Ülkemizde insanların huzur içine yaşadığı,toplumsal sorunların en az olduğu çağdaş illerin başında gelen Edirne’nin bu imajının korunması en çok halkımıza düşüyor.
Özellikle bazı meslek kuruluşlarında görev alan, halkla iç içe olan vatandaşlarımız kente zarar verecek girişimlerden kaçınmalı.Bunların başında şehir içi ulaşımda görevli minibüs sürücülerimize ve esnaflarımıza düşüyor.özellikle minibüs sürücüler her gün seferleri sırasında binlerce insanla yakın ilişki içinde oluyor .Onların arasında başka illerden kentimizi ziyaret amacı ile gelen insanlarımız da oluyor.
Bu vatandaşların minibüs şoförlerimize bir yere gidecek araçları sorduğunda onlara yardımcı olacak cevap vermeleri gerekir
Bu insanlara tepki gösterilmesi “gideceğin yeri bilmiyor musun ”yanıtı verilmesi kentimizin olumsuz tanıtımına neden oluyor.
Edirne gibi çağdaş huzurlu bir kentte görev yapan bir vatandaşlara bu tür sözler yakışmaz.Trafik yoğunluğunu ,ileri sürüp bunaldığını ileri sürüp halkı azarlamak kimsenin haddi,hakkı değildir.
Bir başka örneği de 65 üstü yaşında ulaşım imkanlarından yararlanan bir aileden duydum ve çok üzüldüm.
Pazartesi günü saat 13 sıralarında şehir merkezine giren bir yaşlı çift 3 numaralı sürücüye selam verip kartını basarak araca bindiğinde sürücünün “Yaşlılar sanki haberleşmiş gibi toplu olarak minibüse biniyor” diye tepki gösteriyor.Şoförün bu cevabını minibüsteki vatandaşlar tepki ile karşılıyor. Halka özellikle yaşlılara böyle davranmanın doğru olmadığın belirtiyor.
Sürücü aynı sözlerini tekrarlıyor.Bu tavırlar sorumsuz ve kentimizi yanlış tanıtabilecek sözler bizlere yakışmaz.Yaşlılarımız bu haklardan yararlanıyorlarsa onlara yasal olarak verilen bir haktır.Eğer minibüsçülerin bu sisteme tepkileri olacaksa bunu sağlayanlara yapmaları gerekir.Halkın bu konuda yetkisi,sorumluluğu yok. Onlar sadece seyahat haklarını çekinerek kullanıyor.Yaşlılara bu tür hakaret etmek kimsenin hakkı,haddi olamaz.Birileri bu tavırların Edirne’nin saygınlığına zarar verdiğini onların anlayacağı türde hatırlatmaları gerekir.Bu kentte yaşayıp imkanlarından faydalanan kişilerin Edirne’yi kötü tanıtacak tavır almaları kentimize yapılacak en büyük kötülük olacağını dikkate almalıyız.
Bunu sağlamak ise bu kentte yaşayan hepimize düşmektedir. Halkın da böyle olumsuz tavır sergileyen kişilere susarak katlanma yetine tepki gösterip bunun Edirne’ye zarar vereceği uyarısında bulunmalı.
Böylece halkı azarlayan kişiler ağzından çıkanı kulaklarının duyması ,ona göre sorumlu hareket etmeleri sağlanmış olur.
Yoksa bu kişiler yine meydanı boş bulup kent imajını zedelemeye devam eder.Buna kimsenin hakkı olamaz.Kent yönetiminde yetkili olanlar toplumda görev yapanlara halka saygı konularını kapsayan seminerler vermeli.