19 Eylül Gaziler Günü kutlandı.
Savaşlara veya ülkenin bütünlüğü için operasyona katılıp hayatta kalan gazilerimiz yapılan törende bir araya geldi.
Onlar ülkenin birlik ve bütünlüğü uğruna canını ortaya koyan fedakar insanlar.
Bazılarının yanında arkadaşları şehit olmuş, bazıları yaralanmış. Bu arada bazı gazilerimiz ise yaşama veda etmiş.
Gazilerimiz iki kesimde malul gaziler ve muharip gazi olarak sınıflandırılıyor. Malul gaziler vatan uğruna yapılan mücadelede yaralanan gazilerimizdir. Muharip gaziler ise bilfiil muharebeye katılan şu anda hayatta olan gazilerimizdir.
Onlar bizim baş tacımızdır. Ülkesinin birlik ve bütünlüğü uğruna canının ortaya koyan gazilerimize gereken saygıyı sevgiyi göstermek zorundayız.
Kıbrıs Barış Harekatına katılan gazilerimizin hatıralarını dinlerken heyecanlandıklarını adeta o ateş altında geçen günleri tekrar yaşadıklarını görürsünüz.
Savaşa katılmak her an kelle koltukta mücadele etmek demektir.
Gazilerimizin birçoğunun mücadele sırasında arkadaşları şehit olmuş. Onları andıkça gözleri yaşarıyor, duygulanıyorlar.
Ülkenin birlik ve bütünlüğü için mücadele veren gazilerimizin gününü kutlarken, vatan uğruna canlarını veren şehitlerimiz ve vefat eden gazilerimize Allah’tan rahmet dileriz.
--------------------------------
TRAFİK SORUNU İÇİNDEN ÇIKILMAZ HALE GELİYOR
Edirne’nin en önemli sorunu olan şehir merkezi trafik sorunu her geçen gün daha da içinden çıkılmaz hale dönüşüyor.
Trakya Üniversitesi Ayşekadın Kampusu önüne yol kenarına park eden araçlar nedeniyle yolda seyreden araçlar tek sıra halinde yoluna devam ediyor.
Böyle solların kenarları otopark konumuna dönüşmemeli Bedesten arkası yollarından insanlar geçemiyor . Yollar otoparka dönmüş.
Sabuni Mahallesi Adalı Halil Sokağında düzenleme yapılması, mahalle halkıyla yapılan Emniyet müdürünün de katıldığı toplantıda gündeme geldi.
Bu sokağın otopark olmasından kurtulacağı söylendi.Burada değişen bir şey yok. Ara sokak yanında otopark olmasına karşın yol yine otopark gibi kullanılıyor.
Aynı şekilde 7 yol ağzında kıyık istikametinden gelen yol çevresinin otopark olarak kullanılması nedeniyle trafik aksayarak devam ediyor.
Talatpaşa mahalle muhtarının belirttiği gibi bu mahalle sokakları tamamen araç otoparkı konumuna gelmiş. Yol kenarına sabahları park eden araç sahipleri akşama kadar yolları otopark olarak kullanıyor.
Bu soruna da el atılmalı.
Yollar otopark olmaktan kurtarmak zorundayız.
Acil bir durumda, yollarda araçların park etmesi nedeniyle buralara itfaiye dahi giremez.
Bu haliyle yollarda gerekli temizlik yapılamıyor.
Yetkililer bunu önemsemeli ve gerekli uyarıyı yapmalı
-------------------------------
DELEGEDE ESAS PARTİNİN ADAMI OLMALI
Yapılacak merkez için ve il seçimleri için CHP’de delege seçimi kulisleri devam ediyor.
Bu konuda parti önderi konumunda olan kişiler mahallelerde delege olabilecek , daha doğrusu kendilerinin delege olmasını istedikleri kişileri parti delegesi yapma çalışmalarını sürdürüyor.
Burada dikkate alınmayan bir husus var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdarığlu’nun defalarca söylemesine rağmen partide grupçu anlayış devam ediyor.
Delegelerin sadece partiye hizmet edecek kişilerden seçilmesi gerektiği halde parti içinde bazı grupların arkasına sığınarak dele olma çabaları CHP’ye yarar değil zarar getirir.
CHP üyeleri partiye hizmeti her şeyin üzerinde tutan onun bunun adamı olma yerine parti ilkelerini esas alan kişileri delege yapmada öncülük etmeli.
Siyasi Partilerde delege seçimi ile parti tercihleri belli olmuyor.
Bakıyorsunuz belki partiye o verdiği dahi tartışılan kişiler bazı kişilerin ikbali için delege yapılıyor.
