GENÇLİK GÜZELLİKTİR…
Özcan Köknel’in “Cumhuriyet gençliği ve sorunları” yapıtını karıştırıyordum. “Gençlik Döneminde Ruh Sağlığı” bölümü, ilgimi çekti. Bölümün başlıklarına bakınca gençleri bu yönden bekleyen sorunlar, ana hatlarıyla göze batıyordu. Sayın Ö. Köknel şöyle sıralamış bunları.
*Boş zamanların değerlendirilmesi.
*Arkadaşlık.
*Alkol ve uyuşturucu kullanımı.
*İlaç bağımlılığı
*Esrar
*Ruhsal bozukluklar
*İntihar
*Suçluluk
*Spor
Gençliğin yakasına yapışan sorunlar elbette bu denli az değil. Sepet sepet; Bavul bavul sorunla karşı karşıya gençlerimiz, gençliğimiz.
Her gencin, bir de kişisel sorunları var mutlaka. Bunlardan biri de büyükleri; yanlışları suspus dinleyen uslu puslu gençlerin varlığı.
Nurullah Ataç böyle istemiyor. İstediği saygısızlık da değil. Körü körülüğüne karşı. Bu konuda bakın ne diyor kitaplarının birinde(1).
“Genç dedim mi haşarı bir insan gelir aklıma, yapıp ettiklerinde haşarı, düşüncelerinde başarı. Durulmamış daha, dönüp arkasına bakarak iç çekmiyor, atılıyor, yarına atılıyor. Dünyanın güzel olduğuna, daha da güzel olabileceğine inanıyor, yerleşmiş görüşleri, kanıları yüzyılların taşıyıp getirdiği inançları hemen benimsemiyor, bağlanmıyor onlara. Hepsini birer birer eleyip eleştiriyor, inceliyor, beğenmediklerini, doğru bulmadıklarını saygısızca atıyor. Böylesine genç derim ben, gencin böylesinden hoşlanırım.
Ataç’ın saptamalarını okeylememek mümkün mü?.. Değil elbet.
Ancak son yıllarda azınlıkta da olsa bazı gençlerin çağdışı akımlara kapıldığı söylemek olası. Elmayı için için kemiren kurtlar hiç durmuyor ki… Gençler ne yapsın?
Gençliğin bir güzelliği taşıdığı ve yaşadığı bir gerçek. Bu güzelliği şiirleştirmişim içimden gele gele.
Alıyorum yazıma…
İnsan bir yaştan sonra diyor ki; keşke hep genç kalabilseydim. Bu mümkün değil elbet. Ama hangi yaşta olursanız olun hep genç kalabilirsiniz. Elinizdeyse!...
İnsanın her yönden en güzel çağı gençlik.Onun önemini bilip kavramak, bizim gibi; sonraki yıllara kalmasın diyorum.
Önemsiz, aşılması mümkün olan sorunları büyütmek, dert etmek; yaşamını kendine zehir etmek… Bunlar yakışmaz yeni çağın güzelliklerine…
Okumayı sevebilen eğlenmeyi yerinde ve yeterince yapabilen, çağdaş; uygar bir gençliği Atatürkçe soludum; yaşadım o mutluluğu yeniden.
YÜZÜNÜN YERYÜZÜYÜM yapıtımdan bir şiir:
YUNUS
Yaşadığı çağdan
Elin uzatır
Yol açar iz bırakır yarına Yunus
Aç ve açıktaysa yoksul
Yaralı bir kuş gibi çırpınır
Seveni sevileni basar bağrına
Bu günü yarınlarda yaşatır Yunus
Ah eder
Kavgaya bulutlanırsa
Sevinir barışa güneşlenince hava
Halkın dileği sevgisi Yunus
Halk dilidir halkın sesinde
Şiirin nabzı bileği yunus
İşlemiş heybesine
İnsanlık sevgisini
Nerde bir dertli ordadır Yunus
Bir yaprak sararsa bir gün dalında
Yerinde duramaz daldadır Yunus
Dünya nimeti yoktur gözünde
Bir hırka bir de şaldadır Yunus
Anadolumun taşı toprağı
Yaşar sevgi dostluk esince Yunus
Allı turna
Sarı zeybek söylenir
Eğilir çağlar geçince Yunus
Irmaklar denize değil
Akar birliğe bütünlüğe
Bir ailede en büyük kardeştir Yunus
Biliriz meyveli ağacı taşlarlar
Meyveli ağaca bahçedir Yunus
Semai bir ses
Duyarsan bir gün
İlahi okuyor bilin ki Yunus
Erdemi devşirip sazın telinden
Hakla bütünleştiği köyden şehirden
Selam söylüyor güneşe Yunus
(N.Tezcan)
