Edirne'mizin en sakin ve huzurlu Mahallesi olan Karaağaç ile ilgili bu ve buna benzer başlıklar ile pek çok yazılar yazdım.
Cana yakınlığı,sevecenliği ve saygılı davranışları ile herkesin takdir ve beğenisini kazanmayı başarmış olan Muhtar Agah Korkan göreve başladıktan sonra tabii ki.
Karaağaç Mahallesinde yaşayan insanların gerek kendi aralarındaki bağlılık ve dayanışması,gerekse de gelen konuklara karşı gösterdikleri ilgi ve alaka bu mahallemizi adeta dinlenme ve huzur bulma noktası haline getirdi.
Onun için de Karaağaç Mahallesi için bu kadar değerli ve hayati öneme haiz bir organımız olan Akciğerimiz diyebiliyoruz.
Oksijen deposu adeta.
Bu özelliği ile de birçok Edirne'linin akşamlarını geçirdiği, cafelerinde çay kahve içtiği ve kafa dinlediği yer konumuna geldi son yıllarda.
Ya dışarıdan gelen konuklar.
Onlarında uğrak yeri bu güzel mahallemiz.
Tabiiki şu sıralar bir taraftan büyük alt yapı projesinin uygulanıyor olması,bir taraftan da Corona hastalığı nedeniyle alınan önlemler bu yıl bu güzelliklerin yaşanmasını engelledi bir bakıma.
Geçtiğimiz yıllarda trafik sorunu nedeniyle ulaşım sorunu yaşanan Karaağaç'a yapılması planlanan alternatif köprü ile ilgili de çok yazılar yazarak çabuklaştırılması konusunda istekte bulunmuştum.
Cumartesi ve Pazar günleri Edirne'den Karaağaç'a ulaşmak saatler sürüyordu.
Araç kuyrukları uzayıp gidiyordu çünkü.
Bunların bitmesi için köprünün bir an önce bitmesi gerektiğini ifade etmeye çalışmıştım çok kez.
Köprü 2015 te olmasa da 2017 de bitti ve kullanıma açıldı.
Peki Lozan caddesindeki araç kuyrukları yok oldu mu?
Ne gezer,ayni durum devam ediyor.
Neden?
Çünkü vatandaş köprüyü kullanmıyor.
Sadece büyük araç geçişi yasak olan Tur orobüsleri köprüden geçerek Karaağaç'a gidiyor.
Otomobiller çektikleri eziyete rağmen hafta sonları yine Lozan caddesinde oluşan araç kuyruğunda yol almaya devam ediyor.
Geçmişte de Karaağaçlı olan gazeteci yazar Rahmetli Beyazıt Sansı ve Karaağaç Muhtarı Agah Korkan ile bu mahallemiz ile ilgili çok sayıda gazete ve Televizyon haberleri yapmıştım.
Birçok konuda röportajlar yapmıştım ikisiyle de.
Karaağacın sorunlarını ve isteklerini dile getirmeye çalışmışlardı.
Köprülerden bahsetmişti Muhtar Korkan ve tarihi köprülerin hala zifiri karanlıkta durmasına ve bir türlü ışıklandırılamayışına bir anlam veremediğini söylemişti.
Yerel Gündem Programıma konuk olan Dursun Ali Şahin Valimiz bu sorunu çözeceğini söylemişti.
Kendisine;"tarihi eser olan Köprülere çivi bir çakılamaz"dendiğini söylediğimde;"Çözüm sorun için vardır ve her sorunun da bir çözümü bulunur " demişti.
Onun BU kararlı tutumu sayesinde gerçekleşti ve ışıklandırıldı.
Yıllardan beri bir türlü sonuçlanamayan alternatif köprünün bir an önce yapılması gerektiğini söyleyen her iki Karaağaç sevdalısının dile getirdiği bu sorunda ortadan kalktı.
Köprü yapıldı ama kullanan sayısı çok az.
TMO ya ait olan ve yıllardan beri atıl durumda bekleyen buğday siloları ve kantarın akıbetinin ne olduğu ve ne olacağı konusunda bilgisi olmadığını ama bunun hizmete sokulması gerektiğini söylemişti.
Daha sonra bu silolar kaldırıldı ama bu alan ne amaçla kullanılacak belli değil.
Muhtar Korkan o gün şöyle demişti;"TMO ya ait olan ve hali hazırda çalışır durumda olan kantarı bana versinler bari de Karaağacı Güzelleştirme Derneği olarak elde edeceğimiz para ile Mahallemizi güzelleştirelim?."
Neden olmasın ki diyerek;"Ya kullan ya da kullandırt" bana göre de demiştim o zaman.
Şimdiki durumunu ve akıbetini bilmiyorum tabiiki.
Ayni yol güzergahında ki Trakya Üniversitesine ait olan arsaya da binlerce fidan dikildiğini ama bakımsızlık nedeniyle kuruduğunu söyleyen Muhtar, ben burasını muhtarlık olarak işletmeye hazırım yeter ki bize versinler diyerek atıl durumda bulunan bu iki yerin de kullanıma geçirilmesinin şart olduğunu vurgulamıştı o gün ama bakıyorum hiç bir gelişme olmadı o günden bu yana.
Üniversite o alanın sahibi olduğunu biliyormu acaba? diyorum bazen.
Çünkü sahipli yer bu kadar bakımsız ve korunaksız olamaz.
Aslında Lozan anıtının hemen arkasında bulunan bahçenin görüntüsü de hiç hoş değil ve bir an önce düzenlenmesi gerekir.
Karaağaç ile ilgili yapılanlar ve yapılamayanlar ile ilgili tespitlerimi ve mukayeselerimi aktarmaya çalıştım.
Corona tedbirleri kapsamında bir olanak sağladığımda Muhtar Agah Korkan ile bir Yerel Gündem Programı yapmak niyetindeyim.
Bu güzide Mahallemiz ile ilgili yazılarımız ve haberlerimiz elbette sürecek çünkü burası Edirnemizin Akciğeri...
