Ülkemizde halkın ana tüketim ürünlerine yapılan zamlarla birlikte ekmeğe yapılan zamlar birbiri ardına geliyor. Bir kişinin dahi doyamayacağı el kadar ekmek daha önce iki liradan satılırken, kısa süre sonra üç liraya, ardından dört lira oldu.Şimdi de fiyatını daha da yükseleceği söyleniyor
Ekmek bizim vazgeçemeyeceğimiz bir yiyecek.Bazı insanlarınız yavan ekmekle açlığını gidermek zorunda kalıyor.Bunun da zora girmesi dar gelirlileri ne duruma düşürür.Bir tahıl ülkesi olan ülkemiz insanının bu duruma düşmesinin sorumlusu kim?
Halkımızın sofrasında ana gıdası olmazsa ,olmazı ekmektir.Biz dünyada en çok ekmek tüketen ülkelerin başında geliyoruz.
Sofralarımızda başka yiyecek olmadığı zaman ekmeği katık yaparak karnımızı doyururuz.
Tahıl konusunda dünyada kendi kendine yeterli 7 ülke arasında yer alan ülkemiz tarımda izlenen yanlış politika ,halkın topraktan koparılması sonucu buğday ve diğer tarım ürünlerini ithal eden bir ülke haline geldik.
Döviz fiyatlarındaki aşırı yükseliş, İthal tahıl ürünlerine de yansıdı.Dış ülkelerden yüksek fiyatla alınan buğdayın fiyatı iç pazara da aktarılması sonunda .Ekmek ve buğdaydan yapılan yiyecek ürünleri zam üzerine zam gördü.
-----------------
KÖY EKMEKLERİ DE ZAM KERVANINA KATILDI
Pazarda satılan 900 gramlık köy ekmeği daha önceleri 15 liradan satılıyordu.
Kısa süre sonra 17 liraya yükseldi.Bakıyoruz Cumartesi Pazarı dışında üretici pazarında köy ekmeği satanlar girdi fiyatlarındaki artışı fırsat bilip ekmeğin fiyatını 20 liraya yükseltti.Onlar için de yeni zam söylentisi var.bu zamların her zammın faturası sonunda halka çıkıyor.
Piyasanın yeterince denetlenmemesi, bu ortamı fırsat bilenler girdi fiyatları zamlanmasa da uydurma gerekçelerle sattıkları ürünlerine zam yapıyor.
Serbest piyasa ekonomisinden ve piyasanın da denetilmemesinden yararlanıp akılları estiğinde zam yapıyor.
Bu zamlar dar gelirlilerin alım gücünü yok ediyor.Pazara gidenler pahalılık nedeniyle hiçbir şey alamadan eli boş dönüyor. Bunları hesap eden yok.
Tüketiciler böylece bir darbeyi de kendi ürettiğini pazarlayan üreticilerden görüyor.
--------------
ORGANİK ÜRÜN PALAVRASI
Bir de organik ürün diye pazarlanan ürünler var.
Bir ürünün organik olması için belli şartları,geçerli sebepleri var .
Organik ürün pazarlayanların izin belgesi olmalı.Pazarda satılan ürünlerin bu koşullarda olması mümkün olmadığı halde bu isimle halka güven verip ürünlerini pahalı satma fırsatı buluyorlar.
Bu arada piyasadan en büyük darbeyi tüketiciler ,özellikle dar gelirliler görüyor.
Serbest piyasa ortamından yararlanıp herkes malını istediği fiyattan satıp, piyasada denetim yoksa bunun sonu nereye varacak.?
------------------
FIKRA
ULAN AMMA DA..
Bekri, iki arkadaşıyla meyhaneden çıkıp yolda yürürken,arkadaşlarının aklına bir muziplik gelmiş.
“Hadi önümüzde yürüyen adamla dalgamızı geçelim demişler:
İçlerinden biri önlerinde yürüyen adama:”baba” diye seslenmiş.
Odam dönüp bakmış.Bekri adama:
“Af edersin seni birine benzettik ”demiş.
Biraz sonra öteki arkadaşları yine “baba” diye seslenmiş.Adam yeniden döner bakar kendisi ile dalga geçildiğini anlayınca caddenin ortasında durur ve:
“p.. venk” diye bağırır.
Çevredeki bütün esnaf o anda dükkanlarından dışarı çıkar.
Bekri gülerek şöyle der.
“Ulan amma da p.. vek varmış ha” der.