Sanırım mayıs ya da hazirandı. Telefonla arandım. Edirne Fotoğrafçılar Derneği’den (EFOT) tan aranıyorum. Bürolarına uğramamı istediler. Üyelerden Kemal Çavdarlıe arabasıyla gelip evimden aldı ve bürolarına götürdü beni Niyetlerini anlattılar. Kırk kişi seçerek fotoğraflarından sergi açmayı düşünüyorlardı. Sevindim elbet. Kırk “Edirne yüzlerin” den olmak güzeldi doğrusu
Bir merdiven aşağı indık, stüdyolarına. Beni bir koltuğa oturttular ve üyeler makineleriyle gelerek onlarca fotoğraf çektiler. Bayağı şaşırmıştım doğrusu. Hiç böyle şey gelmemişti başıma.Işıkların yanıp sönmesi gözlerimi kamaştırmıştı.Şiir kitaplarımdan bazılarını yanıma almıştım. Onları da önümdeki masaya koydum. Derneğin başkanı Serdar İyiiz canla başla çalışıyordu.
Kırk kişi nasıl seçilmişti bilemiyorum. Benden başka kimler vardı, onu da bilmiyordum. Ama anladığım kadarıyla sanatla uğraşıp ürün verenler tercih edilmişti
Aradan aylar geçti. Olayı neredeyse unutmuşum.
Bir gün baktım bir davetiye. EFOT’tan geliyordu. Aralık 14’te Açılış vardı. O gün geldi çattı ve ETSO (Edirne Ticaret ve Sanayi Odasının salonlarında açılacaktı.
Öncelikle şunu vurgulamalıyım. Bu fotoğraflar bildiklerimizden ayrıcalıklı. Bunlar sanat değeri olan ve o amaçla çekilmiş olanlardan.
Fotoğrafların bir köşesinde kısa yaşam öykülerimiz yer almıştı. Her şey olağanüstü güzellikte İdi.
Biraz erken gitmiştik. Şöyle bir turladım ve garip belki ama kendimi bulamadım. Eşime söyledim. O benden önce bulmuş. Beraberce gittik ve resmimi bulduk. Eski dost Mehmet Ağırgan fotoğrafımın yanında durduğumda bir başka fotoğrafımızı çekti.
Saat 18’de açılış olacaktı. Önce Belediye Başkanımız geldi. Ayak üstü biraz konuştuk. “Görüşelim”dedi.
O zamanki Valimiz Sayın Gökhan Sözer tam zamanında ekibiyle salona girdi.
Önce sergiyi gezdiler . Kokteylde de bulundular.
Yaptıkları konuşmalarla serginin ne denli önekli bir çalışma olduğu vurgulandı. Sanatın kültürümüzün çok önemli bir parçası olduğu da vurgulandı.Sanat eğitiminin önemi de dile geldi.
Serginin hazırlanması öyle kolay değildi sanıyorum Ve yine öyle sanıyorum ki emek isteyen ve karşılığı olmayan bir özveri örneği.
Sergi 14 Aralıkta açılmıştı, 28 Aralıkta sona erecekmiş. Bence mutlaka izlenmesi gereken bir uğraş. Görmedikçe, anlatılması da öyle
Emeği geçenleri can-ı gönülden kutluyorum. Öğrencilerin gezip görmesinde de sınırsız yararlar var.
Bu tür sergiler kentimizde sık sık olmakta. Osman İnci’de açtığı Osman İnci Müzesinde (Karaağaçta) bu tür sergilere yer vermekte. Özellikle yaz sıcakları geçtikten sonra bu tür etkinlikler artmakta. Halkın ilgisi az olabilir. Ancak Edirne bir okullar kenti. Öğrencilerin çokluğu bilinmekte. Onların böyle sanatsal etkinlikleri gezip görmesi gerekir kanısındayım.
Önümüzdeki günlerde de Belediyemizin derlediği kitap fuarımız olacak.Aynı şeylerin beklentisine girmek niyetindeyim. Yine öğrencilerin fuarı görmek için bile olsa doldurmaları gerekir. Elbet öğretmenlerin teşviki ile böyle zamanlarda önem kazanmakta.
Yerel sanatçıların da amatör bile olsa küçümsenip sollanmaması da dileklerim arasında.
SEVMEK ADINA
Saçları delişmen rüzgarların
El değmemiş son çığlıkları
Avuçlarımızda yabancı kuşlar
İçi boş giysiler mi sevdalarım
Suskunluğum
Demirin direnmesi sonsuza
Yıllar hüzünlü şarkılar
Ve mor ötesi kıraçlarım
Yolculukları sarı bir mevsim
Kısır dönem eksik döngü
Beton direklere tırmanan sarmaşık
Üreyen yokluğun
Kirpiklerin onuncu yılların
Sonuncu bestesi
Bir boş bardak duruşun
Bardağın son damlası
Sevgiler Yunus’ların katık ekmeği
Dal budak arsızlığı ben
Suya kanmaz çiçekleri
Ölümsüz şiirlerin
Dudaklarımda solgun şarkılar
Sevmek ve sevilmek adına
Sevmek ve sevilmek adına
Beni bir kez daha
Şuracığımdan vurdular
N.T
