(Anılarda kaldı ama tekrarında yarar var)
İlhan Koman dünyaca tanınan yontucularımızdan (Heykeltraş). Ülkemizde pek bilinmese de gelmiş, geçmiş tüm yontucularımızın en ünlülerinden biri ve belki de en önemlisi. Çünkü özgün, anlamlı… yapıtlarıyla göz kamaştıran bir sanatçımız.
Bizim için en güzeli de Edirne’de doğmuş olması(1921).
Özellikle ve Akdeniz heykeliyle dikkati çeken ve ününü yaygınlaştıran ve dikkati çeken sanatçımıza Edirne’nin sahip çıkması hem doğal,hem de kaçınılmaz.
Gazze saldırısı nedeniyle, İstanbul-Levent Baş konsolosluğu binası önünde eylem yapan ne idüğü belirsiz bir güruh, Bu arada oralarda mavi mavi gülen “Akdeniz”heykeline de zarar verir. O, bakmaya bile kıyamadığını o güzelim yontunun kolu kırılır.
İnternet’e baktım ve şu çağrılara gözüm takıldı:
“İki gün önce hemşehrileri İlhan Koman’ın AKDENİZ heykelini Edirne’ye istiyor. İsteyenler çağrılarını gerekçeli olarak istiyor:
*Edirne Belediye Başkanı, RECEP GÜRKAN
*Edirne Belediyesi İlhan koman Kültür Evi ve kadın Merkezi Sorumlusu,FATMA BAYKA
* İl ve Turizm Müdürü, AHMET HACIOĞLU
Bu isteklerini yansıtmışlar… İçtenlikle yansıtmışlar hem de…
İ.Koman’ uzun uzun tanıtmaya gerek yok.Çünkü yapıtlarıyla tüm dünyaya adını duyurmuş, bu konuda zirveye ulaşmıştır.
Hele o “AKDENİZ Heykeli, eşi bulunmaz güzellikte , içerikli, düşündürücü.. Aynı zamanda emein ve sabrın ürünü, ülkemizin en seçkin gerdanlığı. İçinizden o heykelle konuşmak ve doyasıya izlemek geçer.
Akdeniz bir barış Gölü diye bilinir. Heykel, barışa barış için mavi mavi bakan ve belki de onu özümseyen bir duruşta.
Yani ve özetle: Edirneli İlhan Koman’ın Akdeniz’i bir nadide kolye gibi kentimize yaraşır ve yakışır.
O, Yalnız Edirne de doğmuş olsa bile, bu yeterli değil.
Kentimiz Batıya dolayısı ile uygarlığa en yakın illerimizdendir. Yenilikleri ve sanatısever, sevmekle kalmaz bağrına basar. Sanata ve sanatçıya ucube gözüyle bakmaz.Kendine yakıştırır da. Aydınlanmaya açık, sosyal yaşamda örnek ve yol göstericidir
Bu övgüler için yağ çektiğimi sananlar yanılıyor bence. Çünkü Edirne öteki kentlerimiz gibi özeldir. Üstelik güzeldir. Selimiye’nin evi, tarihin en önemli tanıklarındandır. Büyük olaylar yaşamış, büyük acılar çekmiştir.
Bu güzelliği sevgi ve saygıyla kucaklar, bağrına basar.
MUSA Heykelini yapan ünlü yontucuya sormuşlar. Bu nasıl sabır, bu nasıl özveri, NASIL BAŞARDINIZ?
Sanatçının şu alçak gönüllülüğüne bakın: Musa o taşın içinde vardı zaten, ben fazlalıklarını yonttum.
Kentimiz bu heykeli kucaklarsa inanın bir o kadar daha güzelleşecektir.
Hadi , gönderin AKDENİZ’İ…. Bekliyoruz.
Çünkü: O BİZİMDİR O BİZİM ve EDİRNE’NİNDİR ANCAK!..
