ÜYELER SORDU, SEZEN YANITLADI

    Genel Kurulda söz alan Ahmetbey Kooperatifinden Süha Yılmaz yaptığı açıklamada, “Tarımda çalışarak hayatını devam ettirmeye çalışan üreticileriz. Şu anda burada bulunmamın nedeni kuruluşumuzun hep daha iyi ve ileriye nasıl yürür ve nasıl büyürüz. Bunu dile getirmek için buradayız. Bizler bu koruma yönetici seçen seçilmiş insanlarız. Hepimiz kasaba ve köylerimizden seçilerek buraya geldik. Bugün yürünecek yol ve alınacak kararlara hep birlikte oylama ile karar veriyoruz. Bunun sonuçlarına da saygılı davranmalıyız. Hatırlarsınız geçen yıl yapılan mali genel kurulumuzda yine bu kürsüden yönetim kurulumuza ayçiçeği desteğinin nasıl olup ta 135 kuruştan 75 kuruşa düştüğünü sormuştum. Aradan geçin bir yıl oldu sayın yönetimden bu sorunun cevabını yazılı ve sözlü olarak almadım. Bu konuda cevap bekliyorum. Cevabın verilmemesi bu konuyu unuttuğumuz anlamına gelmesin. Bugün kendi bölgemin delegesi olarak, yönetimin diğer şikayetleri dile getirerek bazı sorunlarına değinmek istiyorum.  Bölgemde yapılan son kooperatif genel kurulunda dile getirdiğim Pınarbaşı Mahallesi ürün alım merkezi önümüzdeki ürün alın döneminde açılacak mı? Bugüne kadar bağlı olduğumuz birliğe yaptığımız başvuruda aldığımız yanıt ilk üretim yılında alım merkezinin açılacağı yönünde oldu. Bu üreticilere müjde olarak duyuruldu. Ne yazık ki bu açış gerçekleşmedi, ertelendi. Bu uzun süredir böyle devam ediyor. Maliyet yüklediği gerekçesiyle alım merkezi açılmıyor. Yağ ölçüm cihazı buna sebep olarak gösteriliyor. Bu üreticilerimizin zararına neden oluyor. Böylece tüccarın ekmeğine yağ sürüldü. Üreticiler alım merkezi açılmadığı için malını tüccara satmak zorunda kaldı. Bilindiği gibi yıllar geçtikçe Trakya Birliğin üye sayısı azalıyor. Bu birliğimizin zararına neden oluyor.
    Büyük afetler küçük yağmur tanecikleriyle başlar Birliğin sorumluluğunu taşıyan bir delege olarak buradan soruyorum üst yöneticilere soruyorum ortakların parası ile kurulup hazır duruma gelen bir ürün alım merkezinin bu kadar süre atıl durumda bekletilmesinin çürümeye sevk edilmesinin sebebi ne olabilir.
 Bir de geçen yıl ekim öncesi yaşadığımız bölgelere göre iyi tohumluk konusunda kooperatiflerimizin yetersiz kalması. Bilindiği 2017 yılbaşı itibariyle tohumluk konusunda sıkıntı yaşadık. Bunu kooperatife sorduğumuzda aranılan tohumluğun miktarının az olduğu, onun da kısa sürede tükendiği,   bunun temininin zor olduğu bize bildirildi. Bu durum bizi zorda bıraktı, bunda üreticilerimizin sorumluluğu yok mu?
