Sıradan hemşehriler olarak, toprağında yaşadığımız Edirne Şehri’ne karşı sorumluluklarımız vardır.
Bu sorumlulukların başında yaşadığımız bu güzel şehri sevmek, gelir.
Bilinçli hemşehriler olarak Edirne Şehri’nin siyasetiyle, ekonomisiyle, kültür ve sanatıyla ve de en çok trafiği ile ilgileniriz, ilgilenmemiz gerekir.
Ben de sıradan bir Edirne hemşehrisi olarak bu konularla elimden geldiğince ilgileniyorum ve bu köşede de sizlerle paylaşıyorum.
Ben en çok Edirne şehrinin köprüleriyle ilgilenmiştim. Çünkü bir Karaağaç Mahallesi sakini olarak Edirne’mizin taş köprülerinden en çok geçenlerden birisi ben olmuşumdur.
Bugünkü yazımda görüntüsüyle beni en çok rahatsız eden Gazimihal Köprüsü ve çevresinden söz etmek istiyorum. Bu konuyu defalarca yazmış olmama karşılık ne yazık ki ilgili makamların kılını dahi kıpırdatmadığına tanık olduk. Oysa Gazimihal Köprüsü ve çevresi bugün için şehir trafiğinin en yoğun olduğu bölgedir.
Bilindiği gibi; eski Gazimihal Köprüsü araç trafiğine kapalıdır. Araç trafiği yeni köprüden verilmektedir. Ancak, yeni köprünün girişi ve çıkışında 90 derecelik iki keskin viraj vardır. Ve bu virajlarda olabilecek bir kazaya karşı hiçbir önlem alınmamıştır. Konulan işaret çubukları seyrek ve zayıftır.
Bizim önerimiz, buraya herhangi bir travmaya karşı dayanıklı demir korkulukların yapılmasıdır.
Ancak ve ne yazık ki; bu önerilerimizi defalarca yazmış olmamıza karşılık ne Valilikten, ne Belediye Başkanlığından ve ne de köprülerin sahibi konumundaki Karayolları Bölge Müdürlüğünden hiçbir girişim olmadı. Hatta AKP İl Başkanı İlyas Akmeşe’de durumu aktardığımda; “Kolay iş hemen yaptırırız.” Demişti.
Böylesine ciddi bir trafik sorununa karşı il yönetiminin ve ilgili kurumların ilgisiz kalması, iletişim araçlarının gökleri deldiği şu zaman içinde şaşılacak bir durumdur.
Ben bu konuda ısrarlı olacağım ve ilgisiz kalan makam ve kurum yöneticilerine ısrarla anımsatacağım.
Yöneticilerin Edirne’yi sevmeleri, sözleriyle değil icraatlarıyla olmalıdır.
