Bundan böyle daha önce yazdığım ve gerek kendimin gerekse de okurlarımın çok beğendiği köşe yazılarımı yeniden sizler ile buluşturmak için köşemde yayınlamayı uygun gördüm ve bu gün ilki ile bu kararımı uygulamaya koyuyorum.İşte 2017 tarihli bir köşe yazım;
""""Edirne de en fazla sevip saydığım ve de değer verdiğim kişilerin başında gelir bu değerli kardeşim.Dobra dobra bir insandır ve sevdiği saydığı insan için yapamayacağı fedakarlık yoktur.Dava adamıdır da.Yılarca partisi CHP için her türlü fedakarlığı yapmış, CHP li Belediye Başkanlarının sadece iyi değil kötü günlerinde de yanında olup onlar için mücadele vermiş biridir ayni zamanda.
Belediye Başkanı Hamdi Sedefçinin tutuklandığı ilk gün Parti binası önünde yapmış olduğu konuşma ve yönlendirmeler sanırım birçok kişinin hafızalarındadır.Sert konuşmalarına rağmen yufka yürekli bir insandır da benim bildiğim kadarıyla.
Merkez İlçe Başkanlığı döneminde kendisine haksız yere yapılan saldırılara rağmen kimseye kin ve nefret beslememiş hatta birçoğu ile yakınlığını dahi kesmemiştir.Kalıbının adamıdır vesselam.
Yıllarca hep çiftçinin sorunları ile ilgilenip nelerin yapılması gerektiği konularında yetkilileri uyarma görevi de yaparak ekmeğini topraktan çıkaran insanların yol göstericiliğini yapmıştır.O dönem hiçbir sorumluluğu ve görevi olmamasına rağmen birilerinin yapması gereken sahiplenmeyi kendine görev kabul ederek Tarım sektörünün sorunlarını her platformda dile getirmiştir.
Daha gencecik bir çiftçi çocuğu iken konuk olmaya başladığı ve programlarda olsun Haberlerde olsun ETV nin en çok bilgi alıp değerlendirmeler yaptırdığı Erdal Akgün’ü o yıllardan tanırım.Herhangi bir sıfatı olmamasına rağmen çiftçilikle uğraşan toplumun sorunlarını dile getirerek yetkilileri göreve davet ederdi.İzzet Akkan ve Milletvekili Ümran Akkanın çok sevdiği ve takdir ettiği biri olarak Televizyona yakın bir insandı.
Şu anda ifa etmiş olduğu Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanlığı görevi bana göre tam ona uygun bir iş.Hani bir laf vardır ya; “ağzı laf yapıyor” diye.İşte ona da tam uyan bir isim Erdal kardeşim.Konuşur ama atmaz ve doğruları sıralar her ifadesinde.Geçtiğimiz günler basına yaptığı bir açıklamasını gördüğümde yine takdir ettim kendisini.
Bakın ne demiş;
“Çok umutsuzca başladığımız, kış ayının da neredeyse kurak geçmiş olması tarım kesimin gerçekten tedirgin etti. Özellikle çeltikte yüz ölçümü olarak küçük ama verim olarak çok büyük bir paya sahibiz Edirne olarak. Meriç, Arda ve Tunca nehirlerinde debilerin son derece düşük olması bütün üreticileri korkutuyordu. Bu bölgede neredeyse çeltik üretimi yapılamaz gibi gözüküyordu. Son zamanda özellikle bahar aylarında alınan iyi yağışlarla bir anlamda çiftçinin yüzü gülmeye başladı. Buğdayda ortalama 500 kilogram, ayçiçeğinde ortalama 250 kilogram çeltikte de ortalama 800 kilogram verim aldık. Verimde istediğimizi aldık ama fiyat anlamında karşılığını alamadık. Allah bize yardım ediyor, yüksek verim alıyoruz. Bazı bölgelerde verimler düşük kalsa da genel anlama baktığımızda verimler ayçiçeği, buğday ve çeltikte gerçekten iyi. Çeltik, buğday ve ayçiçeğinde yüksek verim aldık. Biz üretmeye devam edeceğiz.”
Bundan daha güzel bir açıklama olur mu?
Tebrikler Erdal Akgün…"""""