Birlikte tohumluk dağıtımı neye göre yapılmaktadır. Bir diğer konu ise fire uygulaması. Bilindiği gibi yağ ölçümümün başladığı yıllarda üretilen ürün yağlı çıkarsa fire kesilmiyordu. Kesilse dahi 0,5 oranında kesiliyordu. Son yıllarda bu kesinti en az 1,5 ve daha yüksek oranda uygulanıyor. Bu durmada ürettiğimiz yüz ton ürünün 1.5 tonu elimizden alınıyor. Bu ortakların geneline yayınıldığında büyük meblağ tutuyor. Bir diğer konu ise ana sermaye artırımı.  Bizden ana sermaye artırımı için kesinti yapılıyor. Yıllar sonra ortakları ürün ve ayrılığı nedeniyle sonuçlanan durumlarda ortaklara ödenecek olan ücret tutarında nasıl bir hesaplama yapıyor. Şahsım adına bir üretici olarak birliğimin yaşamasından yanayım. Bu konuda öneri olarak sermayemize eklenen paranın Türk lirası yerine o yılın ürün alım fiyatından ödenen miktar kadar kilo ayçiçeği hesabından yapılmasını bunun üreticilere bir tutanak karşılığı teslim edilmesini, böylece üreticilerin emeğinin yıllar sonra da olsa korunacağı inancındayım. Son olarak temenni Sekabet şudur yöneticilerimizin bizlerin görüşlerine de önem vermesini temenni ediyorum.” dedi.
Ardından söz alan Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen,  yapılan doğru tenkitler saygıyla karşıladıklarını belirterek, “Burada yanlış tenkitleri de izah etmek görevimizdir. Sizler sayesinde 15 yıldır bu görevdeyim Trakya Birlik'in nereden nereye geldiğini anlatabilirim Arkadaşlarımızın eleştirilerinde haklı yerleri var bu arada katılmadığım eleştiriler de var. Mesela Ahmetbey delegemiz Süha arkadaşımız bir önceki yıl destek olarak 13 kuruş verilmiş geçen yıl ise 75 kuruş verilmiş. Arkadaşlar burası bir Anonim şirket. Yani kooperatiften öte şirket şeklinde yönetilen bir kurum. Bu konuda kurumsallaşabildik mi denirse o konuda eksiklerimiz var. Kurumsal kimliği yeterince oturtamadık. Bu bir özeleştiridir. Bu kurum Anonim şirket olarak yönetilmek zorunda 2000 yılında çıkan yasayı biz çıkarmadık. O yıl çıkan 4572 sayılı yasa Tarım Satış Kooperatiflerini kara delik ilan etti. Bu birlikler daha iyi yere gelsin diye getirildi. Bu yasayı çıkaranlar bunun birliklerin idam fermanı olduğunu söylediler. Daha sonra Meclise başka bir önerge geldi. Ben 2003 yılında göreve geldim. Bu yasada gördüğüm birçok husus var. Geçmişi eleştirmek istemiyorum. Biz doğru hesap yaparak konumumuzu üreticilerimizi ayakta tutmalıyız. 2012 yılında ayçiçeği fiyatı neydi.1500 lira. Bir yıl sonra kaç lira oldu 1220 lira. Bu fiyatı birlik mi belirledi? Onun için bazı şeyleri doğru tanımlamak gerekir. Burada Süha kardeşime bir şey demiyorum sormak hakkıdır. Piyasada bir denge var.  Siz sanıyor musunuz sizde ürün pahalı iken bir kuruşluk ürün alsın. Hepsi yurtdışından alıyor.” dedi. 
BİZ HAKKIMIZ OLAN ÜCRETİ ALIYORUZ
    Sezen, Pınarbaşı'na alım yeri açılması doğru bir karar olmadığını belirterek, “Malkara'da 5 alım yeri var biz alım yerlerini beş ile sınırladık. Yağ ölçüm cihazı pahalı. Bu kooperatif en fazla 12 bin ton ürün alıyor. Biz haksızlık olmadan bu işi sürdürüyoruz. Kardeşim bizim maaşlarımızdan bahsetti. Bizim maaşlarımız yasayla belirlendi.Bizim bu konuda söz hakkımız yok.25 milyondan fazla cirosu bulunan birliklere denildi ki  en fazla ayda bir yönetim yapabilirsin bu da üç asgari ücret demektir.bundan fazla cirosu olanlara ise en fazla  iki yönetim yapabilirsin denildi.biz üç  ve dört yönetim yapıyoruz.Biz eksik ve az para aldığımızı söylemiyoruz. Fakat hakkımız olanı alıyoruz.” dedi.