23 Nisan Ulusal Egemenlik bayramının da içinde olduğu bu haftada çocuklarımız daha çok gündemde oldu.Bayram nedeniyle çocuklarca çeşitli etkinlikler düzenlendi.Çocukların olduğu yerlerde neşe ,sevgi oluyor.Evlerde dahi çocuklar ailenin neşe kaynağıdır.O nedenle Atamız ülkenin geleceğini bugünün çocuklarına, gençlerine emanet etmiştir.
Onlar çağdaş dünyada mücadele etmek için istenilen düzeyde eğitildiğinde geleceğimiz garanti demektir.Gelişen ülkelerin en önemli ulusal kaynağı genç nüfusları olmuştur.
Cıvıl cıvıl gençleri gördüğümüzde geleceğimize umutla bakıyoruz” İşte geleceğimizin güvencesi bu gençler diyoruz”
-----
GENÇLERE GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRİYOR MUYUZ.?
Sağlıklı bir nesil yetiştirmek, ülkenin gelişmesi için en önemli etkendir.Bunu sağlamada en önemli görev aileler ile birlikte devletimize ve ğitiğmcilerimize düşer.Ülke kaynaklarımızın önemli bölümünü onları eğitimi,sağlıklı yetişmesine ayırmalıyız.
Peki, bugün o görev yeterince yerine getiriliyor mu?
Devletimizi yönetenler geri kalmış ülkelerin çocuklarına yardım yapmakla övünüyor.
Kuşkusuz başka geri kalmış ülkelerin gençlerine de imkanlar oranında yardım yapmak insanlık ve dinimiz gereğidir.
Fakat, kendi ülkemizde bu görevi yerine yeterince getirmeyip bu kaynakları başka ülkelere harcamak ne derece doğru?
Devletimiz yeni yetişen gençlere okul döneminde hiç olmazsa okulda eğitim anında bir öğün yemek sağlamaktan aciz mi?
Özellikle ilkokul düzeyindeki öğrenciler için ne yazık ki, bu sağlanamıyor..Gençlerin gelişmesi için sütün ne denli önemli olduğu tartışılmaz.
Onlara ilk öğretim öğrencilerine okullarında süt verebiliyor muyuz?
“Önce can sonra canan “sözünde gerçek payı yok mudur.?
Çok çocuklu aileler çocuklarına hizmette yeterli olamıyor.
Dar gelirliler için de aynı sıkıntı yaranıyor.Onlara da imkanlar oranında çocuklarının sağlıklı yetişmesine katkı yapmak gerekmez mi? Eğitimde eşitsizlik bir yana hiç olmazsa okudukları okullarında beslenmelerine katkı yapılması devletimizin asli görevleri arasında yer alıyor.
Bayram geldiğinde çocuklarımız kürsüye çıkarılıyor.gelecekleri konusunda söz söylemeleri sağlanıyor.Peki bu günlerde gençlere yapılması gerekenlerin yapılıp yapılmadığı gündeme gelip çareler aranamaz mi? Ülkemizde iktidar, muhalefet için de bu görev çok önemli ve geleceğimize yön verecek bir görev değil midir?
Başka ülke gençlerine yardım yaparken kendi gençlerimizi ihmal etmiyor muyuz.? Ne yazık ki ,siyasi kavgaların yanında gençlerimize yönelik sorunlar unutulup gidiyor.Hamasi nutuklarla bu günler geçiştiriliyor.
----------
FIKRA
GÖNLÜM RAZI OLMADI
Nasrettin hoca eşeğine binmiş, koca bir çuvalı da sırtına alıp pazarın yolunu tutmuş. Hocanın u durumunu görenler şaşkın şaşkın hocaya bakıyorlarmış. Ahbaplarından biri dayanamayıp sormuş.
-“ Bu ne hal hoca efendi? Eşeğe binmiş kocaman bir çuvalı da sırtına almışsın.Bu olacak şey mi?
Hoca bu soruya şu cevabı vermiş:
“Zavallı hayvan bu sıcak günde hem beni hem de kocaman çuvalı nasıl taşısın?
Buna gönlüm razı olmadı arkadaş.bari çuvalı da ben taşıyayım dedim”