Sergi yalnız kitap imzalama bölümünden değil.Ressamların tabloları, ve üretmen kadınların canlı ürünleri sergilenmekte.
Önce katılanlara verilen katılma belgesine bir göz atalım:
“Erasta AVM’de, 8-11 Mart ‘2o24 tarihlerinde gerçekleşen, “ Uluslararası Sanat-Edebiyat buluşmaları-6 Edirne”etkinliğine, kitabınızla katılmanızdan dolayı teşekkür ederiz. Etkinlik uluslar
- ars Ressam Dayanışması Derneği tarafından, Erasta Avm işbirliğiyle, üyesi olduğu Sanat Dernekleri Platformunun diğer üyeleri. Trakya ressamlar Derneği, Marmara Güzel sanatlar derneği ve Trakya Şairler ve Yazarlar Derneği katkılarıyla gerçekleşmiştir.” Belgenin devamında Aynı anlatım İngilizce yer almış, üstelik.
Nazmi Metin Doç. Dr. Mehtap Kodaman
ŞAD BAŞKANI URD ve TRED Başkanı
Bu teşekkür azısı katılımcılara ilk gün sunuldu. İkinci ve üçüncu gün ben gidemedim. Çünkü ilk gün sona ererken ve salondan çıkarken Yürüyen merdivenlerde düştüm. Neyseki ufak tefek sıyrıklarla paçayı kurtardım. Yardımcı olanların ve korumaların yardımıyla kendime geldim. Son iki gün katılamamın nedeniyle katılamadım. Kendime geçmiş olsun.
Nazmi Metin , Doç Dr. Mehtap Ko daman’a çabalarından dolayı içtenlikle kutluyorum.
Nazmi Metin’i yıllardır tanırım. Bu konularda ve özellikle ressamlığı ile yıllardır uğraş ermekte.Özellikle açtığı sergilerle sık sık dikkati çeker.Sordum on kitabı olduğunu söyledi ve son ikisini bir süre önce imzalı olarak armağan etti ve beni de bu derneğe üyü yaptı.Ben de ona elimde kalan ir güne katıldım.son iki yapıtımı sundum. Ve ilk kez onların derlediği böyle
ARMAĞAN ETTİĞİ KİTAPLARI:
1.RENGİMİZ UZUNKÖPRÜ SARISI
2.AY IŞIĞI TANIKTIR
Kendisi zaten Uzunköprülü sayılır.İlk kitabında Uzunköprü’yü enine boyuna tanıtmış
Kitabındaki giriş bölümünde “ Uzunköprü’nün Örnek Tarihi dokusundan İlgisizlik ve Kazma küreği sökülerek Alınan Eserler”
Bunlardan bazılar: Ergene Sarayı, Muradiye Kütüphanesi,,Ergene Medresesi,Yaylalar çifte Hamamı, ONİKİ Çeşme,İbrahim AĞA Çeşmesi, Su Değirmenleri, gelin kurnası v.b
Bir de Dünyanın en uzun Taş Köprüsün,Ün kirliği. Onu bir yana bırakalım şimdilik. Efsaneye göre köprü yapılırken orada çalışan ölen işçilerin sembolleri kenarlarda görülen yuvarlak taşlarmış. . Bir de körünün diplerinde bir çömleğin içinde dolu dolu altın gömülüymüş. O çömlek bulununca köprü çökecekmiş…
Bence Uzunköprü’lüler için çok önemli b ir yapıt. Okumayan kalmamalı,Yalnız onlar değil bütün meraklılar, ilçeyi görmek isteyenler için çok önemli bence.Nazmi Metin dostumuzun başarılarının devamını diler içtenlikle kutluyorum.
NOT. İkinci yapıtı daha sonra tanıtmaya çalışacağım…
UZUNKÖPRÜ
Bilmem kaçıncı defadır unutmuşum,
Kalemimi bandırarak sana olan sevgimi,
Dize dize yazmak için seni Uzunköprü;
Şairin koynuna kuruluşum.
Saatlerce boş sayfaların hüznünde,
Bekledim durdum sen üzerine dizeleri,
Saatler günlere günler aylara uzadı da,
Bir köprü, bir de telli haricinde-
Bulamadım senle ilgili şiirsellikleri.
Kusur benim şair yanımda değil inan,
Küsmüş gibi sitem etme bana,
Bir kültürün yok edilişiyle yanarken insan,
Güzel bir şiir değil asla,
Uzun bir ağıt olabilir ancak yazılan.
Nazmi METİN
Arka kapaktaki özeti yazmadan olmaz diyorum kendi kendime ve Yazıyorum İşte.
“Hayatını,çevresindeki doğal güzellikleri görerek ve o güzelliklerin yanı başına insanın emek güzelliğini koyarak geçiren insana ne mutlu.
Okuduğunuz bu satırları yazarken,böyle bir mutluluğun tüm doruklarını tatlı dalgalar yayarak gezindiğini hissediyorum. Bunu hissetmemin nedeni, Uzunköprü’nün doğal doğal ve insan güzelliklerinin gören gözü,seven yüreği, anlayan beyni, konuşan dili, savunan inadı Nazmi METİN adıyla yaşıyor olmamdır”