Ülkemiz için en önemli ihtiyacın barış ve dostluk olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.
Basına yansıyan haberlere bakıyorsunuz ,insanların içini karartan haberler,aile cinayetleri,sokak kavgaları.Hiç yüzüğünden yan baktı diye insanlarımız birbirinin kanına giriyor. Siyasi partilerin durumu ise bir başka uyumsuzluk merkezi.Ardı arkası kesilmeyen birbirini karalamalar, ithamlar,kavgalar,halk arasında kutuplaşmaya neden olacak konuşmalar.Sanki birbiri ile ortak yanları hiç yok.Görüşler siyah ile beyaz gibi iki kutup arasına sıkışmış durumda.Ya bendensin ya da karşımdasın.Bu anlayışla ortak görüşlere kapıyı kapatarak nasıl dostluk ortamı yaratılabilir.
En acı olan siyasilerin bu kutuplaştırıcı sözleri halkın arasında da yaygınlaşma eğilimi var. Acı olan bu Yıllardır birebiri ile dost geçinenler siyasilerin sözlerine kanarak hasım haline gelebilir.
Ülkemiz, halkını asırlardır birlik beraberlik içinde tutan, aralarındaki sarsılmaz kardeşlik ve dostluklarıdır.Türk halkı bağımsızlığını, varlığını bu güçlü sarsılmaz duygusu ile devam ettirmiştir.
Ne yazık ki siyasilerin birbirine dost olmayan tavırları toplum arasında birlik,beraberliği zedeliyor.İster İstemez siyasilerin bu tavrından o görüşü savunanlar arsında da yaygınlaşıyor.”Büyüklerimiz,önderlerimiz bu görüşü savunuyorsa,
Demek ki doğrusu budur” anlayışı ile halkın bazı kesimi de politikacıların husumet kervanına katılıyor.
Bakıyorsunuz, toplumda,arkadaş grupları arasında başlayan tartışmalar gelişerek kavgaya birbirlerini yaralamaya hatta öldürmeye kadar varıyor.
Bir toplum için en korkulacak gelişme halk arasına nifak sokulması husumetin artmasıdır.Geçmiş dönemlerde bu kutuplaşmanın acılarını yaşadık. Halkımız bu konuda büyük acılar çekti.
Sonunda bu husumetin bazı çevrelerce halkı bölmek için yaratıldığı anlaşıldı.
Tekrar o acı günler yaşanmamalı.Ekonomik ve diğer sorunlara çare bulunur.Yalnız halk arasında kutuplaşma,husumetin yaratılmasının telafisi çok zor oluyor.
Halkımız her zaman olduğu gibi sağduyusu hoşgörüsü ile siyasilerin ve onları destekleyen çevrelerin oyununa gelmeyecek.
Tüm tahriklere rağmen arasındaki dostluğu devam ettirecektir.
Böylece halk arasındaki bölünmüşlükten,kutuplaşmadan medet umanlar emellerine kavuşamayacaklardır.
Siyasilerimiz halk arasındaki dostluğun kendi yaşamları rahat çalışmaları için en uygun ortam olduğunu,yaratılmak istenen kaosun kendileri için de tehlike olduğunu akıldan çıkarmamalı.
----------------
FIKRA
YÜZME BİLMİYORMUŞ
Temel vefat etmiş öteki dünyadaki görevliler yanına gelerek,”Ölenlerin listesinde senin adın yok.”
Sen yanlışlıkla ölmüşsün.Bu durumda seni tekrar dünyaya göndereceğiz.Ama insan olarak değil ,sen ne olarak gitmek istersin.”
Temel:
“Paluk olarak” demiş.
Bunu der demez kendini denizde bulmuş.Aradan beş dakika geçmeden Temel tekrar öbür dünyayı boylamış.
Görevli sormuş:
“Ne oldu biz seni dünyaya yeni gönderdik.neden geri geldin.?”
Temel üzgün üzgün cevap vermiş:
“Yüzme bilmeyudum denizde boğuldum ”demiş.