Dün 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günüydü.
Günün anlam ve önemine vurgu yapan; başta Valimiz Sn. Ekrem Canalp ile Belediye Başkanımız Sn. Recep Gürkan’ın ve diğer sivil toplum kuruluşlarının mesajları yayınlandı.
Bu mesajlarda Gazetecilik mesleğinin önemine vurgu yapılırken; “Gazeteciler toplumun gözüdür, kulağıdır” anlamında ifadeler yer aldı.
Bunlar güzel şeyler.
Ancak söylenildiği gibi; gazetecilerin ortaya koydukları haber ve yorumlar gerçekten ilgili makamlar tarafından önemseniyor mu?
Ne yazık ki ben kendi yazılarıma bakarak olumlu şeyler söyleyemiyorum.
Çünkü yıllardan bu yana;
-Meriç ve Tunca Köprülerinin yüzey taşlarının döküldüğünü ve gözlerinde kötü görüntüler veren birikintiler olduğunu ve bunların temizlenmesi gerektiğini yazdım.
Bu güne kadar hiçbir makamdan, hiçbir yanıt alamadım
-Aynı şekilde 25 Kasım Stadyumunun duvarları dökülüyor, dedim. İlgili hiçbir kişi ya da kurumdan cevap alamadım.
-Ve Edirne’nin orta yerinde kazılarak bomba düşmüş bir çukur haline dönüştürülen Selimiye Meydanı’nın halledilmesi gerektiğini yazdık. Ne yazık ki ilgili makamlardan ne bir yanıt ne de bir girişim haberini alamadık.
O zaman; “Gazeteciler toplumun gözüdür-kulağıdır” demenin ne kadar gerçeği yansıttığını düşünmek gerekir.
Umarım ve diliyorum ki; bundan sonraki zaman diliminde gazetecilerin yazdıkları, daha da önemsenir ve dikkate alınarak gereği yapılır.
Bu vesile ile Edirne Merkez ile İlçelerimizde fedakarca gazetecilik mesleğini sürdüren, halkımızın gözü-kulağı olmak ilkesini benimsemiş çok değerli gazeteci-yazar arkadaşlarımın 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.