Bu kişilere parti hakkında bir soru yönelttiğinizde o konularda haberleri dahi olmadığını görürsünüz.
CHP bu yan ilkesiz yoldan uzaklaşmalı.
Eğer büyümek halka güven vermek isteniyorsa parti ilkeleri esas alınarak örgüt seçimleri yapılmalı.
Bu işin aslında en doğru yolu bu partiye üye olanları vereceği kararla yönetimlerin seçilmesi olmalı.Bu uygulama delegelerle yapılan seçimden çok da gerçekçi olur.
Hatırlanacağı gibi en çok delegenin oyunu alan Edirne’den birinci sırada CHP milletvekili olan biri bir süre sonra AK Parti saflarına katıldı.
Bunun suçlusu delegeler değil midir?
Aslında delege olmak için tıpkı İskandinav ülkelerinde olduğu gibi partililerin belli eğitim sonrası sınanarak delege ve parti kademelerinde görev almaları gerekir.
Parti ile ilgisi olmayan kişiler bu göreve getirilirse onların seçeceği kimseler de onların gibi olacaktı.parti üyeleri bundan ders çıkarıp ona göre karar vermeli.
------------------------------
GELECEĞİ BİLEN ÇOCUK
Adam gece yatarken kapı aralığından bakmış ,küçük oğlu dua ediyor.
“Tanrım anneme, babama uzun ömürler ver .
Güle güle anneanne!...”
Adan bu duaya anlam verememiş. Ancak ertesi ün acı haber gelmiş.
Anneanne sizlere ömür.!
Ertesi hafta bakmış çocuk yine dua ediyor:
“ Tanrım anneme , babama uzun ömürler ver güle güle büyükbaba..”
Ertesi gün büyükbaba da öbür dünyayı boylamış.
Bir hafta sonra adam bakmış küçük çocuk yine duada:
“Tanrım anneme uzun ömür ve güle güle baba..”
Adam dehşete kapılmış doğruca hastaneye gidip tetkikler, tahliller kalp elektrosu, röntgen çekimleri. Hepsi normal çıkmış.
Adam sevinçle evin yolunu tutmuş, bakmış evde karısı ağlıyor:
“ Ne oldu hanım” diye sorunca karısı:
“ bizim postacı ,” demiş” Çok iyi adamdı…
Bugün haber aldım vefat etmiş”
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
EŞİNDEN BOŞANMAK İÇİN.
Eşinden boşamak için mahkemeye başvuran adam, neden eşinden boşanmak istediğini soran yargıca şu açıklamayı yaptı.
-“ Sayın yargıç biz yedi yıldır evliyiz. Bu süre zarfında eşimin bana evden bir şey fırlatmadığı günümüz olmadı.”
Adamın anlattıklarını ilgiyle dinleyen yargıç, “ Peki bunca yıl neden bekledin” diye sordu.
-“ Yargıcın kendisine acıdığını düşünen adam çaresiz bir şekilde,” önceleri pek sorun olmuyordu, yargıç bey, fakat şimdi eli iyice alıştı. Ne zaman evden bir eşya fırlatsa isabet ettiriyor, hiç şaşırmıyor, onun için artık dayanamıyorum” dedi
-----------------------------------
FIKRA
BİSKÜVİ ASKER
Acemi er levazım başçavuşuna yakınır:
“Başçavuşum , bize yemekte ördek böreği verdiler. Yemin ederim ki içinde bir gram dahi ördek eti yoktu”
-O halde diye yanıtlar Başçavuş “sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
_” Yedim başçavuşum”
-“ Bisküvinin içinde hiç asker çıktı mı ulan”
---------------------------------------------------------------------------------------------------
O KADAR İNCELME KIRILIRSIN
Bu deyim bir kişinin sahip olduğu yeteneklerin üzerinde işleri yapmak hırsıyla şekilden şekle girenler için söylenir.
Onun hikayesi ise şöyle:
Bir gün buğday ununun işi çıkmış arpa ununa demiş ki:
Benim işim çıktı yerime sen bakıver.
Arpa unu.
Olur başüstüne ekmek hamuruna gireyim mi,?
Diye sormuş.
Buğday unu:
Peki demiş” Ekmek olabilirsin”
-“Ya çörek hamuruna gireyim mi?” diye sormuş arpa unu-
-“ Olur olur onu da yapabilirsin” diye cevap vermiş buğday unu.
-“ Peki baklava hamuruna da gireyim mi?” Diye tekrar sorunca buğday unu:
-“ O kadar incelme dostum sonra kırılırsın” demiş.