Daha yapraklar tümüyle solmadan ve dökülmeden havalar serinlemeye başladı bile. Ve artık yazlık giysiler bohçalanıp, kışlık giysilerin bohçaları açılmaya başladı gibi. Sonbahar başladığına göre, önümüz kış demektir.
Kış, ucundan kıyısından istense ya da sevilse bile, eski kışlar artık yok. Kar ya yağar, ya yağmaz, sıcaklıklar sıfırın altına düşse ve buzlanma olsa bile, iki üç gün sonra bir şey kalmaz.
Eski kışları anımsıyorum bazen, tepe tepe kar, tipiye dönüşen fırtına, günlerce çözülmeyen buzlanma…
Ve kış oyunları. Özellikle ev içinde oynanan oyunlar, her şeye rağmen bambaşka olurdu. Kar günlerce erimez, ama lodos esince kısa zamanda akar gider.
Vize’nin Evrencik Köyü bir orman köyü. Orada öğretmenken bir kış günlerce yağmış, yollar kapanmış, dönem tatili başlamasına rağmen ancak bir hafta sonunda bin bir zorlukla kasabaya gidebilmiştik. Hem de çatır çutur buz üstünde yürüyerek. Tam 8 km. yürümüştük. Vize’ye ulaşabildik ama burnumuzdan gelmişti.
Şu anda hava açık ve güzel, radyoda şarkılar. TV varken radyo dinlemek biraz tuhaf gelse de anlamlı. Radyo istediğin yere taşınabiliyor, bağa bahçeye, tarlaya… TV öyle değil.
Emekli olduktan sonra daha çok okumaya ve yazmaya başladım. 16. Şiir kitabım şimdilik yenisi. Adı:ESİNCE
Türlü türlü kitap basılıyor, ya da çevrilip piyasaya sürülüyor. Özellikle dünya çapında ünlenen yazarların yapıtları. Hepsi için demeyeyim ama, çeviriler çok şey yitiriyor. Ünlenen yapıtların çevrilince neler yitirdiğini bilen bilir…
Ben böyle yazıya dalmışken ilgi çeken bir haber..
İstanbul’dan da duyulan bir deprem oldu. Biraz sonra depremin 5,4 büyüklüğünde ve Kütahya Simav ilçesinde merkez olduğu duyuruldu. Daha sonra da 4 ve 3.5 büyüklüğünde artçılar olduğu vurgulandı. Bereket canlarda mal ve mülke zarar yok. Sevindik, rahatladık. Doğrusu.
ÇARPIKLIK
Sonbaharın içe dönük sarısında
Can verirken bütün renkler
Dağ başında tüten duman
Bir korkuyu bir sevgide
Büyütürdü yeniden
İçtenliğin boy aynasında
Koyu kırık renkler
Bir başka yansıtır güneşi gözlerime
Mavilere parmaklarıyla
Bir yeşil denizi ekler
Aklını çelmek bir tatlı suyun
Bu ben değilim işte
Hep eğreti mi açacak bu nazlı çiçek
Bir çarpıklık sırıtıyor yine
Son çizgilerde
N.Tezcan
(Yüzünün Yeryüzüyüm Yapıtımdan)
