizlere de iletilen çok sayıda şikayetler oldu. Basında da yer alan haberlerin çoğu da sumen altı yapıldı.
Bunlardan belediye başkanının haberi olmayabilir.Yapılan şikayetlere çözüm getirmek belediyedeki ilgili birimlerde çalışanların görevi olmalı.
Daha önceki belediye dönemde şikayet konusu olup belediye yönetimince dikkate alınmayan bazı örnekleri tekrar belirtmek isterim.
Mesela,Tümen binası karşısında rahmetli Uğur Mumcu Parkı var. Onun yanında kiraya verilen park alan her geçen yıl genişleyip nerede ise Atatürk Anıtına dayandı.
Bu konuyu daha önceki belediye başkanlığına ilettim Halkın yararlanacağı alanın daraltılmaması talebinde bulundum: Dikkate alınmadı.
Bir başka sorun ise daha önceleri Bedesten’in ana caddeye bakan kısmındaki tarihi çeşmenin olduğu alanda halkın rahatlıkla oturacağı yerler vardı.
Onlar kaldırıldı.Şimdi vatandaşlar setlerin üzerine oturuyor.
Mahalli yönetimlerin geliri dikkate alıp bazı yerlerini kiraya vermeleri doğal karşılanabilir.
Onun yanında günümüzdeki bu hayat pahalılığında parklara gidecek parası olmayanlar için de şehir merkezinde oturacakları yerler de yapmalı.Başka illerde bunun örnekleri var.
Gerek Atatürk Anıtı yanında gerekse oralardaki yeşil alanlarda halkın oturacağı dinlenebileceği bir yer yok denecek kadar az.
Edirne’de eski belediye yönetiminin dikkate almadığı bu ve benzeri konuları yeni belediye başkanımıza da duyurmak görevimiz.
Tarihi doku zengini kentimizde meydanlarda , halkın oturabileceği yerler ile çevrenin güzelliklerini seyretmek daha güzel oluyor.Belediye, halkın ekonomik sıkıntısını da dikkate alarak uygun yerlerde halkın oturabileceği yerlere banklar koymalı.
Özellikle dar gelirlilerin kiralanan park alanlarına gitme imkanı yok. Bazılarınca bu önemsiz görülse de emeklilerin yoğun olduğu ilimizde bu imkanın sağlanması belediyece önemli bir hizmet olacaktır.
Dileğim o ki, bu konuda yapılan duyurular daha önceki belediye yetkililerinde olduğu gibi sumen altı edilmez,gereği yapılır.Belediyenin bu alanda görevli personeli halkın belediye ile ilgili konularında daha duyarlı olmalı.
Bu arada belediyemiz ile ilgili sorunları iletmek çözümüne katkı yapmak mahalli basının görevi olarak kabul edilmeli.
Halk arasında “Eski yönetime göre belediyede değişen bir şey yok” anlayışı bu dönemde son bulmalı.Yoksa fatura yine onlara çıkar.hatırlatırım.
--------------
FIKRA
SON SÖZ
İhtiyarlayan İsak ölüm döşeğindeydi.
Bütün aile onun son sözlerini dinlemek için başında toplanmıştı.
-“Anneniz burada mı?-
-“Evet baba”
-“Kızım Rebeka”
“-o da burada”
-“Diğer kızım Raşel burada mı.?”
-“O da yanında”
-“Oğlum Salamon?”
-“O da burada baba”
-“Büyük oğlum Nesim”
-“O da aramızda”
-“Yani bütün aile burada mı.?”
-“Tamamı yanınızda baba”
Ölüm yatağında olan baba İsak, birden gözlerini açıp var gücüyle bağırır:
-“Peki dükkanı kime bıraktınız be.”
-------------
KISSADAN HİSSE
DENEME
Büyük bir sanayici eski okul arkadaşının birinden şöyle bir mektup almıştı.”Sevgili dostum beraber geçirdiğimiz tatlı günlerin hatırasına hürmeten,oğlum Ali’ye fabrikanda bir iş vermeni istiyorum ”der
Sanayici hemen şu mektubu gönderir
“Sayın arkadaşım Ahmet Bey birlikte geçirdiğimiz günleri ben de unutamam.Ne yazık ki, şu anda fabrikamda boş bir kadro yok”
Eski arkadaşı ikinci bir mektubu yazar:
“Geçen mektubumda detaylı yazmayı unutmuşum.Oğlum işe girerken kendisine annesinden miras kalan 500 milyon lirayı da sermaye olarak size vermek amacındadır.”
Patrondan ikinci mektup:
“Sevgili dostum oğlunuzu bağrıma basmaya hazırım.Derhal bana gönder.lisede ne yaman bir çocuktun .Hatırlıyorsun değil mi?..”
Üçüncü ve son mektup:
“1- Oğlumun hiçbir sermayesi yoktur.
2-Zaten benim oğlum yok.
3- Senin yine okuldaki gibi olup olmadığını öğrenmek istemiştim .Böylece öğrenmiş oldum.Teşekkürler”