Özellikle böyle Ramazan aylarında yardıma muhtaç kimseleri  daha net  görebiliyoruz.

Bir yandan belediyeden yardım umanlar,diğer taraftan yardım kuruluşlarına adını yazdırıp yardım bekleyenlerin yanında mahalle muhtarlarından da  gelecek yardımlara muhtaç olan insanlarımızın sayısında bu yıl çok artış var.

Muhtarlıklara yaptığımız görüşmelerde buna tanık oluyoruz.Bunun dışında bir de yardıma muhtaç olup da yardım istemeyi  gururuna yediremeyen insanlarımız var.

Trakya insanının karakterinde bu vardır. Fakir de olsa kendi  imkanlarıyla geçimini sağlamaya çalışır, ele güne yardıma muhtaç olmak istemez.

--------------------------

GÖRKEMLİ İFTAR SOFRALARI  EKRANLARDA GÖSTERİLMESE OLMAZ MI?

Bakıyoruz gün boyu  televizyon ekranlarında yüzlerce çeşit yemek  tanıtılıyor. Bunlar genellikle dar gelirlilerin yiyebileceği yemekle  değil.İftar sofralarına yansıyan  görüntüler  deseniz onlarca yemekten oluşuyor.

Bunları seyreden çocuklar   bu yemeklerden  özenmez mi. Zengin dekorlu dizi filmleri gibi   zengin mutfaklarında bulunan yemekleri gören dar gelirli vatandaşlarımızın evlatları “biz neden böyle yemek yiyemiyoruz diye düşünmez mi.?

 Bir aile sofrasında ben  buna tanık oldum. Televizyonda gösterilen onlarca yemeğin bulunduğu  masayı  gören iik okul çağındaki bir çocuk “onların sofraları böyle de bizim ki neden  böyle”? diye sorduğunda   hiç kimse  bu soruya cevap veremedi.

  Gelişen teknolojiden en çok gençlerimiz yararlanıyor.Yeri geldiğinde bir konuya  akıllarının yatmadığı zaman da soru soruyor.

Bugün gençleri akıl dışı yanıtlar vererek kandıramazsınız .

Çünkü, tabletlerde,telefon ve bilgisayarlarından onlar  gerçekleri öğreniyor. Bir konu için neden,niçin sorgulaması yapıyorlar.

Büyüklerde olduğu gibi başkalarının fikirlerinin tartışmasız olarak  kabul etme yolunda gitmiyor.Kendi görüşlerini ortaya koyup onda ısrar ediyor.Bu demokrasimizin geleceği açısından da olumlu bir gelişme .Sorgulamasın bilmeyen,başkalarının fikirlerini kendi akıl süzgecinden geçirmeyen  toplumların  kendi haklarını savunması,demokrasinin gelişmesi mümkün mü?

-------------------------

GENÇLERE GÜVEN DUYMALIYIZ

Bugüne kadar ülke genelinde yaygın olan kanı gençlere güvensizlik üzerine odaklanmış ”senin aklın ermez,büyüklerin sözünü dinle” diye çocuklar haklı olsalar da susturulmuş. Özellikle darbe dönemlerinde evlatlarının geleceğinden endişe eden aileler  ve baskıcı sistem gençlerimizi  toplumsal konularla ilgilenmeyen  sorgulamayan kendi içlerine kapanık hale getirdi.Bunda en çok sorumluluk bizlere düşmesine karşın  ne eğitim kurumları ne de gençleri geleceğe hazırlayan diğer kurumlar be aileler gençlerin geleceğe hazırlama  ödevini yeterince yapmadı. Bu gençliğe şimdi tüm sorumluluk yüklenebilir mi ?

Gençlerin yurt dışına gitme isteklerinin  iş bulamama korkusu yanında toplumca yeterince anlaşılamaması endişeleri yok mu?

Ne yazık ki, ülkemizde  bu sorgulanmıyor.Sonra da  gençlerimizi sorumsuzlukla suçluyoruz.

Bunun sebebi bizler değil miyiz?.Tüm bu zorluklara  rağmen teknolojik gelişmeler iletişim imkanları gençlerimizin bilinçlenmesine katkı yapıyor.

Yeter ki, bu imkan   kendi amaçları ve gelecekleri  hedeflenerek değerlendirilsin.

Gençlerin bu azimleri gençleri dikkate almayan çevrelerin  çemberini yaracaktır.Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize güvenmeliyiz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.