Rahatsızlığım nedeniyle katılamadığım adaylık açıklamasında kendisine gösterilen ilgi,sevgi ve alaka sonrasında birçok kişinin ağzındaki söylem bu olduğu için başlığı böyle koydum.
Görsel ve yazılı basının yanı sıra kişisel sosyal medya hesaplarından takip ettiğim ve gerek fotoğraflarından gerekse de Haberinden yararlandığım sevgili kardeşim Gökhan Tuzladan'da adaylık açıklamasında gerek aday Fevzi Pekcanlı gerekse de Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın konuşmalarında adeta ders ve isyan var.
Partili olmanın ne demek olduğunu,partili olanın nasıl davranması gerektiğini,partilinin parti içi mücadelede sarf ettikleri gayret ve özveriyi diğer partilerle yapılan seçim yarışlarında gösterilmesi gerektiği ders niteliğindeki konuşmalarla anlatılmış.
Yoğun bir katılımla gerçekleşen adaylık açıklamasında konuşan Pekcanlı;“Bugün sizin karşınıza İl Başkan adaylığı için 3. kez çıkışım. Bugün kendimi örgütümüzün vicdanına 3. kez emanet edişim. Ne mutlu ki diğer iki adaylığımızda sizlerin ciddi desteği ile bu yarıştan alnımızın akıyla çıktık. Bugün görüyorum ki yine sizlerin desteği ile bu kongreden de alnımızın akıyla çıkacağız. Çünkü ben biliyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi'nde 'emek' yok sayılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi'nde 'alın teri' yok sayılmaz. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi üyesi için, delegesi için 'emek en yüce değerdir.Sadece seçim zamanında hatta sadece parti içi seçim zamanında, parti için mücadele ettiğini, Kavga verdiğini söylemek bu mücadelenin ruhuna kimse kusura bakmasın ama uymaz.Hele hele delege seçimlerine ya da kongrelere 10-15 gün kala çalışmakla, mücadele verdiğini söylemekle CHP'ye yeni bir ufuk açılmaz. Bir CHP üyesi için en büyük mücadele seçim zamanında, partisi diğer partililerle yarışırken partisi ve adayı için çalışmaktır”ifadelerini kullanmış.
Belediye Başkanı Recep Gürkan da yaptığı konuşmasında adeta,katıldığı iki yerel seçimde CHP oylarının düşüşünde bir bakıma etken olabilecek tavır ve uygulamaları dile getirerek CHP oylarının 2014 te % 36.9 za,2019 da da % 44.87 ye düşünün müsebbiplerine seslenerek Fevzi Pekcanlıya verdiği desteğin sebebini açıklamış;“Bizim siyasetteki duruşumuz, tavrımız, tutumumuz bellidir.Biz ilk günden kiminle yola çıkmışsak, göğsünde Cumhuriyet sevgisini aklında ve ufkunda Atatürk ilke ve devrimlerini taşıyan herkes bizim yoldaşımız,yol arkadaşımızdır.Bundan hiç şüphemiz yok.Biz onlarla bu yolda nasıl yola çıkmışsak ilk günkü gibi, son ana kadar da o yolculuğu beraber yaparız.Ne bir hedef değiştirme, ne yol arkadaşımızı değiştirme geçmişimizde yoktur,geleceğimizde de asla olmayacaktır. Bunu herkesin böyle bilmesini istiyoruz. Eğer bu yola Fevzi Pekcanlı ile çıkmışsak,ki öyledir.Bilinsin ki sonuna kadar da Fevzi Pekcanlı ile devam edeceğiz. Bundan hiç şüpheniz olmasın”diyerek particilik ve örgütçülük konusunda da açıklamalarda bulunmuş;“Örgüt içi seçimlerde nerede oldum değil, diğer partilerle yarışta nerede olduğun önemlidir bizim için.Eğer diğer partilerle olan yarışta,yerel seçimde, genel seçimde, referandumda, Cumhurbaşkanlığı seçiminde sen partinin,partilinin adayının yanında değilsen örgüt içi yarışta nerede olduğunun sadece senin açından önemi var.Benim açımdan, bizim açımızdan, Cumhuriyet Halk Partisi açısında ve bu partinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimleri açısından senin hiçbir kıymeti harbiyen yok!Çünkü sen Cumhuriyet Halk Partisi'ni kendi İkbal'in için mutlak görüyorsun. Çünkü sen Cumhuriyet Halk Partililiği sadece kendini bir yerlere taşımak için görüyorsun.İşte kavgamız burada başlıyor bizim.Sen partinin diğer partilerle yaptığı yarışlarda kendine Cumhuriyet Halk partiliyim dediğin halde hiç meydanda yoksan, hiç sahada yoksan, kışın üşümemiş, yazın terlememişsen, o direklerin tepesine çıkıp bayrak asmışsan, gidip partinin adayı, adayları için emek vermemişsen, ter akıtmamışsan senin hangi partide olmanın ne önemi var"
Gürkan konuşmasını son seçimlerde partililerinin ihanetine uğradığını anlatan şu ifadeler ile bitirmiş;"Şimdi sen o seçimlerde evinde otururken el altından başka partilere, başka adaylara çalışırken gelip bu koltuğa mı oturacaksın? Oturmayacaksın, oturtmayacak seni bu delege.Böyle particilik yok.Böyle siyaset de yok. Geldin bu partide emek verdin, ter akıttın, inandın, mücadele ettin aç kaldın, titredin, başımın üstünde yerin var bu partinin.Ama seçimlerde kendi parti'nin adayı ya da adaylarıyla bir fotoğraf karesine dahi girmeden, bilakis başka parti'nin adaylarıyla gülümseyerek fotoğraf çekip sosyal medyanda yayınlıyorsan kusura bakma; bu parti seni sadece üye olarak tutar,ama hiçbir zaman sana görev vermez. Sen kendini akıllı, milleti aptal mı zannediyorsun? Bu sözlerim bir şahsa yönelik değil herkes doğru anlasın. Bu sözlerim bu durumda olan herkese yönelik”
Hayırlı olsun...
